Sacit Aslan yazdı: "Olayları Objektif Olarak Değerlendirmek"
"...Sosyal medya yorumcuları sözüm size: 'Ölesiye' sevdiğiniz kişileri övdüğünüz kadar yeri geldiği zaman eleştirmeyi de bilmelisiniz."
Son 45 gündür Gülben Ergen ile ilgili haberler,
yorumlar gündemin ilk sırasını koruyor...
2007'nin Nisan ayında kurulmuş 10 yılı aşkın süredir sizlere en
taze haberleri sunmaya çalışan SacitAslan.Com'da
diğer haber mecraları gibi bu olayı yakından takip etti.
Gerek Yeşim Salkım, Seren Serengil ve Erhan Çelik
cephesinin; gerekse Gülben Ergen
cephesinin açıklama, yorum ve iddialarına sayfalarımızda
yer verdik.
Bende naçizane günlük haberlere ilişkin görüntülü yorumlarda
bulunduğum YouTube sayfamda ve instagram hesabımda
bu olaya ilişkin 'şahsi' görüşümü paylaştım.
Tıpkı zamanında "Çocuklar Gülsün Diye"de
başkalarından toplanan paralarla dönen bir projenin sanki
Gülben Ergen'in kendi cebinden verdiği paralarla yaptırılan
okulları açtığı gibi lanse edilmesinin hoş olmadığını
söylediğim gibi; son 'ihanet' iddialarıyla ilgili
de "Gözle görülmeyen, detayı tam olarak bilinmeyen bir
konuda güç birliği yapılarak bir kadının linç edilmesinin hoş
olmadığını" ifade ederek Gülben Ergen'in yanında olduğumu
söyledim.
Ve malumunuz Gülben Ergen'in gönüllü avukatı ilan edildim.
Efendim ben hiç kimsenin avukatı falan değilim. Sadece olaylara son
derece objektif bakan; gündemdeki haberlere okuyan diğer herkes
gibi yorum yapan, 'Şahsi fikrini' beyan eden
bir insanım.
Gülben Ergen olayı yorum yaptığım ne ilk ne de son
haber...
Birileri kalkıp 'Çağla Şıkel reyting için canlı yayında
göğsünü açtı!' dediğinde belki o güne kadar elli sefer
eleştirdiğim Çağla Şıkel'in yanında olup "Hop arkadaş, o
kadar uzun boylu değil. Bu bir canlı yayın kazasıdır"
dedim.
Bülent Ersoy; olaylı Erol Köse ayrılığının ardından yayınına
çağırdığı Gülşen'e 'Sen kimsin ki benim arkadaşımın
yuvasını yıktın?' diye hesap sorarak milyonların önünde
onuruyla oynadığında ben Gülşen'in de yanında olarak "Kimse
kimseyi hele bir ev sahibi misafirini bu şekilde rencide
edemez" dedim.
Hadise'nin ablası Hülya Açıkgöz kardeşinin müzisyen Sinan Akçıl'la
ayrılığını yorumlarken 'Kızkardeşim Sinan'la ilgili
bir şeye şahit oldu, gözüyle gördü. O gördüğü şey sonrası da
ilişkisini 5 dakikada bitirdi. Ama o şahit olduğu şeyi açıklamam
mümkün değil, asla da söylemem' dediğinde yıldızımın pek
barışmadığı Sinan Akçıl'ın yanında oldum ve "Bu tip soru
işaretli konuşmalar son derece çirkin. Kimseyi bu şekilde zan
altında bırakamazsınız" dedim.
Bu tip yorumlarım arşivlerde mevcut. Biraz karıştırırsanız
nicelerini bulacaksınız.
Bekledikleri birini ya "çok sevip daima korumam"
ya da "hiç sevmeyip yok etmek için elimden geleni
yapmam" sanırım. Anlamıyorum nedir bu avamlık?..
Neden sizde en az benim kadar objektif olup kişileri doğru ve
yanlışlarıyla değerlendiremiyorsunuz?
Sosyal medya yorumcuları sözüm size: 'Ölesiye'
sevdiğiniz kişileri övdüğünüz kadar yeri geldiği zaman eleştirmeyi
de bilmelisiniz.
Sevenlerinden duydukları eleştiriler onları 'daha
iyi' olmaya sevk edecektir. 'Debbağ sevdiği deriyi
yerden yere vururmuş' derler...
Yeşim Salkım merhum Oya Aydoğan'ın sunduğu magazin programına konuk
olduğunda, Oya Aydoğan yayın esnasında kendisine "Senin
evliliğini bir sanatçının bitirdiği doğru mu?" diye
sorup sıkıştırmaya kalktığında ben Yeşim Salkım'ın da yanında durup
"Defalarca Yeşim Salkım’a sorulmuş bir konuyu neden tekrar
soruyorsunuz?" tepkisini göstermiştim...
O da arşivlerde mevcut...
Ve en ilginci de Yeşim Salkım o tarihte benim bugün savunduğum
düşünceyi savunarak "Ben gözümle görmediğim bir şeyi
savunmayı hiç bir zaman sevmedim. Her şey bizler için. Bugün o baş
aşağı geliyorsa yarın ben de gelebilirim. O yüzden o karşımdaki
insan tepetaklak geliyor diye buna gülüp oynayamam."
diyor.
Ben de bugün aynı şeyi söylüyorum "Gözünüzle görmediğiniz
hiç bir şeyi savunmayın. Her şey insanlar için..."
Yeşim Salkım'ın o tarihte (30 Ağustos
2011) yaptığı açıklamaları izlerseniz ne demek
istediğimi anlayacaksınız...
İzlemek için haberin videosuna tıklayın...
Sacit ASLAN