Semih Şentürk'ten '3 Temmuz' açıklaması!..
12 sezon formasını giydiği F.Bahçe ile yollarını devre arasında ayıran Semih Şentürk, önemli açıklamalarda bulundu.
DİLE kolay F.Bahçe formasıyla geçen tam 12 sezon... 205 lig maçı,
56 gol, 1 gol krallığı, 5 şampiyonluk, 2 Türkiye Kupası, 2 TFF
Süper Kupa şampiyonluğu... 16 yaşında altyapısına girdiği
F.Bahçe'de geçen 15 yılda hem takımla hem de bireysel olarak birçok
başarıya ulaştıktan sonra 31 yaşında sarı-lacivertli formaya veda
etti Semih. Sezon başı kadro dışı bırakıldı, devre arasında ise
Antalyaspor'un yolunu tuttu. Bu sürede hakkında çok şey söylendi,
yazıldı. Sonradan oyuna girdikten sonra attığı goller nedeniyle
'Nöbetçi Golcü' lakabı takılan Semih, F.Bahçe'deki nöbetinin nasıl
sona erdiğini, 3 Temmuz sürecinde, son sezonunda yaşadıklarını ve
sarı-lacivertli renklere nasıl veda ettiğini tüm içtenliği ile
VATAN'a anlattı:
Alex de sen de uzun yıllar hizmet ettiniz F.Bahçe’ye, ancak gitme
şekliniz veda gibi değildi? Gitmek için aceleci mi davrandın?
Serdar Kesimal affedildi ama sen gitmeyi tercih ettin.
“6 ay zor günler geçirdim. Tek başıma kaldım. Sezon sonuna kadar
kalabilirdim ama kariyerime yakışmazdı. Gönderiliş şeklime
kırıldım. Sözleşmemi tamamlayabilirdim belki ama bazen forma
şansını az buldum kimi zaman da 3 Temmuz sürecinde yaşadıklarım
bana ağır geldi.”
‘BU HALDE BIENVENU'YÜ NASIL KESEYİM?’
Kusura bakma ama Bienvenu’yü kesemedin derim ben de...
“NASIL mı kesemedim, nasıl keseyim? 3 Temmuz sonrası adım çıkmış.
Sabah 7’lere kadar evin camından 'Ha şimdi polis gelip beni alacak'
diye bakıyorum. Yok 1. yok 2. dalga. Hele bir gece sitenin güvenlik
aracı geçiyor ben de çöp atmak için dışarı çıktım. Polis geldi
zannettim. Bir an neye uğradığımı şaşırdım. Bu normal mi?
ARDINDAN çocuğum Ada dünyaya geldi. Bir taraftan kendi stresim
diğer yanda uykusuz geceler. İdmana gidiyorum ayakta duracak halim
yok. Eve dönüyorum aynı şeyler devam ediyor. Sabahlara kadar
bahçede oturup beni ne zaman almaya gelecekler diye bekledim.
'Semih üflesen düşecek haldeydi' diyorlardı. Normaldir.
Yaşadıklarımdan dolayı kendim bile söylüyorum işte ayakta zor
duruyordum. 3 Temmuz süreci beni çok fazla etkiledi.
İsmimin geçmesini hiç sindiremedim. 2010-2011 sezonunda sahada
nasıl zorlanarak kazandığımızı ve anlımızın terini daha nasıl izah
edeyim. Bu iftiraları hiç yakıştıramadım.”
‘Başkanla bizzat görüşmeliydim’
Takımdan ayrı kalıp başladığın yere altyapıya döndün. Ne hissettin,
zor oldu mu?
“ZOR olmaz mı? 30 gün boyunca çift idman yaptım. A takım nasıl
çalışıyorsa ben de aynı şekilde çalıştım. Neden böyle olduğuna
gelince; haziranın ilk haftası menajerimi Hasan Çetinkaya aramış.
(Bu arada ben de menajerimle kavgalıyım) Diyor ki, başkan, Semih’le
alakalı kendisini kulübe çağırıyor. Menajerim de ‘Ben konuşmuyorum
ama kendisine iletirim’ diyerek bu mesajı bana ulaştırdı. Öyle veya
böyle başkan çağırıyorsa gidip kendim görüşmeliydim. Menajerim
olmadığı için yetki verdiğim kişi gitti. Kalemimi çoktan
kırmışlardı ama gidip yüz yüze görüşmeliydim. Belki ikna ederdim.
