Omurga romatizmasında sakatlık riski!

İHA'nın haberine göre Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli İç Hastalıkları ve Romatoloji Uzmanı Dr. Lütfi Akyol, omurga romatizması, etkileri ve tedavileri hakkında açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Akyol, omurga romatizmasının kalça ekleminden başlayarak bel ve boyun eklemlerine doğru ilerleyen karakterde kamburluğa ve sakatlığa yol açan iltihaplı bir romatizmasal hastalık olduğunu söyledi. Hastalığın, erkeklerde daha fazla görülebildiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Akyol, ailesinde benzer rahatsızlığı bulunan kişilerde bu tanının daha sık ortaya çıktığını ifade etti. Sırt, bel ve kalçanın arka kısımlarında ağrı ve tutukluğun hastalığın habercisi olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Akyol, hastaların ağrı ve hareket kısıtlılığı nedeniyle sabah yataktan zor kalktığını, gece yatağın içinde dönemediğini gece bel kalça ağrısıyla uyanıp hareket etme ihtiyacı duyduğunu kaydetti.

Bel fıtığı ile karıştırılıyor

Omurga romatizmasının bel fıtığı ile karıştırıldığını aktaran Uzm. Dr. Akyol, bu iki hastalığın birbiriyle karışabileceği gibi aynı hastada birlikte de olabileceğini söyledi. Uzm. Dr. Akyol, “En önemli farkları görülme yaşları, ağrının tipi ve MR bulgularıdır. Bel fıtığı daha çok orta ileri yaşlarda görülürken omurga romatizması genelde 40 yaş altındadır. Bel fıtığında hasta istirahat halinde iken rahattır ve hareket edince bel ağrısı artar. Omurga romatizmasında ise hastanın istirahat halinde iken, sabah uyandığında veya gece yatarken ağrısı vardır en önemli nokta hareket etmekle bel-kalça ağrısı azalır, rahatlar. MR da omurga iltihabında leğen kemiklerinde iltihap izlenirken bel fıtığında leğen kemikleri normaldir. Buna ek olarak omurga romatizmasında bel ve sırt ağrılarına eşlik eden topuk ağrısı, üveit denilen göz rahatsızlığı, sedef hastalığı, ülseratif kolit veya crohn adı verilen iltihaplı bağırsak hastalıkları olabilir” dedi.

“Tedavi edilmezse sakat bırakır”

Omurga iltihabının tedavi edilmezse omurga tutuğu ve eklem sakatlığına neden olabileceğini bildiren Uzm. Dr. Akyol, şöyle devam etti:

“Omurga da esnekliğin kaybolması ile, başa ve vücuda yön vermede zorluk, boyunda ve belde düzleşme, sırtta kamburluğa neden olabilir. Hastalarda günlük yaşam aktivitesini önemli oranda bozan istirahat ağrıları olur. Eklem dışında başlıca gözü etkileyerek tek taraflı gözde kızarıklık, ışığa hassasiyet ve görmede bulanıklaşmaya neden olan üveit denilen rahatsızlığa yol açabilir. Akciğerler etkilenebilir ve akciğer kapasitesinde azalmaya bağlı, nefes darlığı ile bulgu verir. Kaburgaların göğüs kafesine önde ve arkada tutunmalarını sağlayan bağların, iltihabına bağlı olarak göğüs kafesi yeterince solunumla esneyemez. Göğüs ağrısı olabilir. Nadir olarak böbreklerde amiloidoz denen bir hastalığa bu da üremiye ve böbrek yetmezliğine neden olabilir. Tedavinin amacı, ağrı ve tutukluğu gidermek, omurgadaki sakatlık ve hastalığa bağlı kötü sonuçları önlemektir. Kalıcı hasar gelişmeden erken dönemde verilen omurga romatizması tedavisi, çok başarılıdır. Tedavi iki türlüdür. İlaç tedavisi ve ilaç dışı yöntemler. İlaç dışı yöntemler de bel, boyun, kalça egzersizleri, kilo vermek, kesinlikle sigaradan uzak durmak, düzgün bir yatakta yatmak ve yüzmek sayılabilir. İlaç tedavisinde ise ilk basamakta non steroid anti inlamatuar ilaç dediğimiz ilaç grubu ki bunların sadece ağrı kesici olmadığı aynı zamanda hastalığı da durdurmaya yönelik ilaçlar olduğu hiçbir zaman unutulmamalıdır. Diğer bir tedavi seçeneği ise biyolojik tedavi dediğimiz iğne ve serum tedavileri. Bunlar daha güçlü tedavilerdir. İlk basamağın yetersiz kaldığı hastalarda kullanılmaktadır.”