Saman nezlesine dikkat!...

Halk arasında saman nezlesi olarak bilinen alerjik rinit, bahar aylarına girilmesiyle birlikte birçok kişiyi etkilemeye başladı. Polenler; çocuklar, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar ve hamilelerin enerjisini düşürüyor.

Saman nezlesine dikkat!...

Sabah'tan Didem Seymen'in haberine göre Central Hospital'dan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Mübeccel Akman, "Mevsim geçişlerinde yaşanan üst solunum yolu hastalıklarına karşı çocukların korunması oldukça önemlidir. Alerjik rinit nedeniyle çocuklarda çene gelişim bozuklukları, diş çürükleri ve işitme kayıpları yaşanabilir" diyor.

Uzm. Dr. Mübeccel Akman, alerjit rinit'i anlattı... Alerjik rinit, burun mukozasında alerjik nedenli bir iltihaplanmadır ve genetik geçişli alerjik hastalıkların en sık görülenlerinden biridir. Alerjenlerin solunum yoluna yapışarak iltihabi reaksiyonları başlatması sonucu oluşur. Alerjik rinit, çoğunlukla alerjik yatkınlığı olan kişilerde görülür. Hastalık, en sık genç bireylerde rastlansa da küçük çocuklarda ve yaşlılarda da alerjik rinit oluşabilir. Özellikle anne veya babasında bahar alerjisi olan çocuklarda alerjik rinit görülme oranı yüzde 30, her iki ebeveynde de varsa bu oran yüzde 60'ı bulmaktadır. Bu sebeple ilkbaharda artan üst solunum hastalıklarına karşı çok dikkatli olunmalıdır.

BAHARDA BU AJANLARA DİKKAT!

Alerjik rinitin en belirgin bulguları: burun akıntısı-tıkanıklık ve sık tekrarlayan kriz şeklinde olan hapşırıklardır. Bunların yanı sıra gözlerde sulanma-kaşınma, boğazda ağrı, öksürme, gözaltlarında şişme, tat ve koku duyusunda azalma, yorgunluk ve uyku bozuklukları görülebilir. Ayrıca çocuklarda sıkça elleri buruna sürtme ve kaşıma hareketleri de gözlemlenebilir. Alerjik rinite neden olan ajanlar; ev tozları, polenler, hayvan tüyleri, küf mantarları, gıdalar ve ilaçlardır. Küf mantarları da polenler gibi alerjik reaksiyonlara sebep olabilir. Ev içi ve ev dışında bulunabilen küf mantarları; en çok ev içi bitkilerine, nemli bölümlere ve banyoya yerleşirler. Renkli ve kokulu çiçekler de az da olsa alerjiye sebep olabilir.

ÇOCUKLARDA HASAR BIRAKABİLİR

Alerjik rinit, hayatı tehdit eden ağır bir hastalık olmasa da, kişi için son derece rahatsız edici olabilir, kişinin yaşam kalitesini etkiler. Alerjik rinit ayrıca göz nezlesi, sinüzit veya astım ile birlikte de görülebilir. Mevsim geçişlerinde yaşanan üst solunum yolu hastalıklarına karşı çocukların korunması oldukça önemlidir. Alerjik rinit nedeniyle burnu tıkalı olan çocuk, ağız yoluyla solunum yapacağından ileriki dönemlerde çocukta çene gelişim bozuklukları yaşanabilir. Alerjik rinit ayrıca çocuklarda diş çürümelerine de yol açabilir. Hatta alerji yüzünden kulaklar olumsuz etkilenebilir ve işitme kayıpları da yaşanabilir. Bu sebeple çocuklarda oluşan alerjik rinit kesinlikle ihmal edilmemelidir.

