Öncel Öziçer yazdı: 'Bir kaç kısa mevzu'

"...Taraflardan sadece birine sempati besleyip diğerini pek gözümüz tutmuyorsa hissiyatımız olumsuz yönde oluyor sanırım."

Öncel Öziçer yazdı: 'Bir kaç kısa mevzu'

- İnsanları neye göre birbirine yakıştırıyoruz ya da hiç uygun göremiyoruz onu daha çözemedim ama Ozan Güven ve Meryem Uzerli çifti sizce de pek şükela olmamış mı?
Yeni beraberliklerden Cem-Yılmaz ve Ayşe Hatun Önal da yine neden bilmiyorum ama olmamış gibi sanki...
Dediğim gibi hangi ölçü birimiyle bu ahkamları kesiyoruz belli değil.
Ama itiraf edin hepiniz yapıyorsunuz.
Taraflardan sadece birine sempati besleyip diğerini pek gözümüz tutmuyorsa hissiyatımız olumsuz yönde oluyor sanırım.
Bir de iki tarafı da antipatik bulup birbirlerine o şekilde yakıştırmak var...
Örnek derseniz, çoook!
Ebru Şallı-Sinan Akçıl olsun, efendime söyleyeyim İbrahim Kutluay-Demet Şener olsuuun...

*****

- Komik olmakla komik duruma düşmek arasında fark var.
Harun Kolçak'ın oynadığı reklam filmini görünce önce anlayamadım.
90'lardaki tipinin başkası tarafından karikatürize edilmiş hali zannettim...
Değilmiş, bizzat kendisiymiş...
Reklamda yine o yıllara gönderme yapılıyor tamam ama Kolçak gerçekten çok tuhaf görünüyor.
Neşeli, komik bir yapım olsun istenmiş ama yazık adamcağız çok gülünç hale getirilmiş.
Hayır her şey de para değil ki birader?

*****

Kıvanç Tatlıtuğ-Başak Dizer çifti gittikleri bir mekanda Kıvanç'ın eski sevgilisi Meltem Cumbul'a rastlamışlar.
Tatsız sürpriz diye başlık atmış bazı gazeteler.
Hiç boşuna uğraşmayın arkadaşlar, bu ikiliden kıskançlık konulu sansasyonel bir haber çıkmaz.
Başak Dizer öyle eski sevgiliymiş, hayran kitlesiymiş bunları kafaya takacak, üzerinde duracak bir kadın değil.
Kendine güvenli, sadece bir adamın 'bi'şeysi' yani karısı, sevgilisi diye anılmayacak kadar kendi mesleğinde başarılı, manasız kıskançlık krizlerine girmeyecek kadar medeni, kültürlü bir kadın.
Aklınızda olsun.

*****

Şahan Gökbakar ancak "Beni çekemeyen anten taksın" diye espri yapacak düzeydeyken hala 'ama en çok ben izlendim' diye övünmesin bence...
Bu adamın Cem Yılmaz hırsı, kıskançlığı filmleri 20 milyon bilet de satsa  geçmeyecek.
Çünkü aslında aradaki önemli farkın kimin daha uzağa işemesi olmadığını, kalite ve zeka seviyesi olduğunu, daha da önemlisi Cem'in kendisini hiçbir zaman rakip olarak görmediğini  o da biliyor.
Çünkü Cem Yılmaz zekasının, markasının, çizgisinin bu ülkede rakibi yok. Adam bambaşka bir kulvarda. Kim ne derse desin.
O yüzden bir türlü sakinleşemiyor.
Tamam şampiyon tamam işte rahat ol, en çok sen izlendin,  Cem Yılmaz senin gibi 'gülünç' değil, tamam sakinnnn!

*****
Bu Tarz Benim isimli yarışmanın ilk sezonu hayırlısıyla kan çıkmadan bir bitse de rahatlasak.
Ne dedikodular, ne oyunlar, ne senaryolar...
En son Ezgi isimli yarışmacı ve kayınvalidesi sevgili Sacit Aslan'ı arayıp sitemizde yayınlanan bir yazının kaldırılmasını istediler.
Sacit Aslan'ın da kaderi bu, yazılardan hoşnut olmayan hemen sarılıyor telefona ve 'kaldırın o yazıyı!' emrediyor.
Oldu, baş üstüne!
Hep söylüyorum Sacit Abi'nin görüntüsünün aksine pamuk gibi bir vicdanı olduğu için bazen o ricalara dayanamayıp gerçekten oto sansür uyguladığı oluyor.
Ama bu kez gelen istek gerçekten çok saçma idi.
Zaten Ekşi Sözlük'te yayınlanan bir iddiayı siteye taşımıştık. Vay efendim olur muymuş?
Olur tabii, bal gibi olur.
Bu arada kayınvalide olduğunu söyleyen kişi stüdyoya gidip olaylara müdahale etmesiyle ilgili iddialar hakkında telefonda aynen şunları söylemiş: "Ben o stüdyoya hiç gitmedim, ne Kemal Doğulu ne de Nur Yerlitaş'ı tanımam ve zaten öyle varoş ortamlarda da işim olmaz!"
Eh, Sacit Abi de doğal olarak sormuş tabii: "Peki o zaman varoş diye aşağıladığınız o ortamda gelininizin ne işi var hanımefendi?"
Offf yorum bile yapmak istemiyorum şu an... Ne acayip kafalar. Neyse, sıkıldım, haydi ben kaçıyorum..

Öncel ÖZİÇER