'Oflu Hocalar' mı Prof. Doğu Ergil mi?

"Vicdanların sustuğu , korkuya yenik düştüğü günlerdeyiz. Bana sorarsanız insanlığın değişik coğrafyalarda ve zaman dilimlerinde yaşadığı vicdanların sustuğu günleri bir daha yaşamamak için ‘Hukuk’ icat edilmiştir."

'Oflu Hocalar' mı Prof. Doğu Ergil mi?
KAYDA GEÇSİN

‘Oflu Hoca’nın Şifresi ‘ , ‘ Oflu Hoca’yı Aramak‘ vizyona girecek yeni filimler .

‘Oflu Hoca’yla bozmuş durumda sinemamız , seneye Havlucu Mehmet serisi  İnşaallah, böylece fıkra kahramanlarından  ilham alan  komedi filim dünyamız tam gaz yoluna devam edeceğe benzer , yolları açık olsun hiç olmazsa kendi hikayelerimiz ve parodi değiller.

Lakin işleri zor  yaşadığımız güncel traji-komik olaylar  yanında Oflu Hoca, Havlucu yaya kalır.

‘İster gül ister ağla haline‘  seçeneğinin  yaşandığı  olaylar, kişiler, söylemler içindeyiz.

Adamın kangren bacağı kesiliyor taburcu edilirken kesik bacak paket edilip git bunu  göm diye eline veriliyor , gömeceği mezarlığın adresi de.. .

Adam zaten tek bacağa kalmış tarif edilen mezarlığa gidecek hali yok yakınları bacağını çöpe atıyor, derken çöp karıştırıcılardan biri bacağı buluyor haydii polis işe el koyuyor haklı olarak, cinayet şüphesiyle araştırma yapıyor sonuçta bacağın sahibi bulunuyor, hakkında kamu sağlığını tehlikeye atmak suçundan dava açılıyor, beraat ediyor .

Mahkeme sonunda Adli tıpta duran kesik bacağını isteyip istemediği soruluyor ! 

İster gülün, ister ağlayın. Adamın  macerası Cennet Mekan olsun Hüseyin Rahni Gürpınar’ın  ‘Kesik Baş’ romanını geçti.

ABD’de  alem kıyamet hazırlığında, silahlanmış yiyecek depo ediyorlar hadi onlar çatlak diyelim  uzay bilimcileri  uzayda  insanların üreyebilmeleri için tepkimeyi durduracak cırt bantlı kadın ve erkeğin birlikte içine girebileceği uzay üreme giysisi icat ediyor, hoş  bizimkiler de Maaşallah silahlanmış durumdalar, geçenlerde Muhtar düğünde şerefe sıkarken  silah tutukluk yapıyor , düzelteyim derken 2 kişiyi vuruyor ..sehven....

Zaten ABD Nuh’un gemisine döndü kıymetli insanları topluyorlar, bizdende çok topladılar bazen kendim dahil acaba iyiler gitti  en taponları mı bize kaldı diye şüpheleniyorum.

İster gülün ister ağlayın.

Akiller tekrar bir araya geldiler. 10 saati aşan bir toplantı yaptılar . 

Dilipak toplantı esansında ambulansla hastaneye kaldırılıyor, içtenlikle geçmiş olsun diyorum , bu kadar uzun konuşmaya can dayanmaz tabii, insanda ne tansiyon kalır ne sabır.

İster gülün ister ağlayın ‘akil’ lerin durumu bununla sınırlı değil .

Toplantı sonrası Prof. Keyman Apo ile görüşmenin şu an akiller için, talep etmelerine  rağmen , mümkün olmadığını söyledi halbuki bu gün bir  haber sitesi içlerinde akil gazetecilerin de olduğu bir liste açıkladı !

Listede Oral Çalışlar da var,  şayet liste doğruysa , işimiz var demek .

