O yüzbaşı kripto FETÖ’cü mü?

FETÖ’cü olduğunu itiraf eden eski yüzbaşı Akın’ın sorgusunda ismi geçen, üç kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanan muvazzaf Yüzbaşı Abdülkadir Koçyiğit’le ilgili çarpıcı bilgiler ortaya çıktı.

O yüzbaşı kripto FETÖ’cü mü?
Milliyet Gazetesi'nden Türker Karapınar'ın haberine göre 15 Temmuz darbe girişimi sırasında dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak’ın korumalarının başı olan ve geçen hafta polise teslim olarak FETÖ’cü olduğunu açıklayan eski yüzbaşı Burak Akın’ın Ankara Emniyet Müdürlüğü’ndeki sorgusu devam ediyor.

Akın’ın ifadesinde adını verdiği Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda (ÖKK) görevli muvazzaf Yüzbaşı Abdülkadir Koçyiğit’le ilgili çarpıcı bilgiler ortaya çıktı. Koçyiğit’in Kara Harp Okulu’nda yaşananlarla ilgili 239 kişi hakkında açılan davanın sanıkları arasında yer aldığı anlaşıldı. 25 Temmuz 2016’da gözaltına alınıp 27 Temmuz’da tutuklanan Koçyiğit’in, 1 Ağustos 2016’da tahliye olduğu tespit edildi. Üç kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve FETÖ silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasıyla Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılanan Koçyiğit, Akın’ın ifadesinin ardından, “kripto” FETÖ’cü olup olmadığı iddiasıyla sorgulanıyor.

‘Alarm durumu var’

Koçyiğit’in, 15 Temmuz darbe girişimi kapsamında Kara Harp Okulu’nda yaşananlarla ilgili soruşturma kapsamında 25 Temmuz 2016’da gözaltına alındığı anlaşıldı. Koçyiğit’in, ifadesinde, yüzbaşı olarak görev yaptığını, 15 Temmuz’da tez çalışması nedeniyle saat 19.00 sıralarında okuldan ayrıldığını, saat 22.00 sıralarında ikâmetinde ders çalıştığı esnada jet sesleri duyduğunu, televizyonu açtığında Boğaz Köprüsü’nün terör tehdidi nedeniyle askerlerce kapatıldığını gördüğünü, saat 23.00 sıralarında Başbakan’ın kalkışma olduğu yönünde açıklamalarını izlediğini kaydetti.

Saat 23.43 sıralarında öğretmen Albay Ertan Erol’un, kendisini telefonla arayarak, “alarm durumu var, acilen kışlaya gelmen gerek, Kızılay’da trafik yoğunluğu var, ayrıca güvenlik birimleri, yüksek linans öğrencilerine de bu mesajımı ilet” dediğini kaydeden Koçyiğit, bunun üzerine diğer kursiyerlere Erol’un emrini ilettiğini söyledi. Aynı lojmanda oturdukları Yüzbaşı Ali Kıratlı ile Yüzbaşı Yunus Emre Toprak’ın aracı ile saat 01.00 sıralarında enstitüye vardıklarını, burada sicil amirleri Albaylar Ertan Erol, Önder Haluk Tekbaş ve Metin Gülenç’i gördüklerini anlatan Koçyiğit, Erol’un eğitim kıyafetlerini giyerek dershanede beklemelerini emrettiğini söyledi.

‘Hücum yeleği aldık’

Hep beraber kıyafetlerini giyerek 533 numaralı dershaneye gittiklerini, saat 03.30 sıralarında Tekbaş tarafından kışla güvenliği için silah almalarının emredildiğini belirten Koçyiğit, Anafartalar taburuna geçtiklerini, yaklaşık 1 saat sonra bir kişi tarafından depoların birisi açılarak herkese birer adet HK-33 piyade tüfeği ve boş şarjör dağıtıldığını, hücum yeleği almak için beklediklerini, yarım saat sonra hücum yeleği aldıklarını kaydetti.

Tekbaş tarafından dekanlık binasına gitmelerinin söylendiğini ve beklemeye başladıklarını anlatan Koçyiğit, Tekbaş’a durumun ne olduğunu sorduklarında, “beklemedeyiz” diye cevap verdiğini kaydetti.

Albayın talimatıyla

İddianamede, Koçyiğit’in, 15 Temmuz 2016’da darbe kalkışması faaliyeti kapsamında saat 23.00 sonrasında Kara Harp Okulu içerisinde gerçekleştirilen eylemleri organize eden şüpheli Kurmay Başkanı Albay İlhami Polat’ın talimatı üzerine Kara Harp Okulu’na darbe faaliyetlerinde yer almak amacıyla geldiği, şüpheli SAVBEN (Savunma Bilimleri Enstitüsü) Müdürü Prof. Dr. Mühendis Albay Önder Haluk Tekbaş’ın yönlendirmesi ve talimatları doğrultusunda darbeye teşebbüs kapsamında başka birimlere nakillerin sağlandığı kaydediliyor.

Kendisine verilen silahı teslim aldı

İddianamede Yüzbaşı Koçyiğit’in, içerisinde herhangi bir güvenlik problemi olmayan Kara Harp Okulu’na yönelik nakiller esnasında dışarıdan gelecek sivil halk, polis ve darbe karşıtı askerlere karşı koymak için kendisine rastgele tevdi edilen silahı teslim aldığı belirtilen iddianamede, okul içerisinde bulunan darbeyi yöneten grubun talimatları doğrultusunda darbeye kalkışma faaliyeti kapsamında kendisine tevdi edilecek görevleri (nizamiyelerde takviye kuvvet olarak görevlendirilme, nizamiyelerde nöbet tutma, okul içerisinde verilecek olası başka görevleri yerine getirme) beklemeye başlamak suretiyle üzerine atılı suçları işlediği anlatılıyor.