Özlem Yıldız: 'Oğlum kardeş istiyor'

Genç kızlığını ekranlarda milyonların gözü önünde yaşadı. Ailesi tipik bir Türk ailesiydi. İş görüşmelerine annesiyle gitti. Güzel bir evlilik ve bir de çocuk yaptı. Bir sene öncesine kadar her şey yolundaydı. Şimdi her şeyi sil baştan yazıyor...

Özlem Yıldız: 'Oğlum kardeş istiyor'
Özlem Yıldız'ın Vatan Gazetesi'nde yer alan söyleşisi...

Bıcır bıcır. Hep gülüyor. Samimi, içten... Biz onu ekranlarda hep öyle tanıdık. Oysa 17 yaşında katıldığı güzellik yarışmasında belki taç takamadı, ama yarışmasına katıldığı kanalın VJ’lik teklifini kabul edip hayatını da kendini de değiştirdi. Kendini de diyorum çünkü o güne dek kendi kabuğunda, sessiz sakin, sıkılgan ve insanlarla konuşurken yüzü kızaran bir kızmış. Hatta VJ’lik teklfi geldiğinde annesi, “Sen daha iki kelimeyi bir araya getirip insanlarla konuşamıyorsun, kızarıp bozarıyorsun. Bir de üstüne canlı yayın mı demiş?” Demiş ama ileride suçlamasın diye, nasılsa beceremez, hevesini alıp iki gün sonra vazgeçer diye de izin vermiş. “İşte, o benim kırılma noktamdı” diyor. İçe kapanık çocuk, kendini birdenbire milyonlarca izleyicinin karşısında bulmuş. Kemik gibi üzerinde taşıdığı kabuğu televizyonla birlikte çatırdamış ve kırılıp gitmiş zamanla.

Olgunlaşmamı yaşadıklarıma borçluyum

Çekimler sırasında konuşurken bir an yıllar öncesine gidiyor yüzünde bir gülümsemeyle ve devam ediyor, “Yıpratıcı ama güzel günlerdi. Kendimi öyle buldum. Olgunlaşmamı yaşadıklarıma borçluyum” diyor. İki aydır Bodrum-Çeşme arasında yaptığı uzun süreli tatilde bonzluğun üst noktasına ulaşmış. Renk artık bronzluktan siyaha kayıyor. Haliyle dişleri bir o kadar daha beyaz parlıyor. Göz kamaştırıyor. İyice dinlenmiş. Enerji depolamış. Çünkü yoğun bir sezon onu bekliyor. İki ayrı televizyon kanalında biri her gün canlı, diğeri bant yayın olmak üzere çekimlere koşturacak. Hafta sonları, bir alışveriş merkezinin ekstraları için şehir şehir dolaşacak, hediye dağıtacak. İnternet alışveriş sitesiyle bu yıl da işbirliği devam edecek. Onun için de ayda bir kez objektif karşısına geçecek. Çok mu çok yoğun anlayacağınız Özlem Yıldız... Ama o buna çok alışkın, hem de çocukluğundan beri.

Doğru zamanda doğru karar verdim

“Zordu boşanma kararını vermek. Sıkıldım, boşanayım diyemiyorsunuz. Hele ki, bir de çocuğunuz varsa. Bocalıyorsunuz. Kolay kolay bu karara hazırım diyemiyorsunuz. Zaman zaman yanlız kaldım, kimi zaman çok yakınlarımla dertleştim. Hep ‘ya yanlış karar verirsem’ diye arada kaldım. Doğru bir karar vermek için iyi düşünmek gerekiyor. Çocuğum ileride bana ‘neden’ dediğinde o nedenin cevabını verebilmeliyim. Öyle bir an geldi ki, hiçbir acaba kalmadı. Doğru zamanda doğru kararı verdiğimi düşünüyorum. Sadece biraz uzun sürdü bu kararı vermek, o kadar.”

“Oğlum kardeş istiyor”

Gelelim herkesin merak ettiği konuya... Özlem ile röportaj yapacağımı duyan birkaç arkadaşımın da özellikle sormamı istediği soruya... “Estetik var mı, estetik?”

“Kendimi çok güzel bulmuyorum ama elim ayağım düzgün. Yaşıma göre iyi olduğumu söylüyorlar. Estetiğe de sıcak bakıyorum. Sadece burnumu yaptırdım. Ameliyat öncesinde doktorum iznimi de alarak üst dudağımı biraz kaldırdı. Çünkü çok inceydi. Yılda bir kez de botoks yaptırıyorum o kadar. İfademi değiştirecek şeylere sıcak bakmıyorum. Henüz estetik manyağı olmadım” diyor gülerek...  Oldu mu, meraklılar, merakınız bitti mi?

Ne kadar büyüse de, anne olsa da hep bir çocuk yanı, saf bir tarafı var Özlem’in... O da kabul ediyor bunu... Hatta annesinin sözleriyle şöyle diyor: “Sen herkesi kendin gibi biliyorsun. Seni pamuk şekeriyle kandırırlar alimallah” O kadar safmış yani. Hep denir ya, sanat camiasından dost olmaz diye. Ona inanmıyor işte. “Bu her meslekte var” diyor. Diyor ama bir de bakıyorsunuz Demet Akalın ile bir kavgalı, bir barışık. “Dönem dönem ondan kaynaklanan şeyler. Birtakım sıkıntılar oluyor, sonra tekrar barışıyoruz.