Özge Doğru: "Sektörde kalıcı olmak zor"

Pop müziğin yeni çıkış arayan isimlerinden Özge Doğru yeni single çalışması “Velhasıl” ile müzikseverlere ‘merhaba’ dedi. DMC etiketiyle yayımlanan yeni çalışmasıyla beğeni toplayan genç yetenek, şimdiden albüm çalışmalarına hız verdi.

Özge Doğru: "Sektörde kalıcı olmak zor"
Özge Doğru'nun Akşam'da yayınlanan röportajı...

Albüm yapmaya nasıl karar verdiniz?

Aslında albüm yapmak gibi bir düşüncem yoktu. Çırağan Sarayı’nda 3 yıl boyunca kanunla kişisel programlar yaptım. Oraya gelen birbirinden ünlü konuklar, her gelişlerinde benden hatıra olarak bir CD talep etmeleri üzerine artık bir şeyler yapmanın zamanının geldiğini anlamış oldum. Ve bunun üzerine harekete geçtim.

ENBE İLE DÜET YAPACAĞIZ

Sezen Aksu, Ajda Pekkan ve Seda Sayan’ın sizin albüm çıkarmanız için baskı yaptığı söyleniyor. 
Evet. Kanunla program yaptığım dönemlerde yanıma gelip, güzel sesleriyle bana eşlik ediyorlardı. Ayrıca sahne sonrası sohbetlerimizde albüm yapmam gerektiğini dile getiriyorlardı. Hatta Seda (Sayan) Hanım, beni televizyon programında konuk etmişti. Hepsine çok sevgi ve saygılarımı iletiyorum.

‘Velhasıl’ ilk haftadan listelerde yerini aldı. Başarısını neye yoruyorsunuz?
Tabii ki çok güçlü ve başarılı bir ekiple çalışmaya yoruyorum. Herkes işinde gerçekten kendini ispatlamış ve başarılı olmuş isimler.

Bu arada albüm hazırlığındaymışsınız. Biraz bahseder misiniz?
Albümü eylül sonu gibi çıkarmayı planlıyoruz. Albümün prodüktörlüğünü Febyo Taşel yapıyor. Ayrıca benim bestemde bulunuyor. Çok güzel bir Serdar Ortaç bestesi var. Özdemir Erdoğan, Zeki Güner, Yıldırım Gürses, Günay Çoban, Mertol Şalt, Alper Atakan, Velhasıl’ın söz yazarı ve bestecilerinden Nehir Kıyıcı, Yılmaz Taner’in çok güzel bir bestesi bulunuyor. Bir şarkıda ENBE orkestrasıyla düetimiz olacak.

SEKTÖRDE KALICI OLMAK ZOR

Ayakta kanun çalmak gibi bir özelliğiniz olduğundan söz ediliyor.
Dünyada kanunu bir sehpa üzerine koyup ayakta çalarak, koro yönetip aynı zamanda da şarkı söyleyen ilk kadınım. Bu inanılmaz ilgi çekti ve son yıllarda benden görüp uygulayan çok kadın arkadaşımızı görüyorum. Ben bunu çok küçük yaşlarımda yapmaya başladım. Hatta o zamanlar özel kanun sehpaları yoktu. Klavye sehpası ya da büyük sütunların üzerine koyup çalardım. Daha sonra çok genç yaşta kaybettiğimiz kanun üstadı Halil Karaduman, kanuna özel bir sehpa dizayn ettirdi ve o uygulamaya başladı. Halil ağabeyden sonra daha popüler bir hale geldi.

Müzik piyasasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Piyasa girmek kolay ama orada kalmak zor derler. Siz bu konu hakkında neler düşünüyor sunuz?
Evet çok doğru. Bence bu her sektör için geçerli. Rekabetin çok fazla olduğu günümüzde, kalıcı olmak zor. Burada en önemli olan çalıştığınız ekiptir. Ekibiniz ne kadar sağlam olursa o kadar başarılı olursunuz. Tabii ki iş sizde de bitiyor. Ama arkanızda işini bilen bir ekibiniz olmadığı sürece sadece belli bir yere kadar gider ve bir yerde tıkanır kalırsınız. İşte tam orada da düşüş başlar. Ben başında DMC ve Samsun Demir gibi işini çok iyi bilen, önemli bir ismin bulunduğu bir ekipte bulunduğum için gerçekten çok şanslı olduğumu düşünüyorum.

Hem koroları yönetip hem de pop bir şarkıyla müzik piyasasına girdiniz. Böyle bir tarz değişikliğine gitmenizin özel bir nedeni var mı?
Biz konservatuvarda Türk müziği, Türk Halk Müziği ve Batı müziği eğitimi aldık. Yani bu 3 müzik türüne yabancı değilim. Evet! Uzun yıllar Klasik Türk Sanat Müziği ve hatta arada Halk Müziği icra eden biri olarak, pop tarzında çıkış yapmam yakın çevrem tarafından yadırganmadı değil. Ama çok fazla da beğenildi. Açıkçası ben de kendimden bu kadarını beklemiyordum (gülüyor). İşin esprisi bir yana; yaptığım çok riskli bir şey aslında. Ama beni yıllardır Türk Sanat Müziği sanatçısı olarak tanıdılar. Bir de popçu yönümü görsünler istedim.
Konular Röportaj