Simge Sağın: "Şanslı bir yolculuğum oldu"

2007 yılında başladığı müzik kariyerinde oldukça başarılı işlere imza attı Simge. "Bip Bip" adlı şarkısı YouTube'ta 30 milyon üzerinde izlendi. "Miş Miş" adlı ilk teklisiyle de Türkiye Resmi Listesi'nde bir numaraya yükseldi...

Simge Sağın: "Şanslı bir yolculuğum oldu"
Akşam'dan Emine Bıyık'ın röportajı...

Bütün şarkılarınız bir aşk hikâyesi anlatıyor. “Prens & Prenses” şarkısında aşkın hangi halleri var? “Bu masalda mutsuzlar var çünkü bu masalda aslında gerçekler var” demişsiniz. Nasıl “gerçekler” bunlar?


Aslında Prens ve Prenses gerçek bir aşk hikâyesini anlatmıyor, hayatın gerçeklerinden bahsediyor. Bugüne kadar anlatılan bütün masallarda genelde güzel hikâyeler ve güzel bitişler vardır ama bizim hikâyemizde mutsuzlar var. O yüzden hayatın gerçeklerini de içinde barındırıyor.

Her yeni klibinizden sonra yeni bir albüm çıkarmışsınız gibi algılanıyor. Bunun için ne dersiniz?

Bir şarkı yaptığımız zaman ekipçe etrafına güzel bir enerji dağıttığımızı düşünüyorum. Aranjöründen sözüne, bestesinden yönetmenine, basın danışmanından menajerine kadar herkes şarkıları büyük bir aşkla hissediyor. Bu hissi yakaladığımız her şarkıyı da insanlara sunuyoruz. Bu durum söylediğiniz gibi bir algı yaratıyor olabilir. Ne mutlu bize... Demek ki çok doğru işler yapıyoruz ve böyle sonuçlar doğuruyor.

Müziğe olan yeteneğinizi keşfettiğinizde kaç yaşındaydınız? O günlere dair neler hatırlıyorsunuz?

Benim hikâyem anne karnında müzik dinleyerek başlamış. Babam gitarist olduğu için evimizde müzik her zaman vardı. O günlere dair babamın eline gitarını aldığını, annem ve ablamla birlikte şarkı söylediğimizi hatırlıyorum. Unutulmaz anlardan biridir benim için. Hep şarkı söylerdim. Kendimi keşfetmeye başladığım zaman isteyerek ama bilinçsizce yaptığım en iyi şey, şarkı söylemekti. İlerleyen yıllarda bunun ne demek olduğunu anladım ve üzerine gidip konservatuvar okudum.

ŞANSLI BİR YOLCULUĞUM OLDU

Müzikle el sıkıştığınızda 17 yaşındaydınız değil mi?


Müzikle ilk el sıkışmam lisede oldu. Devamında da müzik hiçbir zaman peşimi bırakmadı ve bir şekilde hep yoluma çıktı. Benim şu an vazgeçilmezim oldu hatta. 17 yaşımdan sonra hayalini kurduğum tek şey şarkı söylemekti ve şu an da hayalini kurduğum şeyi yapıyorum. Şanslı bir yolculuğum oldu. Çünkü çok doğru insanların elini tutarak bu yolculuğa başladım. Eğitim anlamında konservatuar okudum ve çok değerli sanatçılarla çalışma fırsatı buldum. Şu anda geldiğim noktada 17 yaşında hayalini kurduklarımın hepsine ulaştığımı söyleyebilirim. Bundan sonrasında kendim için
daha da güzel şeyler planlıyorum.

Sizin için araştırma yaparken “şarkıcı, söz yazarı ve besteci” tanımlamalarıyla karşılaşıyoruz. Peki, siz Simge’yi nasıl tarif edersiniz?

Önce şarkıcı, sonra besteci diyebiliriz. Söz yazarı olarak bir iddiam yok henüz. Yıllardır beste yapıp söz yazıyorum. Birçok şarkım var ama en iyi yaptığım iş, şarkı söylemek ve beste yapmak.prodüktörlük yapmak istiyorum

Müzik yaşamınızda bundan sonra neler yapıyor olacaksınız?

Aynı şeyleri yapmaya devam edeceğim. Daha farklı projeler olursa da heyecanla onları yapmak istiyorum. Aklımda yapmak istediğim birçok proje var, onları gerçekleştirmek için birçok şey hayal ediyorum. İleride prodüktörlük yapmak istiyorum. Bu benim için gerçekleşebilecek bir hayal, bütün gerekliliklerini bildiğim için rahatlıkla yapabileceğimi düşünüyorum. Aynı zamanda da bir caz ve elektronik albüm yapmayı planlıyorum.

ÜZÜLDÜM MÜ DİBİNE KADAR ÜZÜLÜRÜM

Üzüldüğünde müzikle kendini iyileştirmeye çalışan, mutluyken müziğin sesini açıp raks eden insanlarla dolu bir ülkede yaşıyoruz. Bu size nasıl nüfuz etti
?

Türkiye’nin genel ruh hali böyledir ya çok eğleniriz ya da çok üzülürüz. Bende bu ülkenin topraklarında yetişmiş bir genç olarak öyleyim. Eğlendiğim zaman dibine kadar eğlenir, üzüldüğüm zaman dibine kadar üzülürüm. Ve bu durum bizim şarkılarımıza yansıyor. Çünkü biz bu ruh halinde olduğumuz için şarkılar da bu şekilde yapılıyor ve karşı tarafa geçiyor. Miş Miş’te ve Prens ve Prenses’te çok net bir şekilde görebiliyoruz. Oynattık mı tam, ağlattık mı da tam ağlatıyoruz gibi bir durum söz konusu...

ŞU AN HAYAL ETTİĞİM YERDEYİM

Okuduğunuz bir kitapta ya da izlediğiniz bir filmde size değen bir cümle veya bir kelime bulduğunuzda hayatınıza nasıl işliyorsunuz?


Genelde bu şarkılara nüfuz ediyor. Söz yazarken çok etkileniyorum ve özellikle beste yaparken etrafımdan besleniyorum. Ancak tabii izlediğim bir filmden ya da dinlediğim bir müzikten çok fazla feyz alıp yeni şarkılar yapmışlığım var. Duygularımızla iş yaptığımız için büyük bir şekilde etkisi altında bırakıyor.

Peki, geçmişte hayalini kurduğunuz hayatı yaşıyor musunuz?

Gelecek benim hep üstüne koyarak yürüdüğüm, üstüne bir basamak daha çıktığım bir alan oluşturdu bana. Hayal ettiklerime geç de olsa kavuştum. Şu an hayal ettiğim yerdeyim. 
Konular Röportaj