Leyla Alaton'dan samimi açıklamalar!

Artık yaşama coşkusunu hapsetmek için bahanesi kalmadığını söyleyen Alaton, samimi açıklamalarda bulundu...

Para başarmanın ölçüsüdür!...
Acaba biz kadınlar daha mı vicdanlıyız?
Belki biz daha garanticiyiz. Saygınlığa, sürdürülebilir gelirlere önem veriyoruz. Cins olarak daha garantici olduğumuzu, daha uzun vadeli gördüğümüzü düşünüyorum.

İş hayatında kadın olmak zor iş…
İş dünyasında kadın olmanın zorlukları, sadece toplumun kadının sırtına yüklediği rollerden dolayı olabilir. Kadın, ‘süper kadın’ olayına çok soyunuyor ve rollerde eşit bir görev dağılımı olmadığı için zorlanıyor. Eskiden iş hayatı hesapta yoktu. Biz geçiş dönemi kadınlarıyız. Genç nesilde benim gözlemlediğim kadarıyla hiçbir zorluk olmayacak. Şehirli, evlerine iki maaş giren çiftlerden bahsediyorum. Orada bir iş ayrımı, bir paylaşım olacak.

Para sizin için nelerin ölçüsü?
Para benim için başarmanın ölçüsü. Bir başarı kıstası.

MUTLULUK DİYE BİR ŞEY YOK

Para eşittir mutluluk diyebilir miyiz peki?

Mutluluk diye bir şey zaten yok; mutlu anlar var. Para değil de finansal zorluklar olmadan bir hayat geçirmek, bazı zorluklara karşı dayanmanızı sağlar. Parayı hiçbir zaman dışlamamak lazım. “Ah şekerim, para önemli değil” diye düşünmem. Zaten böyle düşünenlere para gelmez de. İşini çok severek yaptığın zaman otomatik olarak geliyor para, evren hazırlıyor bunu. Her ne kadar para çok önemli gibi görünse de belli bir noktadan sonra hem başarı kıstası olarak hem de sahibi olarak önemini yitiriyor. Çünkü belli bir yere kadar harcıyorsun, daha fazlasını harcaman mümkün değil. Yetiştirilme tarzın, değerlerin buna müsait değil. Mesela benim çok param da olsa gidip tekne almayacağım çünkü biliyorum bana göre değil tekne.

Az parayla da mutlu olur muydunuz?
Hiç düşünmedim. Ben masrafları ve harcamaları çok olan biri değilim.

Biraz çocuklarınızdan bahsedelim mi?
Senin de oğlun var; benim lisanımı daha iyi anlarsın. Çocuk yetiştirmenin en cazip tarafı, Fransızların da dediği gibi; kendini eğitirsin. Çocuk yetiştirmenin çok büyük bir hediye olduğunu düşünüyorum. Çok özel bir durum.

NEYSEM OYUM...

Çok doğalsınız…

Ben hiç örnek anne veya örnek insan pozlarında takılacak durumunda değilim. Neysem oyum. Ben nasıl başka insan olmaları için onları zorlamıyorsam, onlar da beni zorlamıyor. Ben çok büyük zevk alıyorum. Tek yön olarak gördüğüm bir yol. Beklemediğim bir yol bu, geri dönüşü olsun diye çıktığım bir yol değil.

Hem anne olup hem kariyer yapılabilir mi?
Fazlasıyla yapılabilir. Çocuklarımı okula kendim götürürdüm. Arkadaşlarım “Servis var, şoför var. Niye sen götürüyorsun?” derdi ama ben kendim için yaptım bunları. Öğretmek, eğitmek, paylaşmak için en yakınımdakilere daha fazla hayrım olmalı. Bu yüzden her fırsatı kolluyorum beraber olmak için. Tabii ki ergenliğe girdiği için arkadaşları, sporları daha ön planda şimdi. Kendimi kimseyle rekabete sokmuyorum, benim yerim ayrı. Onlar birer şahıs, benim uzantım değil.

EN BÜYÜK ŞANSIM, BABAM

Hayatta en büyük şansınız nedir?

Babamdır. Öyle bir adamın kızı olmak gurur veriyor bana. Babam gibi ermiş, kendini eğitmiş, vizyon sahibi ve dolu dolu bir insana bu kadar yakın olmak, benim en büyük şansım.

Bu hayatta sizi nasıl bilirler?
Çok şeffaf, çok direkt, dobra, cesur, iyilik sever, biraz aceleci, tezcanlı, verici,pozitif, aktif, coşkulu bilirler. Tabii yakın arkadaşlarım…

Önyargılı mısınız?
Çok ‘insan sever’ biriyim ve kimseye önyargıyla yaklaşmam. En büyük merakım da yeni bir insan tanımak, yeni bir şeyler öğrenmek. Her yeni insanda yeni bir şeyler öğreneceğime inanırım. Bu entelektüellikle de alakalı değil, duruşla alakalı. Dolayısıyla bu, insandan korkmaz yapıyor beni. Zannediyorum babamdan bana geçmiş bir karakter özelliği. Çok güvenen bir tipim. Karşımdaki güvenimi sarsana kadar tam güvenirim. Vicdanlı bir insana verilen en büyük sorumluluk güvendir. Ben çocuklarıma karşıda böyleyim. Onları tehlikelerden korumayı falan düşünmüyorum; tam aksine her şeyi görmelerinde fayda var.

