Hakikat Değişmez, Değişene Hakikat Denmez!
Papa Francis'e tepkiler devam ediyor!
Papalık makamının ihtilafları ortadan kaldırması gerektiğini belirten AB Bakanı Bozkır: "Açıklama, tarihi bir husumet olarak dünya tarihine geçecek bir yanlış"
Sabah'tan Ebru Şengül'ün haberine göre katolik
aleminin ruhani lideri Papa Francis'in, Vatikan'daki Aziz Petrus
Bazilikası'nda düzenlenen ayindeki Ermeni iddialarıyla ilgili
sözleri siyasilerden büyük tepki gördü.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır "Papa Francis'in yaptığı açıklama, tarihi bir husumet olarak dünya tarihine geçecek yanlış bir açıklamadır" dedi.
İstanbul'daki programı sırasında gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Bozkır, açıklamanın tamamen ihtilaflı olduğunu ve tarihi hiçbir belgeye dayanmadığını söyledi.
Böyle bir açıklamanın kabul edilemeyeceğini belirten Bozkır, "Kabul edilmesi mümkün olmayan böyle bir açıklamayı Türkiye hiçbir şekilde kabul etmeyecektir. Yok farz edecektir" değerlendirmesinde bulundu. Bozkır, şöyle devam etti: "Papalık makamı, insanların dini inançlarını güçlendirmek, manevi dünyalarını zenginleştirmek, insanlar arasında her türlü ihtilafı ortadan kaldırmak ve dünyaya güzellikler katmak için çalışması gereken bir makamdır ancak Papa Francis'in yaptığı açıklama, tarihi bir husumet olarak dünya tarihine geçecek yanlış bir açıklamadır. Türkiye ve Türk milleti olarak tarihimizin hiçbir dönemiyle ilgili olarak utanç duyacağımız hiçbir an yoktur. Bununla ilgili olarak bütün arşivlerimiz açıktır. Dünya akademisyenleri gelip Osmanlı arşivleri olsun, Türkiye Cumhuriyeti arşivleri olsun hepsini inceleme imkanına sahiptir. Bizim bütün incelemelerimiz sonucunda da 1915 yılında iddia edilen olaylarla ilgili hiçbir kanı ve hiçbir bulgu bulmuş değiliz."
Papa'nın açıklamasına ilişkin siyasiler şu değerlendirmelerde bulundu:
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: Papa, Bosna ve Ruanda olayları uluslararası mahkemelerce soykırım olarak saptanmasına rağmen bunlara 'toplu kıyım' diyor ama hukuken tanınmayan 1915 olaylarıyla ilgili 'soykırım' ifadesini kullanıyor. Burada bir çelişki ve ayrımcılık var. Papa açıklamasında çekilen acılar arasında maalesef ayrımcılık yaptı. Türklerin ve Müslümanların çektiği acıları, zulümleri ve ölümleri adeta görmezden geldi. Tarih siyasete alet edildi. Her şeyden önce bir din adamının özellikle son yıllarda artan ırkçılık, ayrımcılık, yabancı düşmanlığı ve hoşgörüsüzlük karşısında hoşgörü, barış ve kardeşlik mesajı vermesi gerekiyordu. Her açıdan tartışmalı, ön yargılara dayalı, tarihi tahrif eden ve yaşanan acıları tek bir dinin mensuplarına indirgeyen bu ifadeler Türkiye ve Türk milleti için yok hükmündedir.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek: Papa'nın yaptığı iftiradır, bühtandır, ayrımcılıktır. Hukuken, soykırım bir millete yapılacak en büyük iftiradır, bühtandır. Bu ispat edilmiş değildir, bunun ispat edilebilmesi için yargı kararı gerekiyor, uluslararası bir yargı kararının olması gerekiyor. Yugoslavya, Ruanda ile ilgili, Yahudilere yapılan soykırım ile ilgili yargı kararı var ama Türk milleti ile ilgili yargı kararı yok. Politik, siyasi, ayrımcılığı, ırkçılığı, nefret söylemlerini tahrik eden bir açıklamadır.
