Sıktığı ilk kurşun halka öncü oldu

FETÖ’nün darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kuşatan cuntacı askerlere ilk kurşunu sıkan isim polis memuru Servet Acun oldu.

Sıktığı ilk kurşun halka öncü oldu
Star Gazete'den Selim Efe Erdem'in haberine göre genç polis bu kahramanlığı gösterirken, amirleri önceki gün ‘Kullanılacak tek bir kurşunun ülkenin kaderini çizdiği ortamda, darbeye karşı direnmemek’ suçundan hakim karşısına çıktı.

Demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen FETÖ’nün darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesinin kahramanlarından biri de polis memuru Servet Acun. Genç polis memuru o gün mesaisini tamamlamış, evde eşi Ayça ile vakit geçiriyordu. Akşamın ilerleyen saatlerinde TV’ler yayınlarına ara vermiş, son dakika olarak darbe girişimini duyuruyordu. Anonslarda, kritik noktaların ve polis merkezlerinin cuntacılar tarafından kuşatıldığı tekrarlanıyordu. Acun’un ilk aklına gelen görev yaptığı Sirkeci Polis Merkezi oldu.

EŞİYLE GÖZ GÖZE GELDİ

Servet Acun, bir yandan gelişmeleri takip ederken diğer yandan eşi Ayça ile göz göze geldi. Görev yerine gitmeliydi. Dışarı çıksa belki bir daha evine ve Ayça’sına dönemeyecekti. Ama vatan sevgisi onun için her şeyden önce geliyordu. Eşi telaşlanmıştı, ona ‘Gitmem lazım, devletten maaş alan biri olarak evde tıkılıp kalamam. Bu ülke, bir darbeyle yine 50 sene geriye götürülemez’ dedi.

Genç kadının dudaklarının arasından sadece ‘Haklısın’ kelimesi döküldü. Servet Acun, abdestini aldı, eşinden ne olursa olsun dik durmasını isteyerek, helalleşti; beylik tabancasını ve 4 şarjörünü yanına aldı.

TANK KADINI EZİP GEÇTİ

Üzerinde eşofmanları vardı. Vakit kaybetmemek için sadece üniformasının üstünü,  ayağına da eline ilk geçen spor ayakkabılarını giyebildi. Motosikletine binip Sirkeci’ye doğru ilerlerken, karşılaştığı manzara yüreğini daha da kabarttı. İnsanlar sokaklara dökülmüş, yolları kesen cuntacı askerlere karşı direniyordu. Darbecilerin kullandığı tanklardan birinin kendisini engellemeye çalışan kadını ezip geçmesi, Acun’da öfke seline yol açtı. Kadını motosikletine alıp hastaneye götürmek istese de onun için artık yapacak bir şey olmadığını gördü.

O SAHNE FİKRİNİ DEĞİŞTİRDİ

Genç polis memuru öfkesine hâkim olamıyordu. Görev yerine giderken önünden geçtiği İstanbul Büyükşehir Belediye binasının darbeci askerler tarafından kuşatıldığını, yolların tanklarla kapatıldığını gördü. O sırada darbecilerin silahlarından çıkan kurşunların motosikletine isabet etmesiyle yere düştü. Bir ağacı kendine siper aldı ve ateş ederek vatan hainlerine karşılık verdi. Saraçhane’de ilk kurşunu sıkan o olmuştu. Askerler, Servet Acun’un sığındığı ağacın hemen yakınına ses bombası attı. “İşte o andan itibaren duymamaya başladım” diyor polis memuru Acun. Buna rağmen vazgeçmedi hainlerle mücadeleden. O sırada akın akın İBB binasına doğru yürüyen halkı gördü. Yakınlarındaki bir zırhlı araçta bulunan meslektaşlarına,”Bir kaçımız vurulabilir ancak önde biz, arkada halk yavaş ilerlersek askerler geri çekilir’ dedi. Dediği gibi de oldu.

AYÇA’SINI BİLE ARAYAMADI

Ağacın arkasında olduğu anlarda eşini düşündüğünü ve telefonla konuşmak istediğini söyleyen Acun, “Öleceğimi düşündüm. Son kez sesini duymak istedim ama telefonumu evde unutmuştum” diyerek, yavaş yavaş ilerlemelerini anlatıyor: “Siyah uzun sakallı şalvarlı, gömlekli bir vatandaş hemen yanımda duruyordu. Kolundan tutup, ‘Açıkta durma, ateş ediyor alçaklar’ dedim. Bana döndü, o anda yere düştü. Üzerinde kan yoktu, sırtını çevirince G3 mermisiyle vurulduğunu gördüm. Onu güvenli bir yere çektim şehit olmuştu. Bir amca yanıma gelip, ‘Allah aşkına bana silah ver, ben Karadenizliyim. Şakağından vururum onları’ dedi. ama zor ikna ettim geri çekilmeye.  Başka bir yaşlı amca, av tüfeğiyle cuntacılara arkamdan ateş açıyordu. Bir albay, bizzat kendisi halka kendi ateş ediyor, askerlere de ateş etme talimatı veriyordu. Kapıdaki albaya ateş ettim, yere düştü.”