‘2 senedir verimli olamıyor. Haftanın 2 günü idmana çıkmıyormuşum'
demiş başkan. Aykut hocanın raporunda böyle yazılıymış. 'Şampiyon
kadro kuracağım için gitsin kolaylık sağlayacağım’ da demiş.
MANİSA maçı öncesi Aykut hocamla tartışmıştım. Antep maçında
sakattım. Devre arası oyundan çıktım.
Bana ‘Manisa’ya seni götüreceğim’ dedi. Belim ağrıyordu, MR
sonuçlarım vardı. Doktor da şahit. 'İsterseniz geleyim ama benden
yararlanamazsınız' dedim. Gitmedim. Sonra odasına gittim
'İstemiyoruz seni' dedi. Zaten 3-4 ay kadroya giremedim.”
‘Söyle Aykut, Alex nerede?’ diye bağırdığım
yalan’
KLİŞE?olacak ama 'her başarılı erkeğin ardında bir kadın vardır'
sözü Semih'in zarif eşi Pınar Hanım'a tam olarak uyuyor. Öyle ki
eşinin gol atacağını rüyasında görmesiyle biliniyor. “Söyle Aykut,
Alex nerede?” tezahüratına tribünde eşlik ettiği iddia edildi.
Semih’in gidişinde bunun etken olduğu ileri sürüldü. Biz de kritik
soruyu Pınar Şentürk'e sorduk. İşte yanıtı:
"VARSA detay, görüntü çıkarsınlar. Ben, orada kocama bağırırım,
Alex’e niye bağırayım. Hem deli gibi Fenerliyimdir. Maç bitimine
5-10 dakika kala da stattan ayrıldım. Bu söylentiler nereden çıktı
derseniz kadınların maç izlediği yerde söylenti olmaz mı? Sözde
yakınımda oturan biri, yöneticilere durumu anlatmış. Bir kere
yıllardır sarışındım ve o gün esmerdim. Beni kim tanımış da yememiş
içmemiş gidip dedikodumu yapmış."
‘Alex bile daha çok arıyor’
'Takım arkadaşlarım beni aramadı' demiştin...
“30’UMA kadar acı ama gerçek, lay lay lom yaşamışım. Arkadaş, dost
ve takım arkadaşlarımı kendim gibi bildim. Yüzeysel yaşamışım.
Kadro dışı kalınca hayatın gerçek yüzünü gördüm. 3-5 kişi hariç
arayan olmadı. Çocuğum olduğunda görmeye gelmediler. Üzülmedim,
kırıldım. Ama yanlış. 10 yıl oynamışız. Alex bile Brezilya’dan daha
çok arıyor vallahi.”
‘Köstebek değildim ihale bana kaldı’
Çoğu kişiyle aran iyiydi camiada. Senin için takımın
köstebeği diyorlardı...
“FUTBOL yaşantımda en çok rahatsızlık duyduğum konu buydu. Buna
burada nokta koyacağım. İspat etsinler futbolu bırakayım. 15 sene
F.Bahçe’ye hizmet ettim. Ne başkanın ne yönetici ne hocaların ne de
oyuncular arasındaki bir diyaloğu sizlere söyledim. Dostlarımla
daha doğrusu dost bildiklerimle bir şeyler paylaşıyorum ve onlar
gidip konuşmalarımı yayıyor. Şimdi arkamdan neler döndüğünü
anlıyorum. Kimlerin hakkımda sürekli konuştuğunu geç de olsa
öğrendim. İhale bana kaldığında kendimi anlatamadım.”
‘Bir hoşçakal bile denmedi’
Başkan Aziz Yıldırım?
“BAŞKANIM beni gönderse de ben onu seviyorum. Kötü ayrılmasam da
bire bir görüşüp ayrılabilirdim. Bir şey de çok zoruma gitti. Bunu
da söylemek istiyorum; F.Bahçe’den çok futbolcu gelip geçiyor bana
bir 'hoşçakal' yayınlaması bile yapılmadı. İnternet sitesinden bir
teşekkür edebilirlerdi. Herkese yaptılar herhalde beni
unuttular!”