Aman Sayın Cumhurbaşkanım ...Gözünüzü seveyim, Allah ömürler versin bu güne kadar asla böyle sözler söylemedim size, hiç bir talebim olmadı  ama bu başka iş, icabında baş yalakanız olayım yapmayın bakın gururumu ayaklar altına aldım.

Oral Çalışlar  daha önce de ‘görüşmeci , arabuluculuk’ görevlerine  soyunmuş, o gidip gelirken operasyon hazırlıkları tamamlanmış ve sonuçta Bayrampaşa Katliamı olarak tarihe geçen o feci olay olmuştu, Özetle değerli akilimiz Oral Çalışlar bu arabuluculuk işinde başarılı değil, niyet iyi olabilir ama başarı ayrı bir şey.

Niye onu böyle bir şey için seçtiler anlamadım , lütfen soldan sağa bir kalem hareketiniz  cırrt diye, ismini silmeniz, isterseniz neleri önler bir düşünün efendim.

Siz de değerli okurlar İster gülün ister ağlayın şu halime sonunda beni de yalvarttı ya bu iktidar , kovulurken bile yalvarmamıştım ama bu insan hayatı yalvar kızım dedi annem.

Akillerden Prof. Doğu Ergil’in toplantı çıkışı söylediği sözler ise siyasi mizahın en seçkin örneği.

Prof. Ergil çok şey söylüyor oldukça konuşkan bir ‘akil‘, kaynanasının kendisini vatan haini ilan ettiğinden tutun bu ailevi sorun üzerine  Kadir İnanır’ın araya girip Kayınvalide ile konuşması dahil, yahu Kadir İnanır’da ne çileli bir starmış dünyada benzeri yok , memlekete barış getireceğim diye Ergil’in kaynanayı ikna et , il il gez  neyse...!

Ama bence  Prof. Ergil’in  en olağanüstü sözleri şunlar ;

"Akil İnsanlar denilen heyetin de şimdiye kadarki çalışmalarında ve öğrendiklerinde çok ciddi bir tecrübe kazandıklarını, doğruyla yanlışı, duygusal ile akli olanı ayırabilecekleri olgunluğa geldiğini gördüm ve umudum arttı" diyor.

Aferin almış ‘Akiller’ Prof. Doğu Ergil’den , demek daha önce doğru ile yanlışı duygusal ile akli olanı ayıracak olgunlukte değilmişler , ne şey yapmaya akil seçildiler o zaman?

Aralarında elbette değerli insanlar var, nereden düştüm buraya diye melül melül bakan, hatta masada yanındakinin  arkasına hafif kaykılıp saklanan beyaz saçlı bir tanesi var ki, adını vermem o kadarda aptal değilim.

Bu sözlerden sonra ‘Akil’ler ya Dolmabahçe’den kendilerini denize atsınlar ya hocayı , bunlar ne kadar nezaketten uzak sözler, ‘Beş kere beş yirmibeş, afferin bizim keleş gibi’ . Ya da Prof. Ergil ‘Akillerin Akili ‘ olmuş haberimiz yok ,galiba ‘sıradan akil’ lerin de yok.

Sayın Başbakanımızın  açılış konuşmasında bir cümlesi yüzünden ise sabahı ettim , Sayın Başbakan  şöyle diyordu:

‘.....sizin bu çabalarınız sonrasında çevre ülkelerde yaşanan kırılmaların derinleşmesi göz önüne alındığında bütün çevre coğrafyalar ve insanlık adına da teşekkür borçlu olduğumuzu düşünüyorum.’ 

Bu sözler ne demek , bu uzun cümleye göre çevre çoğrafyamızdaki kırılmalar , kan gölüne dönen ortadoğunun  bu hale gelmesinde bizim akillerin katkısı var............... o zaman niye teşekkür ediyoruz anlamadım.

