Serdar Ortaç'tan çıkan haberlere ilişkin cevap...
Serdar Ortaç son günlerde kendisi ve Ajda Pekkan ile ilgili çıkan haberlere ilişkin bir açıklama yayınladı..
Ajda Pekkan haberlerine cevabımdır.
Sayın Pekkan’a verdiğim bestem “Hadı Gel”i gerı
aldığım haberleri yanlıştır.
Olay şu şekılde gelişmiştir.
Ajda Pekkan’nın 2010 cd’si için verdiğim “Hadi
gel” adlı yeni bestemi , Ajda Hanımın Kral tv odul
torenınde okudugunu gördum.
Henuz izin belgesini ımzalamadığım ,aranjmanını onaylamadığım ve
istenilen ödemenin şırketime yapılmadığı bu şarkının, tv de
okunması benı rahatsız etti ve şarkının satılmasını durdurdum…
Şarkılar satıldıktan sonra resmı ıslemler baslar.
Önce izin belgesı düzenlenir , bu belgeye besteci ve aranjörler ımzasını atar.
Bu imzalar meslek bırlıklerine ve kültür bakanlığına
gönderilir.
İmzayı gören bakanlık, şarkının albümde kullanılmasına izin verir
.
Besteci tarafından ızın belgesı imzalanmamış
eserlerin yayın organlarında yayınlanması 5846 sayılı kanuna
aykırıdır.
Ajda Pekkan şarkımı izin belgesi henüz imzalanmadan ulusal bir
tv’de seslendırmıştır.
15 senedır yağtıgım her albumde, aranjorlerım dahi ,bana yaptıkları duzenlemelerin parasını almadan ,kendi şarkımı okumam için bile bana ızın vermezler.
Gece gunduz calıştıgımız bu ekıpler bu konuda nasıl
hassaslarsa şarkının ana sahıbı olan bestecının, bu hassasiyeti son
derece normaldir.
Ajda Pekkan dev bir isimdir. Benım sarkımı okuması bana onur
verır.
"Resım" adlı sarkımı 1 sene boyunca üzerınde harkulade
taşımıstır.
Bu bakımdan, benım sayın Kayahan ve Nilüfer benzeri bir hikayeye
bulaşmam imkansızdır.
Geçen sene resim şarkısını kendi albümüme koymayıp, Ajda Hanım’a
sunarken yaptığım fedakarlıkları sadece onu bestelerken çaldığım
piyanom bilir.
Yazıldığı gibi bana teşekkür etmesi ya da tv’ler de adımı soylemesi benı sadece mutlu eder.
Bu tür teşekkürler kendi adını bu kadar sık duymaktan , kendısi bile sıkılmış bır sanatcı olarak bana daha fazla yaşam sevinci vermez. Ben sadece işimde disiplin isterim…
Bizi ayakta tutan da budur..
Bize ailemizin öğrettiği ciddiyet, ilk okulda beslenme çantası
hazırlayan bir öğrencinin, ekmek ve peyniri ayrı torbalara koyarak
dikkatlice düzenlemesi ile başlar ve hayat boyu devam
eder.
O yıllarda, o çantayı rastgele dolduranlar, bu günde rastgele yaşamaktadır.
Hayranlarımdan ricam, benden duymadıkları hiç bır seye inanmamalarıdır.
Serdar Ortaç