Nihat Doğan'ın merakla beklenen kitabı çıktı!..
Her konuşması olay olan, sözünü kimseden esirgemeyen, gözünü budaktan sakınmayan Nihat Doğan'dan çok ama çok tartışılacak bir kitap…
Türkiye’nin en renkli simalarından Nihat Doğan, sanatçı kimliğine
bir de Survivor macerası ekleyerek ülke genelinde, hem yarışma
içerisinde ve hem de yarışma dışarısındaki yorumlarıyla
dikkatleri üzerine çekmişti.
Yaptığı yorumlar, geliştirdiği felsefeler, insanı düşünmeye
yönelten özlü sözleri, bazen sinirlenip haykırışı, bazen de
mutluluk ifadeleri ile sanat dünyasının hem en çok sevilen ve
hem de en çok eleştirilen bir yüzü oldu.
Nihat Doğan, başarıya doymak bilmiyor. Evet, o, şimdi de kendi
felsefesini anlattığı bir kitap yazdı. AZ yayınları tarafından
Nisan ayında piyasaya sunulan kitabın
adı: “Memleketimin Koyunları”
Nihat Doğan, bundan bir süre önce “Benim memleketimin
koyunları bile farklı bakar!” diyerek, yayınlayacağı
kitabının işretlerini daha o zamandan vermişti.
“Benim ülkemin koyunları, bir mesajdır. Biz burada kendi
ecdadımıza, kendi milletimize olan sevginin çıtasını
yükselttik aslında bu mesaj ile… Biz bu ülkeye
aşığız; doğusuna da, batısına da, kuzeyine de, güneyine
de…” diye düşüncelerini ifade eden Nihat Doğan, ilave
olarak şöyle diyor:
“Hatta ve hatta, bizim aşkımız öylesine büyüktür ki,
bırakın insanını; havasına da aşığız, toprağına da aşığız,
suyuna da aşığız, çiçeğine de, böceğine de aşığız.. Hatta
bırakın, havasını, suyunu, gülünü, dikenini; biz bu ülkenin
kedisine de aşığız, köpeğine de aşığız!
Hatta ve hatta, biz bu ülkeye, bu ülkenin evlatlarına, ecdadımıza,
toprağına, kedisine, köpeğine aşık olduğumuz kadar, vallahi de
billahi de bu ülkenin koyunlarına bile aşığız!”
Memleket sevdasının yanında tarihi meselelere de değinen Nihat
Doğan, kitabında Kürt-Türk ayırımının, bin yıllık
kardeşliğimize ne gibi zararlar verdiğini, ülkede
barışın, huzurun ve mutluluğun tesis edilebilmesi için neler
yapılması üzerine çok tartışılacak öneriler sunuyor.
Kitabını niçin yazdığına dair açıklamalarda bulunan Nihat Doğan
şöyle diyor: “Elli sene sonra, yüz sene sonra insanlar
beni çok daha iyi anlayacaklar. Artık düşünür mü derler,
felsefeci mi derler, deli mi derler, veli mi derler bilemem... Ama
bu toprakların bir insanı olarak haykırışlarımın açılımındaki
sırrı keşfedecekler insanlar.
Diyecekler ki: ‘Yıllar önce Nihat Doğan diye biri varmış ve
gerçekleri olduğu gibi haykırmış, doğruları söylemiş! Bize
demokrasiyi, özgürlüğü anlatmış, vesayete karşı çıkmış, halktan
yana olmuş, ezilenlerin yanında olmuş, Türk’ü Kürt’ü kardeş
yapmak için uğraşmış, şarkılar yapmış ve zulme dur demiş.
Fildişi kulelerinde oturup halka zulmedenlere, zalimliklerine
‘Yeter!’ demiş. İşte böyle bir Nihat Doğan kompozisyonu çizmek
adına bu kitabı yazdık.”
Kitapta geçen ana başlıklar ise şöyle:
-Memleketimizin koyunları nasıl farklı bakıyor?
-Cumhuriyet elitistleri neden din düşmanlığı yapıyor?
-Osmanlı'nın mirasını nasıl reddettik?
-Barış süreci neden istenmiyor?
-Türk - Kürt kardeşliği neden kurulamıyor?
-1071 Türk ve Kürt halkları için neden önemli?
-Gezi olaylarının büyük resminde neler var?