Popstar Bayhan: "Bir rüyada yaşadım"

10 yıl önceki Popstarın unutulmaz yarışmacısı Bayhan, şimdi Show TVde yayınlanan Ben Buradan Atlarımda yer alıyor...

Popstar Bayhan: "Bir rüyada yaşadım"

- Popstar yarışması on yıl önce yapıldı ve siz bir anda ülkenin tanıdığı bir isim oldunuz. On yıl önceye gidelim mi?
Sizin röportajınızı okurken hatırladım, Ahmet San o zaman “Türkiye'de Bayhan fırtınası estireceğim” demişti. Yapılmış bütün Popstar'lardan daha iyiydi, daha farklıydı. Fırtınalar esmedi ama estirmek için geç değil. İsterse hâlâ yapabilir, ben de tam bir konser adamıyım. Her şeye yeniden başlayabilirim.

- Ahmet San, sizler için aslında çok şey yapılabileceğini ama yapılmadığını da söylemişti…
Kimseyi suçlamadım, suçlamam da. Jüri, kimsenin sorumluluğunu taşımak zorunda değildi. Çok artısı oldu bizlere, eğer eksisi olduysa bu tamamen bizim hatamızdır. Kendi adıma söyleyeyim, bilgisizlik ve tecrübesizlik en büyük engelim olmuştur. Popstar zamanında birçok kişi üzerime geldi ama olumlu gelişmeler de oldu. Öyle ki reklam ve sinema filmi teklifleri geldi.

- Kabul mu etmediniz?
Reddettiklerim de oldu, duygusal davranıp hatalı karar verdiklerim de... Gururum da girdi zaman zaman işin içine, b ana göre olmadığını düşündüğüm iş teklifleri oldu. Gençlik ve yalnızlık da eklenince, hata yaptım ve olacak işleri dahi kabul etmedim. Edemedim daha doğrusu. Birileri kendini suçlayacaksa, herkes kendini suçlasın. Zaten neden bir suçlu arayalım ki! Eksiklik kişinin kendindedir, bende vardı.

- Dünyada da bir kişi tek başına star olmaz. Büyük ve iyi bir ekip gerekir. Tarkan, başladığında bir star değildi ki
Zamanında gafletlerimiz oldu, bu anlamda da. Elbette bilgisizlikten, yoksa beğenmemekten ya da birilerini küçük görmekten değil.

- Tuhaf değil mi, ülkenin çeşitli yerlerinden çeşitli mesleklerinden insanlar bir araya geldiniz ve sizi herkes tanıdı.
Kendimi bildim bileli şarkıcı olmak istedim; bütün ve tek hayalim buydu. Çocukken kendimi çabuk anladım. Ne kadar çabuk kendini keşfedersen hedeflerine o kadar çabuk yaklaşırsın. Hangi nokyadaysam, bunu istediğim içindir. Şuna inanıyorum daha iyi bir noktaya gelmek isteseydim, gelirdim.

- Kaderci bir yanınız da var...
Mutlaka, hayat tecrübelerden oluşur. An içinde de çok şey değişir elbette, doğru veya çok yanlış kararlar verebilirsiniz. Bu kararlar da sizi oluşturur. Kaderse bu kaderdir, kaderinizi de kararlarınızla değiştirebilrsiniz.

- Geçen on yıl bir kayıp mı?
Böyle söyleyemeyiz, kayıp değil her an bir kazançtır, her nefes. Yaşamamız gerekenleri yaşıyoruz.

BİR RÜYADA YAŞADIM

- Peki, herkes sizi tanıdı ekranda, o zaman için travma değil miydi bu?
Hem de nasıl? Tuhaf ve ilginçti. Şaşırtıcıydı, hiç beklemediğimiz bir rüyayı yaşamaya başladık. Öyle ki uyanmak istemedim. 

- Yine bir yarışmaya girmek fikri zor gelmedi mi? Nasıl karar verdiniz? 
İstemekle, çok ama çok istemekle alakalı; yarışma bir spor konsepti. Katılanların hepsi çok ünlü ve başarılı kişiler. Ancak bu defa istek, cesaret ve sportif yetenek yarışacak.  