‘Nöbetçi lakabını Doğan ağabey taktı’
Her golcü de gol atamama stresi olur ama sen
yaşamıyordun...
“NEDEN olmadı, çünkü sürekli oynamadım. Bana 'nöbetçi' diyorlar ya
ilk 11’de 60-70 golüm var. Sonradan girdiğimde belki 30. Bu arada
bu lakabı bana takan da şu anda aramızda olan Doğan Çil’dir. Ve o
lakabı takan ağabeyimin ben ellerinden öpüyorum. (gülüyor). Çok
anım var nöbetçiyle ilgili. Oynayıp gol atamadığımda takım
arkadaşlarım 'Sen 11 başlama, oyuna sonradan gir' diyorlardı.”
‘Yeni Semih, Webo’
F.Bahçe’nin forvetleri nasıl?
“HEPSİ kaliteli ve birbirinden farklı. Sow bitirici, Emenike
kuvvetli, Kuyt çok yetenekli olmasa da akıllı. Webo’nun da Semih
Şentürk’e bürünmesi golcüleri tamamladı. Bu arada Webo’nun çok
önemli golleri de var.”
‘Trabzon’da Burak oldu’
Burak’ın çıkışı için yorumun ne?
“BURAK Yılmaz son 2-3 seneye damga vurdu Burak’ın oyun zekası var.
Burak’ı Burak yapan Trabzonspor’dur. Her golcü ve forvet oynadıkça
açılır. Kendine özgüven de gelir, gollerinin devamı da.”
‘Fatih hoca beni G.Saray’a istedi ama...’
Hep duyarız Fatih hoca seni istedi diye?
“FATİH hocayla kısa dönem çalıştım ama bana çok şey kattı.
F.Bahçe’yle sözleşmem bittiğinde beni G.Saray’a istemişti. Ama
F.Bahçe’den G.Saray’a gitmek zor. Aynı şekilde tam tersi de. Onunla
çalışmaktan keyif alıyorum. İnşallah iyi ve kuvvetli olduğumda
gollerimi attığımda beni yeniden milli takıma çağırır.”
Keşke diyorsun ama daha biten bir şey yok
“Allah’a şükür daha 4-5 senem var. Allah sağlık sıhhat
verirse...”
‘Euro 2008 sonu gitmeliydim’
Selçuk da yedek kaldı ama görev verildiğinde elinden geleni yaptı.
Sen de yaptın ama kendini neden ön plana çıkaramadın?
“KENDİMİ?hep geri planda tuttum. İyi oynadığım, popüler olduğumda
bile arka planda kaldım. Toplantılarda konuşmadım. Kaptanlık
bandını almamam da olay oldu. Keşke bunları yapmasaydım. Birinin
bir şeyine kızdım kaptanlığı istemedim. Nabza göre şerbet
veremedim.
BİR de ne kadar yapmayın desem de menajerimin, kulübü TFF’ye
şikayet etmesi hoş olmadı. Euro 2008 sonrası gitmeliydim. A.Madrid,
Ajax, Fiorentina beni istiyordu. O dönem bonservis ücretim vardı.
İmzalamasam giderdim.”
‘2010-11’de adeta ölüyorduk’
3 Temmuz süreci...
“BİZ?alnımızın teriyle mücadele ettik. Kazandığımız şampiyonluk da
anamızın ak sütü kadar helaldir. İlk kez bir anımı paylaşacağım;
Buca’da maç 3-1... Dakika 70 veya 75, santrada bir skorboarda bir
Alex’e bakıyorum, diyorum ki 'Baba döner mi?', Alex 'Çok zor baba'
diyor. 3-2 oldu yine sordum Alex 'Zor' dedi. 3-3 oldu, Alex’e yine
döndüm, 'Dönecek galiba' dedi. Antep maçı 90+4. G.Saray maçı girdim
golü attım sonra Alex’in kafası. Ölüyorduk ya. Sivas maçı 4-3. Son
10 dakika geçmek bilmedi. F.Bahçe’yi ele geçirme operasyonuydu 3
Temmuz.”