Sakarya'daki tren faciasında tazminat kararı!

Sakarya Pamukova'da 2004 yılında meydana gelen tren kazasında Anayasa Mahkemesi annelerini kaybeden iki kardeşe 30 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti.

Sakarya'daki tren faciasında tazminat kararı!
Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre Anayasa Mahkemesi, Sakarya Pamukova’da 2004’te meydana gelen hızlandırılmış tren kazasında hayatını kaybeden bir yolcunun kızı ve oğluna 30 bin TL tazminat ödenmesine hükmetti.

'Hızlandırılmış tren' 22 Temmuz 2004 tarihindeki ilk seferinde kaza yapmıştı. İstanbul-Ankara seferini yapan trenin vagonları, Sakarya'nın Pamukova ilçesi Mekece mevkiinde raylardan çıktı. Kazada 41 kişi hayatını kaybederken, 89 kişi de yaralandı.

SADECE İKİ MAKİNİST YARGILANDI

Kazayla ilgili bilirkişi raporunda 80 km hızla gidilmesi gerekirken trenin hızının 130 km olduğu belirtildi. İki makinist hakkında dava açılırken, dönemin TCDD Genel Müdürü hakkında soruşturma izni verilmedi. Makinistlerin yargılandığı dava ancak 2014’te sonuçlanabildi. Makinistlerden R.S. 1 yıl 15 gün, F.K. ise 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Bu kararın temyiz süreci devam ediyor.

TAZMİNAT DAVALARI AÇILDI

Bireysel tazminat davaları ise ayrı ayrı karara bağlandı. Kazada yaşamını yitiren Fevziye Yarlıgan'ın çocukları Burcu ve Yücel Demirkaya da tazminat davası açan isimler arasındaydı. Yerel mahkeme iki kardeşe toplam 36 bin TL tazminat ödenmesini kararlaştırdı.

AYM: “YAŞAM HAKKI İHLAL EDİLDİ” DEDİ

İki kardeş daha sonra konuyu bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Annelerinin yaşam hakkının ihlal edildiğini belirterek, 20’şer bin TL tazminat talebinde bulundular…

Başvuruyu inceleyen Yüksek Mahkeme, “yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiği”ne karar verdi. Bu gerekçe ile iki kardeşe 30 bin TL tazminat ödenmesini de kararlaştırıldı.

“MAKUL SÜRATLE YÜRÜTÜLMEDİ”

Kararda, devletin, doğal olmayan her ölüm olayının sorumlularının belirlenmesi ve gerekiyorsa cezalandırılması için etkili resmi bir soruşturma yürütmesi ve bu soruşturmanın da makul bir özen ve suratla yürütülmesi gerektiği vurgulandı. Kararda şöyle denildi:

“Meydana gelen olayda ölen ve yaralananların fazlalığı nedeniyle ölenlerin yakınları ile yaralıların ifadelerinin tespitinin uzun zaman alması anlaşılabilir bir durum olmakla birlikte, soruşturmadaki hiçbir unsur yargılamanın bu denli uzamasını ve henüz sonuçlandırılamamasını haklı kılmamaktadır. Bu sebeple başvurucu yakınlarının ölümüyle ilgili soruşturmanın makul süratle yürütüldüğü söylenemez. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine ve başvuruculara tazminat ödenmesine karar vermiştir.”