- Farkınız, eksiğiniz ya da fazlanız ne diğer yarışmacılardan?
Dezavantajım bir buçuk yıl önce geçirdiğim trafik kazasından sonra sol kol ve sol bacağımdaki kırıklar, yaşadığım ameliyatlar ve platinlerim! Zor günler geçirdim, uzun süre yattım. Çocukken boks yaptım, jimnastik çok severdim. Televizyonda Olimpiyat seyretmeye bayılırdım. Bu branşı da ilgiyle izlerdim. Benimle alakalı bir şeyler vardı bu sporda, katılmalıydım mutlaka.

- Daha önce atladınız mı yüksekten denize veya havuza?
Hayır, atlamamıştım; uzun süre çalıştık zaten. Herkese göre bir stil belirlendi. Derdim sadece gündeme gelmek olsa, inanın bu kadar zahmete girmezdim. Kimse de girmezdi, hepimiz büyük ter döküyoruz.

- Zor bir yarışma, çok büyük paralar mı kazanacaksınız?
Burada sorun ve dert para kazanmak değil. Bakarsanız herkes isim ve iş sahibi, herkesin toplumda belli bir yeri var. Ekrana gelmiş en zor yarışma bu.

- Survivor var!
Asla onunla mukayese etmeyelim. Orada yan gelip yatıyorsun, yemek varsa yiyorsun. Oyunlar çocukların oynayabileceği kapasitede, ya kazanıyorsun, ya kazanmıyorsun. Bu çok farklı.

BAŞIMA NE GELDİYSE BİLGİSİZLİKTEN

- On yıl sonra yine bir yarışmayla karşımıza çıkıyorsunuz, ne fark var on yıl önceki Bayhan'dan?
O zaman biraz çocuktuk, hayat tecrübeleri edinmeye ne kadar erken başlasam da bilmediğim çok şey vardı. Akışa bıraktım hayatı, çünkü çok zorlandım, çok didindim. Her rüzgâra karşı koymamayı öğrendim. Daha sakin, daha kolay biriyim ama insan değişmez, sadece gelişir. Bir miktar geliştim tabii, bilgi sahibi olmaya çalışıyorum, öğrenmeye çalışıyorum. Hayatta başıma ne geldiyse bilgisizlikten geldi. Bilgisizlikten dolayı hata yapmak istemiyorum bir daha.

- Hep çok olgun durdunuz, çok erken hayata atılmakla mı alakalı bu duruş?
Belki öyledir, öyle de olabilir. Belki bazı şeyleri önceden fark etmek. Kolay bir çocukluk değildi, hiç kolay değildi hatta.

- Nerede geçmişti çocukluğunuz?
Of çok karışık, Adana, İstanbul, Almanya; hiç hatırlamak bile istemiyorum. Sadece “Çok zordu” diyebilirim. Bir şekilde nefes aldığınız müddetçe yaşıyorsunuz; yaşamak zorundasınız.  

- Deniz Seki'nin size o dönem söylediği “Burada işin yok” gibi cümlelerden sonra onu affettiğinizi ve hatta anlayabildiğinizi söylemiştiniz... Hiç kötü düşünmediniz mi?
Samimiydim bunları söylerken, kalbimi her an tazelemeye çalışıyorum. Başka çarem yoktu hayatım boyunca da. Bir an gelir kırılırsınız, derin bir nefes alıp kendinizi iyileştirmekten başka çareniz yoktur. Ben biliyordum böyle yapmayı, dedim ya zor yıllardı… Deniz Seki'nin söyledikleri beni kırdı ama kendimi hemen onardım; ne yapabilirdim ki?

- Cevap verebilirdiniz ama sustunuz!
Her tokattan sonra sakin durmalısınız. Sinirlenirseniz kendinize zarar verirsiniz, öfke kötü bir şeydir. Kaygı, endişe kötüdür. Çok sakin olup, an ve zaman içinde asıl düşünmeniz gereken şeylere odaklanırsanız, tüm kötü şeyler kendiliğinden yok olur. Bu şekilde yaşamaya çalışıyorum. Deniz Seki'nin o zamanki hayata bakışı, psikolojisi veya onu etkileyenler, hatta ona bir şeyleri papağan gibi kulağına fısıldayıp bazı hareketleri yapmaya zorlayanlar o şekilde konuşmasına imkân vermiş olabilir.

DENİZ SEKİ'Yİ KIŞKIRTTILAR

- Seki'yi size karşı kışkırttılar mı yani?
Hâlâ bir açıklama yapmadığı için bilemem ama suçlamıyorum da. Karşımdaki bir kadındı.  - Erkek olsaydı durum değişir miydi?