BİR REALİSTİM

Elinizde olsa neyi değiştirmek isterdiniz?

Yaşadığım hayattan ve bugünkü Leyla’dan çok memnun olduğum için ‘neyi değiştirmek isterdim’ diye bir şey yok. Ben bir realistim ve “Ah, keşke” demem. O gün bir karar verdiysem o an öyle olması gerektiği için vermişimdir. Gelecek sürprizlerle dolu ve hayatımdaki her şeyden gayet mutluyum.

Kendinizle barışıksınız…
Belli oluyor herhalde (gülüyor).

Anarşist bir taraf da var ama…
Var var evet… Ancak onunla başa çıkabilen benim etrafımda yaşayabilir, yoksa kaçar gider. Tımar edilecek insan vardır, küçük yaştan eğitirsin. Ben öyle kolay ele alınacak bir tip değilim.

Hayata karşı hesap kitabınız var mı?
Hiç yok. Yoksa yanmıştık.

Eskidende mi böyleydiniz?
Tam aksine… Eskiden coşkumu hapsetmek için bahanem vardı, artık kalmadı. Şimdi çok daha parladığım, güldüğüm, lafımı esirgemediğim, paylaştığım ve yaşamdan zevk aldığım bir yaştayım. Son zamanlarda etrafımdakilerden de duyuyorum “Hiç bu kadar güzel, hiç bu kadar iyi olmadın” diye.

EKRANDA İYİ GÖRÜNÜRÜM

Fotoğraflarda gördüğümden çok farklısınız, çok daha güzelsiniz…
Herkes bunu söyler. “Ne kadar zayıf, ne kadar güzelmişsiniz” diyenlere, “Ya tersi olsaydı” demek çok güzel. Ben de gülmeyi ve iyi çıkmayı önemsiyorum tabii ama fotoğraf bir anı hapsediyor. Ben poz vermeyi sevmem, doğalımdır. Fotoğraf çekilirken genelde poz vermek zorunda kalıyorsunuz. Bu yüzden fotoğraflardaki gibi değil de kendim gibi görünebileceğim televizyon projesini kabul ettim. ‘Bir Fikrin Mi Var?’ adlı yarışma programında jüri üyesi oldum. Bu sezon da ekranda olacağım.

Güler yüzlü kadın güzeldir…
Aynı fikirdeyim. Boğa burcuyum, benim için bu çok önemli. Güler yüzü, ahengi seviyorum etrafımda. Bu yüzden de güzel olayım, ille de bu senenin modasını giyineyim diye bütün gardırobumu değiştirmem mesela.

FEMİNİSTİM; KIZ KARDEŞLİĞE İNANIYORUM

- Sosyal sorumluluk projelerinden bahsedelim. Mikro kredi desteği çağrısına yanıt veren ilk isim olmuşsunuz...

Sosyal sorumluluk projeleri, hayatımın bu evresinde beni en çok tatmin eden şey… Karşılığında hiçbir şey beklemeden vermek kadar insanı tatmin eden bir şey olamaz. Çağdaş sanat, eğitim ve çocuklarla ilgili tüm projelerde varım ama projeyi başlatıp sonrasında doğru kişilere devretmeyi seviyorum. Kadın, çalışan kadın, ekonomik bağımsızlığı olan kadın; benim ajandamda her zaman oldu, her zaman olacak. Çünkü ben feministim. Kız kardeşliğe, eşitliğe ve demokrasiye inanıyorum.

- Evlilik sözleşmesine nasıl bakıyorsunuz?
Kanunlarla zorunlu hale getirilmemesine bile şaşırıyorum. Ehliyet almak için bile çok ciddi testlerden geçiyor insanlar.

- Türkiye’de sosyete var mı?
Her mesleğin, her camianın, her çevrenin kendi sosyetesi var. Yazın Akçay’a git, orada da bir elit grup vardır. Daha çok göze çarpar, daha çok tanınır. Eskiden aristokratlar varmış ama bugün Türkiye’de her camianın ayrı bir sosyetesi var.

- Siz de o camianın içindesiniz…
Valla ben kimin sosyetesine dâhilim bilmiyorum. Sosyete bizde sadece zengin insan olarak algılanıyor. İkinci sayfa olayı, yani sığ bir görüş bana sorarsan. Sosyete, bence çok kısıtlayıcı bir kelime.

- Son olarak ne söylemek istersiniz?
Uzun zamandır röportaj vermiyordum seninle güzel bir şey yapacağıma inandığım için vermek istedim. Biz, parasını kazanmak, ayaklarının üzerinde durmak zorunda olan anneler için önemli rol modelleriz. Çünkü Türk erkeğinin seçimlerini büyük oranda onları büyüten anneleri belirliyor. Bu yüzden bizlerin duruşu çok önemli. Bu duruşumla örnek olmaktan dolayı çok mutluyum.  

MEZİN DEDEYİ / AKŞAM İNTERNET SİTESİ



Konular Röportaj