Hakikat Değişmez, Değişene Hakikat Denmez!
Rezidanstaki dehşet veren cinayette itiraf!..
İstanbul Başakşehir’de ablasıyla birlikte oturan Yavuz Anuk’un (29) rezidansın 22’inci kat koridorunda dövülerek öldürülmesinin ardından üzerinde kanlı atlet ile yakalanan tutuklu sanık Evren Gürsoy, Anuk’u öldürdüğünü itiraf etti.
Hürriyet'te yer alan habere göre Bakırköy 4. Ağır
Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Anuk’un Hakkari Yüksekova’da
yaşayan annesi Refiya Anuk ve olay yerinde kardeşinin cesedini
bulan kız kardeşi Bacı Anuk katıldı. Biri tutuklu 6 sanığın olduğu
davaya tutuksuz sanık Kenan Özdemir geldi.
Tutuklu sanık Evren Gürsoy ve tutuksuz sanık Yavuz Değirmenci SEGBİS ile katıldı. Ayrıca tutuksuz sanıklar Özkan Türker ile Kemal Yurttürk rahatsızlıkları nedeniyle dosyaya mazeret sunarak duruşmaya gelmedi.
DURUŞMADA İTİRAF: “BEN ÖLDÜRDÜM”
Tutuklu sanık Evren Gürsoy cinayeti işlediğini söyleyerek, “Ben gemilerde makinist olarak çalışırım. Trabzon’da ikamet ederim. Yalova’daki Tersane’de bulunan gemide çalışacaktım. Bu maksatla olaydan 4-5 gün kadar önce İstanbul’a geldim. Olaydan önce 2-3 gün de o evde kaldım. Sabah Özkan beni ve Yavuz’u arabayla rezidanstan aldı. 4-5 saat alkol aldık. Daha sonra Kemal ile Recep de geldi. Ben çok sarhoş olduğum için beni eve bıraktılar. Recep ile Yavuz benimle rezidansa çıktı. Yavuz çıkarken Kenan isminde birini alıp geleceklerini söyledi. Tuvalete gittim o sırada Recep bana, ‘Abi sen sarhoş olmuşsun, yat’ diyerek çıkıp gitti. Daha sonra kapı çalındı. Recep’ler döndü sandım gelenin kim olduğuna bakmadan kapıyı açıp içeri döndüm. Birisi bana ‘Şist baksana’ dedi. Tanımadığım daha önce hiç görmediğim bir şahıstı. Şahıs içeri girdi ben de Recep’lerin arkadaşı zannettim. İçeri bakıp kim var diye sordu. ‘Yeni gelen sen misin?’ diyerek küfredip kasıklarıma tekme attı. Yere çöktüm, sinkaflı küfrederek kemerini çıkarıp vurdu. Kimsin diye defalarca sordum ama cevap vermedi. Kendimi korumak için mutfağa kaçıp dolabı kendime siper ettim. Daha sonra elinden kurtulup apartman boşluğuna kaçtım. Avazım çıktığı kadar bağırarak yardım istedim ancak gelen olmadı. Bana tekrar kemer sallayınca kemeri tuttum. Ayaklarına sarıldım. Birlikte yere düştük bu sırada elindeki kemeri alıp kendisine vurdum. Kafasında ve yüzünde yaralanmalar gördüm. Yardım istemeye devam ederek eve kaçtım. Daha sonra kapıda tekrar sesler duydum. Kapının deliğinden baktım ve polisleri görünce kapıyı açtım. O an maktulü kanlar içinde yerde görünce dünyam başıma yıkıldı.”
“KARDEŞİMİ NASIL ÖLDÜRDÜKLERİNİ SANIKLAR BİLİR”
Yaşanan olaydan sonra kardeşini kanlar içinde yerde bulan Bacı Anuk ise “Biz kardeşimle olay tarihine kadar 4 ay boyunca 250 numaralı dairede kalıyorduk. Sanıklar çaprazımızda 252’inci dairede kalıyordu. Sürekli gürültü yapar ve eve kadın alırlardı. Bu yüzden çok şikayet gelirdi. Olay günü güvenlik görevlisi Şeyma D. ısrarla beni yanına çağırdı. Yanına gittiğimde de bilerek ve isteyerek beni oyaladığından eminim. Çalan telefonuna da bakmadı. Evimin katına gelince cesedi gördüğümde başka biri sandım. Hemen koşup yardım istedim. Bu sırada kardeşimi aradım ancak bir türlü açmadım.