Erkek de olsa söyleyecek bir kelimem varsa söylerdim. Bir kadın, bir adamı gereksiz suçluyorsa yapılacak tek şey alttan almaktır.

- Eğer özel hayatınızda da böyleyseniz kadınlar size deli divane oluyor olmalı!
(Gülüyor) Bir kadınla tartışılmaz. Allah'a çok şükür evli değilim. Evli olanları görüyorum, birbirlerini yiyorlar. Hayat arkadaşı dediğiniz kişi başkadır tabii, ben o noktaya yaklaşmadım henüz. Evlenecek kadar yakınlaştığım biriyle karşılaşmadım ya da o moda giremedim.

- Kadınlar çok ilgi gösterdi mi siz ünlü olduktan sonra; böyle bir ilgiyle de yoldan çıkmak pek mümkün!
Vardı çok ilgi, hâlâ da var. Beğeniyorlar beni ama ben şaşırmadım çok şükür. Birçok konuda istediğim zaman kendimi frenleyebilrim. O konularda çok hassasım, bana hayranlığından mı yanaşıyor, yoksa başka bir niyeti mi var anlarım. Hayranlarıma karşı çok saygılıyımdır. Ebediyete kadar muhafaza etmeye çalışacağım bir sevgi veriyorlar bana. An içinde tanıştığım ve sadece ben olduğum için beni beğenen biriyle beraber olmayı isterim. Hayat bu, her türlü insanla karşılaşıp sınanıyorsunuz.

- Çok âşık oldunuz mu?
Âşık oldum çocukken ama kimseye de seviyorum diyemedim. Sonradan işler zorlaştı, aşk da zordu bana.

- Albüm yapmayacak mısınız o hayranları mutlu etmek adına?
İki albüm yaptım, güzel işlerdi ama ikisi de Bayhan değildi. Şimdi yeni bir albüm hazırlığım var. En kısa zamanda paylaşacağım. 

- Oyunculuk da denediniz, sevdiniz mi?
Samanyolu'nda yayınlanan bir dizimiz vardı, bitti. Ancak oyuncluğa devam etmek istiyorum. Farklı bir gezegene gitmek gibi, farklı birini oynamak. Çocuk gibi eğleniyorsunuz. Çocukken oynamadığım oyunları oynar gibiyim. Hangi rolü oynarsanız oynayın kendi kişiliğinizi yansıtıyorsunuz, zaten yansıtmazsanız büyük oynarsınız ve sahte bulurlar sizi.

- “Ah şu dizide olsaydım” dediğiniz işler var mı?
Karadayı ve Muhteşem Yüzyıl harika. Geçirdiğim kazadan dolayı uzaklaşmıştım. “Her şeyde bir hayır vardır” dedik, şimdi sulara dalarak; kendimizi de arındırarak hayata yeniden başlıyoruz. Suya atlamak benim için hayatı yeniden yaşamak gibi. Önce düşmeyi, sonra atlamayı, sonra iyi atlamayı ve sonra bu durumdan puan kazanmayı öğreneceğiz. Düşe kalka yaşamayı öğrendiğimiz gibi.

DUMAN, BENDEN ESİNLENDİ

- Popstar yarışmasından önce garsonluk yaptı.
- Bir akrabasını yalnışlıkla vurduğu için cezaevinde yattı.
- Yarışmada Deniz Seki, “Katiller yarışamaz” dedi.
- Sesiyle ve yorumuyla ülkeyi etkiledi.
- Şarkı söylerken sınırının olmadığına inanıyor.
- Duman gibi birçok grup ve şarkıcının kendisinden etkilendiğini söylüyor.
- Yarışmanın ardından şehir şehir gezdi, tanındığı yerden kaçtı. Bunları pek konuşmak istemiyor.
- Çobanlarla yaşadığı söylendi bir ara, yorum yapmıyor.
- Elinde kalanla çiğköfteci açtı ama ticareti sevmiyor.
- Rock söylerken kendini iyi hissediyor.
- Ercan Saatçi'yi, Ali Taran'ı ve Mustafa Altıoklar'ın iş tekliflerini reddetti, pişman ama “Her işte bir hayır var” diyor.

ELİF AKTUĞ / AKŞAM İNTERNET SİTESİ

 

Konular Röportaj