EVCİL HAYVAN BESLENMEMELİ

Çok fazla akar barınabileceği için evde halı, kilim, battaniye tarzı eşyalar bulundurulmamalıdır. Alerjiye sebep olacağından evcil hayvan da beslenmemelidir. Nevresim ve giyilen kıyafetler sık sık sıcak su ile yıkanmalıdır. Kullanılan yorgan, örtü ve yastık gibi eşyalar kuş tüyünden yapılmış ise mutlaka sentetik maddeden yapılanlarla değiştirilmelidir. Alerjik rahatsızlıklar genellikle ani hava değişimlerinde görüldüğünden bu dönemlerde çocuklar mevsime uygun olarak giydirilmelidir. Çocuğu terletebilecek kıyafetler tercih edilmemeli, terli giysiler de sık sık yenisiyle değiştirilmelidir. İlk ve en önemli aşama, alerjik rinite neden olan etkenlerden uzak durmaktır. Çevresel faktörler çok yaygın olduğundan korunma işlemi de kolay olmaz ancak bazı önlemler alınarak durum hafifletilebilir. Alerjik rinitten korunabilmek için öncelikle, toz ve dumanın yoğun olduğu alan ve mekanlardan uzak durulmalıdır. Özellikle polenlerin artış gösterdiği mevsimlerde olabildiğince açık alanlarda bulunmamak gerekir. Eğer kişi alerjenlere karşı çok hassas ise dışarı çıkarken maske takabilir. Ayrıca bulunulan ortamın ısı ve nem ayarı da çok önemlidir. Ev veya ofis ortamında odayı nemli tutabilmek için buharlı oda nemlendiricilerinden kullanılabilir. Ancak nemlendirici yüzünden mantar ürememesine dikkat edilmelidir.

BİTKİ ALERJİYE NEDEN OLUR

Ev bitkileri ve çiçekleri yoğun şekilde küf barındığından etrafa yayılarak alerjilere neden olabilir. Mümkün olduğunca ev ve ofis ortamında az sayıda bitki ve çiçek tutulmalıdır. Dengeli beslenilmeli, az karbonhidratlı yiyecekler tüketilmeli ve sigara içilmemelidir. Vitamin eksikliğinin olup olmadığından da emin olunmalıdır. İlkbaharda bağışıklık sistemini güçlendirebilmek için taze mevsim sebze ve meyvelerinden bolca tüketilmelidir. Havanın güneşli olduğu zamanlarda yürüyüş yapmak da hem çocuklar, hem yetişkinler için fayda sağlar. Alerjik rinit hastası olan veya alerjik yakınmaları olan kişiler öncelikle uzman hekimler tarafından değerlendirilmeli, sonrasında alerjenlerin tespit edilerek buna yönelik spesifik tedavisi yapılması önerilir. Polen alerjisi olan kişilerin alerji mevsimi başlamadan iki hafta önce doktor kontrolünde ilaca başlaması uygundur.

BAĞIŞIKLIK İYİCE ZAYIFLAR

Kronik hastalığı olan kişilerin ve yaşlıların bahar aylarında oldukça dikkatli olması gerekir. Bu gruptaki kişilerin bağışıklık sistemi mevsim geçişlerinde daha zayıftır ve diğer insanlara göre hava değişimlerinden fazla etkilenirler. Bahar aylarında alerjik rinit haricinde; sinüzit, farenjit, bronşit ve göz nezlesi de sıkça görülebilir.

OFİSTE MASANIZI HER GÜN TEMİZLEYİN

Günümüzde alerjik vakaların sıklığı ve görülme zamanları küresel ısınma sebebiyle artış gösteriyor. Özellikle insanların açık alanlar yerine plaza ve ofis benzeri yerlerde çalışmaya başlamaları bu durumu oluşturan olumsuz etkenlerden biri. İş yerinde uygulanacak bazı kurallar, alerjik rinit yaşayan bir hastanın hayatını kolaylaştırabilir. Örneğin ofiste çok gerekmediği takdirde klima kullanılmamalıdır. Eğer kullanılması gerekiyorsa polen filtreli klimalar tercih edilmelidir. Bu filtreler sık aralıklarla düzenli olarak temizletilmelidir. Böylece dışarıdan gelecek olan tozlar önlenebilir. Ayrıca ofis ortamı havalandırılırken belli zamanlarda havalandırma yapılmalı ve ortamda sigara içilmemelidir. Ofisin temizliği de son derece önemlidir. Çalışma masası, raflı dolap gibi yerlerin tozu düzenli olarak her gün alınmalıdır. Ofis içerisinde peluş malzemesinden yapılan herhangi bir ürün veya süs eşyası bulundurulmamalıdır.