BENDEN HOŞLANDIĞINA DAİR MESAJLAR ATTI
Telefonunun sesi de sürekli geliyordu. Yılbaşından önce ve yılbaşı gecesi sanık Yavuz Değirmenci benden hoşlandığına dair mesajlar atmıştır. Ancak bu durumu kardeşim bilmiyordu. Zaten sanığa istemediğimi söyleyince mesaj atmayı da kesti. Sanıkların gerçeği sakladıklarına inanıyorum. Kardeşim birine saldıracak yapıda değildir. Kardeşimi nasıl öldürdüklerini sanıklar bilir. Biz de bunu öğrenmek istiyorum. Şikayetçiyim” dedi.
ADALET İSTİYORUZ, SANIK AVUKATLARI DA DOĞRUYA YARDIMCI OLSUN
Yavuz Anuk’un annesi katılan Refiya Anuk ise tercüman aracılığıyla verdiği ifadesinde, “Maktül oğlumdur. Olay yaşandığında Yüksekova’daydım. Nasıl olduğunu bilmiyorum. Oğlumun tek bir kişi tarafından değil, birden fazla kişiyle dairenin içerisinde öldürülüp dışarıya çıkartıldığını düşünüyorum. Bu planlı bir cinayettir. Benim tahsilim yoktur ancak nasıl öldürüldüğü dışarıdan bakınca dahi anlaşılmaktadır. Oğlumun katilinin ömür boyu ceza çekmesini istiyorum ki başkasını öldürme yolu kapanmış olsun. Oğlumun bu şekilde katledilmesinin ardından pişmanlık duyması mazeret olamaz. Biz mağdur olarak adalet istiyoruz. Onlar da sanık olarak adalet istiyorlar. Hangisine adalet vereceğini mahkeme tayin edecektir. Adalete güveniyoruz. Sanık vekillerinden de doğruya yardımcı olmalarını istiyoruz” diye konuştu. Katılan Refiya Anuk vekili maktulün cezaevindeki ağabeyi Fehmi Anuk’u arayarak tehdit edildiğini söylediğini bu yüzden tanık olarak dinlenmesini talep etti. Ayrıca dosyada bulunan şüphe ve delil karartma şüphesiyle tutuksuz sanıkların tutuklanmalarını istedi.
Tutuklu sanık Evren Gürsoy ve tutuksuz sanık Yavuz Değirmenci SEGBİS ile katıldı. Ayrıca tutuksuz sanıklar Özkan Türker ile Kemal Yurttürk rahatsızlıkları nedeniyle dosyaya mazeret sunarak duruşmaya gelmedi.
DURUŞMADA İTİRAF: “BEN ÖLDÜRDÜM”
Tutuklu sanık Evren Gürsoy cinayeti işlediğini söyleyerek, “Ben gemilerde makinist olarak çalışırım. Trabzon’da ikamet ederim. Yalova’daki Tersane’de bulunan gemide çalışacaktım. Bu maksatla olaydan 4-5 gün kadar önce İstanbul’a geldim. Olaydan önce 2-3 gün de o evde kaldım. Sabah Özkan beni ve Yavuz’u arabayla rezidanstan aldı. 4-5 saat alkol aldık. Daha sonra Kemal ile Recep de geldi. Ben çok sarhoş olduğum için beni eve bıraktılar. Recep ile Yavuz benimle rezidansa çıktı. Yavuz çıkarken Kenan isminde birini alıp geleceklerini söyledi. Tuvalete gittim o sırada Recep bana, ‘Abi sen sarhoş olmuşsun, yat’ diyerek çıkıp gitti. Daha sonra kapı çalındı. Recep’ler döndü sandım gelenin kim olduğuna bakmadan kapıyı açıp içeri döndüm. Birisi bana ‘Şist baksana’ dedi. Tanımadığım daha önce hiç görmediğim bir şahıstı. Şahıs içeri girdi ben de Recep’lerin arkadaşı zannettim. İçeri bakıp kim var diye sordu. ‘Yeni gelen sen misin?’ diyerek küfredip kasıklarıma tekme attı. Yere çöktüm, sinkaflı küfrederek kemerini çıkarıp vurdu. Kimsin diye defalarca sordum ama cevap vermedi. Kendimi korumak için mutfağa kaçıp dolabı kendime siper ettim. Daha sonra elinden kurtulup apartman boşluğuna kaçtım. Avazım çıktığı kadar bağırarak yardım istedim ancak gelen olmadı. Bana tekrar kemer sallayınca kemeri tuttum. Ayaklarına sarıldım. Birlikte yere düştük bu sırada elindeki kemeri alıp kendisine vurdum. Kafasında ve yüzünde yaralanmalar gördüm. Yardım istemeye devam ederek eve kaçtım. Daha sonra kapıda tekrar sesler duydum. Kapının deliğinden baktım ve polisleri görünce kapıyı açtım. O an maktulü kanlar içinde yerde görünce dünyam başıma yıkıldı.”
