Öncel Öziçer yazdı: "Çok da abartmamak lazımmış"

"...Yine hak ettiğini düşündüklerimin başımın üzerinde yeri var ama sayıları giderek azaldı. Çekirdek kadro kaldı."

Öncel Öziçer yazdı: "Çok da abartmamak lazımmış"
Öncel Öziçer'in GAZETE 9 EYLÜL'DE yayınlanan yazısı...

Ben arkadaşlıkta sınır çizemeyenlerden idim.

Evinin, kendi yaşam alanının, sabrının, paşa gönlünün sınırını bilen, çizen ve o sınırı aştırmayanlara hayrandım.

Benim evimin kapısını gecenin 03.00’ünde çalıp, yataktan kaldırabilirdiniz mesela.

“Canım seni görmek istedi arkadaşım” kelimesi benim için yeterli idi.

Otururduk sabaha kadar… Sen anlatırdın, ben uykulu gözlerimi açmaya çalışır, yine de gönülden dinlerdim seni.

O gün eve kapanmak, yalnız kalmak istemişsem ama sen telefonun öbür ucundan “Haydi gel dışarı çıkalım, bir rakı balık yapalım… Anlatacaklarım var” dediysen ayaklarımı sürüyerek çıkar ama yine de çıkardım. Çünkü çıkmazsam sonra ‘ayıp olur’du!

***
İşin maddi paylaşımlarına hiç girmiyorum.

Yatıya mı kalacaksın? Kendi evin gibi… Araba mı lazım? Anahtar orada…

Tamamen bana ait değildi hiçbir şey… Ortak paylaşıma sonuna kadar açıktı.

Hem inancıma göre de bu böyle olmalıydı zaten…

Hem dedim ya “Olmaz” dersem çok ayıp olurdu!

***

Oysa ayıp mayıp olmazmış.

Yine hak ettiğini düşündüklerimin başımın üzerinde yeri var ama sayıları giderek azaldı. Çekirdek kadro kaldı.

Sınırları aşırı hoşgörü, koşulsuz şefkat ve sınırsız fedakarlıkla çizilmiş o ülkede tek başıma olduğumu fark ettim.

Artık ben de başkaları gibiyim.

Önce ben! Samimi ol ama laubali olma…

Dostluk dediğinin kendinden ödün vermek olmadığını sonunda anladım.

“Hayır dersem sonra ayıp olur” diye diye en büyük ayıbı kendime yaptığımı fark ettim.

Hiç kimseyi gerektiğinden fazla ciddiye alamıyorum artık.

O anaç anaç takılmaların karşılık bulacağı yokmuş çünkü.

Artık beklentim yok, hayal kırıklığım da yok.

ÖNCEL ÖZİÇER'İN YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ!..