Sacit Aslan yazdı: "Fanatikler ve Hayranlar!"
"...Sevdikleri, tapındıkları insanların çoğunun gerçeğini bilmiyorlar, sadece onlara anlatılanın veya gösterilen imajların esiri..."
Bilgisayar oyunlarında insanlar olmak istediklerinin yerine geçip
sanal zaferler kazanıyorlar,
oyun ‘O’nun yerinde olma prensibi
üzerine...
Diğer oyunlarda da olan, gerçek olmayan hayali savaşlarda kahraman
olma şansı...
Ünlülerin takipçileri, fanları da büyük ihtimalle bu duygularla
hareket ediyorlar.
Sevdikleri, tapındıkları insanların çoğunun gerçeğini bilmiyorlar,
sadece onlara anlatılanın veya gösterilen imajların esiri...
Aslında ünlülerin hayranlarıdan ve fanlarından çok daha fazla
nefret edenleri de olduğu bir gerçek...
Hele bu ünlülerin aralarında şöhret budalası olanlara, fanatik olup
daha da ileri gidip iş onları taklit etmeye dayandığında, hani pek
severler ya ünlüler rol model olmayı... İşte orada taklitçi hayran,
ünlünün hayran olduğu görgüsüzlükleri, cehaleti, yanlışlarını
taklit etmeye veya savunmaya başladığında film kopuyor...
Bazıları hayranlar, ünlülerin hayrana değil dosta ihtiyacı var
dedirtiyor, ciddi geri zekalılar var aralarında, hani sevmese daha
iyi...
Buna politikacıların hayranları da dahil, hatta çok daha
tehlikeli boyutta, bir siyasiye takmak, bunu her gece
televizyonlarda izliyoruz, seveyim derken sahibinin yüzünü
parçalayan ayı gibiler...
Takıntılı olmak sıkı bir şuur kaybı gerektiriyor, taktı mı bir
ünlüye, siyasetçiye iyileşmesinin tek yolu takacak başka birini
bulması...
Hele politikacıların hayranlarıyla başları ciddi olarak dertte,
seveyim derken ne hallere geliyorlar, sevilene yazık...
Kendilerini rezil etmek gibi bir sorunları yok zaten ama
sevdiklerini rezil ettiklerinin farkında hiç değiller...
Sacit Aslan