Ramazan ayında sağlıklı beslenme için 10 altın öneri
Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Tuğba Küçük, oruç tutan kişilerin yedikleri yiyecekler kadar yemediklerinin de çok önemli olduğunu söyledi.
İHA'nın haberine göre Ramazan ayı ile birlikte yaz
sıcaklarının da etkili olduğu şu günlerde, dengeli ve sağlıklı
beslenmek daha fazla önem kazanıyor. Ramazan ayında sağlıklı
beslenmek adına besin seçimlerine daha fazla dikkat etmek
gerektiğini belirten Medicana Bursa Hastanesi Beslenme ve Diyet
Uzmanı Dyt. Tuğba Küçük, "Uzun süren açlık, sıcak havalar
ve fiziksel aktivite düzeyinin düşmesi metabolizma hızının
yavaşlamasına sebep olur. Ramazan öncesi düzenli spor yapan kişiler
spor yapmayı bıraktıklarında, fiziki görünümlerinde olumsuz etkiler
görülebilir. Bu yüzden hem metabolizma hızımızı yükseltmek hem de
kilo artışına engel olmak için aktivite düzeyimizi arttırmak
gerekir. Protein içerikli gıdalar, uzun süreli tok kalmaya ve kas
kayıplarının önüne geçmeye fayda sağlamaktadır. Bu sebeple
proteinden zengin gıdaların tüketimi çok önemlidir"
dedi.
Özellikle ramazan ayında yapılan en büyük hatanın sahur öğünü yapılmadan oruç tutulması olduğunu belirten Dyt. Tuğba Küçük, "Bu durum açlık süresini daha da uzatarak metabolizmanın daha çok yavaşlamasına, kan şekerinde düşüşe, kan basıncında da artış ya da azalmaya yol açabiliyor. Bu durum sonucunda halsizlik, uyku hali ve çabuk yorulma gibi şikayetler gözlemlenebilmektedir. Bu yüzden sahur programında özellikle yumurta, süt, peynir gibi protein içeriği yüksek gıdaların tüketimine önem verilmeli ve sahur öğünü mutlaka atlanmamalıdır. Ramazan, bayram, tatil ne olursa olsun günlük almamız gereken enerji, protein, vitamin ve mineral oranları değişmez. 10 altın öneri ise, mutlaka sahura kalkılmalı. Sahurda tok tutucu hafif bir kahvaltı yapılmalı. İftar ve sahur arasına iki ya da üç öğün konulmalı. Sahur ve iftarda bol miktarda su içilmeli. İftarda kan şekerini dengeleyecek sağlıklı besin seçimi yapılmalı. Kızarmış ve tuzlu besinler tüketilmemeli. İftar sofrasında yemeğin değil, sohbetin tadı çıkarılmalı. Çay, kahve, meyve suyu, asitli-gazlı içeceklerin tüketimi azaltılmalı. Şerbetli tatlılar yerine sütlü-hafif tatlılar tercih edilmeli. İftar sonrası mutlaka yürüyüş yapılmalı" diye konuştu.
Özellikle ramazan ayında yapılan en büyük hatanın sahur öğünü yapılmadan oruç tutulması olduğunu belirten Dyt. Tuğba Küçük, "Bu durum açlık süresini daha da uzatarak metabolizmanın daha çok yavaşlamasına, kan şekerinde düşüşe, kan basıncında da artış ya da azalmaya yol açabiliyor. Bu durum sonucunda halsizlik, uyku hali ve çabuk yorulma gibi şikayetler gözlemlenebilmektedir. Bu yüzden sahur programında özellikle yumurta, süt, peynir gibi protein içeriği yüksek gıdaların tüketimine önem verilmeli ve sahur öğünü mutlaka atlanmamalıdır. Ramazan, bayram, tatil ne olursa olsun günlük almamız gereken enerji, protein, vitamin ve mineral oranları değişmez. 10 altın öneri ise, mutlaka sahura kalkılmalı. Sahurda tok tutucu hafif bir kahvaltı yapılmalı. İftar ve sahur arasına iki ya da üç öğün konulmalı. Sahur ve iftarda bol miktarda su içilmeli. İftarda kan şekerini dengeleyecek sağlıklı besin seçimi yapılmalı. Kızarmış ve tuzlu besinler tüketilmemeli. İftar sofrasında yemeğin değil, sohbetin tadı çıkarılmalı. Çay, kahve, meyve suyu, asitli-gazlı içeceklerin tüketimi azaltılmalı. Şerbetli tatlılar yerine sütlü-hafif tatlılar tercih edilmeli. İftar sonrası mutlaka yürüyüş yapılmalı" diye konuştu.