Başbakanın işi zor, bunu anlıyabiliyorum, eşim Ahmet Uğurlu’nun memleketlisi olur dolayısiyle benimde, insan memleketlisi olunca  kıyamıyor, hele Hak-iş kısa filim yarışmasında ki sözleri içimi deldi. 

Önce ödüllendirilip sonra filmi kesilip dövülen genç yönetmene bak ben buradayım, çocuklarımla yemek yemek yerine 12 dakika ayakta filmi izledim, kamunun vicdanını ben temsil ediyorum mealinde  sözleriyle aslında ‘Genç sanatkar sana söylüyorum, Bülent Abi sen dinle’ dedi .

Sayın Başbakan’ın haklı olarak protokolu hatırlatarak  kimden kendisine saygı talebinde bulunduğu açık.

Hangi biriyle uğraşacak Sayın Başbakan merak ediyorum nasıl yetişecek , 28.09.2014 tarihli yazısında da Rasim Ozan ikinci ekonomimiz ‘Kayıt Dışı ekonomi’ye sakın dokunma tenbihinde bulunuyordu Başbakan Davutoğlu’na, kayıtdışı ekonomi tavsiyesinde bulunan bir köşe yazarı hemde başbakan’a....ister  gülün ister ağlayın.

İvana Sert’de dün gece bir yarışmacıya  nezaket dersi veriyordu, bir sen eksiktin nereden geldin başımıza diye geçti içimden.

Sayın Başbakan ‘Kamu Vicdanı’ndan sıkça bahsediyor.

Vicdan çok yüksek bir güçtür, Allah’ın hemen altında yer alır inananlar için.

Suçlu vicdanların azabı çekilen acıların hiç biriyle kıyas kabul etmezmiş.

Taş olmuş vicdanı da hiç bir yürek taşımazmış.

Vicdanların sustuğu , korkuya yenik  düştüğü günlerdeyiz.

Bana sorarsanız  insanlığın değişik coğrafyalarda ve zaman dilimlerinde yaşadığı vicdanların sustuğu günleri bir daha yaşamamak için ‘Hukuk’ icat  edilmiştir.

Susan Vicdanlara karşı insanlığın kurtarıcısıdır Hukuk.

İster gülün, ister ağlayın.

Dururumuz budur ,

‘Oflu Hoca’  sizleri güldürebilecekse gidin, hemde iki çeşidi var piyasada aman karıştırmayın biri  ‘Oflu Hocayı Aramak , OHA’  diğeri   ‘ Oflu Hocanın Şifresi’.

Birinden çıkıp  öbürüne girin....  eğer sadece bir tanesine tahammül edebilirim diyorsanız  o zaman, ‘ Oflu Hocanın Şifresi’ne gidin çünkü yapımcı ve yönetmeni Adem Kılıç çok eski arkadaşım , yoksunluklara karşı asla ideallerimizi kaybetmediğimiz günlerden, kamu yayıncılığından !  

Aslında fıkralardan filim yapmaya sarmasa çok iyi işler yapacak kapasitededir, çok önemli işlere imza atmıştık TRT’de hemde ne koşullarda........

Birlikte zar zor  üç kuruşla geçindiğimiz  günlerden , çook açlık tehlikesi geçirdiğimiz için Adem Kılıç kardeşimi  asla işlerinin kapasitesiyle ilgili  yargılamam.

İlk 2 filmi para için  yaptığını biliyorum, ama bu üçüncüde pek mazereti kalmadı zevk için yaptığını düşünüyorum ama siz gene de tercih ederseniz memnun olurum para zengin çocuğuna , yabancıya gitmez.

Haa, bu arada Adem Kılıç İmam Hatip Kökenli olup fevkalade laik işler yapar.

Bir gün Karadeniz’in bu yürekli, yetenekli  çocuğu  belki  Fatsa’lı Terzi Fikri’yi çeker, ben insanlardan umudu kesmem.

Sevgiyle kayda geçirdik

Şimdilik elimizden gelen budur.

Necef Uğurlu / [email protected]