“KARDEŞİMİ NASIL ÖLDÜRDÜKLERİNİ SANIKLAR BİLİR”
Yaşanan olaydan sonra kardeşini kanlar içinde yerde bulan Bacı Anuk ise “Biz kardeşimle olay tarihine kadar 4 ay boyunca 250 numaralı dairede kalıyorduk. Sanıklar çaprazımızda 252’inci dairede kalıyordu. Sürekli gürültü yapar ve eve kadın alırlardı. Bu yüzden çok şikayet gelirdi. Olay günü güvenlik görevlisi Şeyma D. ısrarla beni yanına çağırdı. Yanına gittiğimde de bilerek ve isteyerek beni oyaladığından eminim. Çalan telefonuna da bakmadı. Evimin katına gelince cesedi gördüğümde başka biri sandım. Hemen koşup yardım istedim. Bu sırada kardeşimi aradım ancak bir türlü açmadım.
BENDEN HOŞLANDIĞINA DAİR MESAJLAR ATTI
Telefonunun sesi de sürekli geliyordu. Yılbaşından önce ve yılbaşı gecesi sanık Yavuz Değirmenci benden hoşlandığına dair mesajlar atmıştır. Ancak bu durumu kardeşim bilmiyordu. Zaten sanığa istemediğimi söyleyince mesaj atmayı da kesti. Sanıkların gerçeği sakladıklarına inanıyorum. Kardeşim birine saldıracak yapıda değildir. Kardeşimi nasıl öldürdüklerini sanıklar bilir. Biz de bunu öğrenmek istiyorum. Şikayetçiyim” dedi.
ADALET İSTİYORUZ, SANIK AVUKATLARI DA DOĞRUYA YARDIMCI OLSUN
Yavuz Anuk’un annesi katılan Refiya Anuk ise tercüman aracılığıyla verdiği ifadesinde, “Maktül oğlumdur. Olay yaşandığında Yüksekova’daydım. Nasıl olduğunu bilmiyorum. Oğlumun tek bir kişi tarafından değil, birden fazla kişiyle dairenin içerisinde öldürülüp dışarıya çıkartıldığını düşünüyorum. Bu planlı bir cinayettir. Benim tahsilim yoktur ancak nasıl öldürüldüğü dışarıdan bakınca dahi anlaşılmaktadır. Oğlumun katilinin ömür boyu ceza çekmesini istiyorum ki başkasını öldürme yolu kapanmış olsun. Oğlumun bu şekilde katledilmesinin ardından pişmanlık duyması mazeret olamaz. Biz mağdur olarak adalet istiyoruz. Onlar da sanık olarak adalet istiyorlar. Hangisine adalet vereceğini mahkeme tayin edecektir. Adalete güveniyoruz. Sanık vekillerinden de doğruya yardımcı olmalarını istiyoruz” diye konuştu. Katılan Refiya Anuk vekili maktulün cezaevindeki ağabeyi Fehmi Anuk’u arayarak tehdit edildiğini söylediğini bu yüzden tanık olarak dinlenmesini talep etti. Ayrıca dosyada bulunan şüphe ve delil karartma şüphesiyle tutuksuz sanıkların tutuklanmalarını istedi.