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Ahmet Berat Conkar: Dini makamlar mesnetsiz ithamlarla kin ve nefreti körükleme yeri değildir.Vatikan, bu tutumunu gözden geçirip, hatalarından dolayı Türkiye'den özür dilemelidir.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır "Papa Francis'in yaptığı açıklama, tarihi bir husumet olarak dünya tarihine geçecek yanlış bir açıklamadır" dedi.
İstanbul'daki programı sırasında gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Bozkır, açıklamanın tamamen ihtilaflı olduğunu ve tarihi hiçbir belgeye dayanmadığını söyledi.
Böyle bir açıklamanın kabul edilemeyeceğini belirten Bozkır, "Kabul edilmesi mümkün olmayan böyle bir açıklamayı Türkiye hiçbir şekilde kabul etmeyecektir. Yok farz edecektir" değerlendirmesinde bulundu. Bozkır, şöyle devam etti: "Papalık makamı, insanların dini inançlarını güçlendirmek, manevi dünyalarını zenginleştirmek, insanlar arasında her türlü ihtilafı ortadan kaldırmak ve dünyaya güzellikler katmak için çalışması gereken bir makamdır ancak Papa Francis'in yaptığı açıklama, tarihi bir husumet olarak dünya tarihine geçecek yanlış bir açıklamadır. Türkiye ve Türk milleti olarak tarihimizin hiçbir dönemiyle ilgili olarak utanç duyacağımız hiçbir an yoktur. Bununla ilgili olarak bütün arşivlerimiz açıktır. Dünya akademisyenleri gelip Osmanlı arşivleri olsun, Türkiye Cumhuriyeti arşivleri olsun hepsini inceleme imkanına sahiptir. Bizim bütün incelemelerimiz sonucunda da 1915 yılında iddia edilen olaylarla ilgili hiçbir kanı ve hiçbir bulgu bulmuş değiliz."
Papa'nın açıklamasına ilişkin siyasiler şu değerlendirmelerde bulundu:
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: Papa, Bosna ve Ruanda olayları uluslararası mahkemelerce soykırım olarak saptanmasına rağmen bunlara 'toplu kıyım' diyor ama hukuken tanınmayan 1915 olaylarıyla ilgili 'soykırım' ifadesini kullanıyor. Burada bir çelişki ve ayrımcılık var. Papa açıklamasında çekilen acılar arasında maalesef ayrımcılık yaptı. Türklerin ve Müslümanların çektiği acıları, zulümleri ve ölümleri adeta görmezden geldi. Tarih siyasete alet edildi. Her şeyden önce bir din adamının özellikle son yıllarda artan ırkçılık, ayrımcılık, yabancı düşmanlığı ve hoşgörüsüzlük karşısında hoşgörü, barış ve kardeşlik mesajı vermesi gerekiyordu. Her açıdan tartışmalı, ön yargılara dayalı, tarihi tahrif eden ve yaşanan acıları tek bir dinin mensuplarına indirgeyen bu ifadeler Türkiye ve Türk milleti için yok hükmündedir.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek: Papa'nın yaptığı iftiradır, bühtandır, ayrımcılıktır. Hukuken, soykırım bir millete yapılacak en büyük iftiradır, bühtandır. Bu ispat edilmiş değildir, bunun ispat edilebilmesi için yargı kararı gerekiyor, uluslararası bir yargı kararının olması gerekiyor. Yugoslavya, Ruanda ile ilgili, Yahudilere yapılan soykırım ile ilgili yargı kararı var ama Türk milleti ile ilgili yargı kararı yok. Politik, siyasi, ayrımcılığı, ırkçılığı, nefret söylemlerini tahrik eden bir açıklamadır.
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Ahmet Berat Conkar: Dini makamlar mesnetsiz ithamlarla kin ve nefreti körükleme yeri değildir.Vatikan, bu tutumunu gözden geçirip, hatalarından dolayı Türkiye'den özür dilemelidir.