Tatil sonrası depresyon kapınızı çalmasın!
Rahatlamak için en önemli fırsatımız hiç şüphesiz tatiller... Peki, tatilden döndükten sonra niye birçoğumuz kendimizi daha yorgun hissediyor ya da depresyona giriyoruz?
Klinik Psikolog Reyhan Algül Akşam'a anlattı.
Rahatlamak için en önemli fırsatımız hiç şüphesiz tatiller... Peki,
tatilden döndükten sonra niye birçoğumuz kendimizi daha yorgun
hissediyor ya da depresyona giriyoruz? Klinik Psikolog Reyhan Algül
anlattı.
İdeal ya da verimli bir tatil tanımının herkes için farklı.
Bedensel, ruhsal ve zihinsel dinlenmeyi aynı anda sağlayabilen
kişiler tatil beklentilerini fazlasıyla karşılamış demektir. Tatil
konusunda kişilerin ihtiyaçları neyse, aradıkları da o
olmalıdır. "Tebdil-i mekanda ferahlık vardır” sözünün
gerçekten doğru. Bu nedenle tatilde ortam değiştirmek yarar
sağlar. Ancak kişinin şartları uygun değilse ya da tercihi mekanı
değiştirmemekse, o şartlarda gerçekten tatil deneyimi
yaşayabileceği ve kendini dinlendirebileceği aktiviteler önem
kazanıyor. Yapılan çalışmalar tatil sırasında ve sonrasında
ağrıların daha az algılandığını gösteriyor. Hatta bazı kişilerin
uyku kalitelerinin yükseldiği ve kendilerini çok daha olumlu
hissettikleri görülüyor. Tatilden sonra yorgunluk, dinlenme
ihtiyacı ve konsantrasyon güçlüğü hissedilmesinin, bu sürenin
verimli kullanılmadığının göstergesi.
BU ÖNERİLERİ DİKKATE
ALIN...
Günlük rutinlerinizin dışına çıkın: Rutinler gereklidir ama
tatillerde değil. Günlük yaşantınızdakinden farklı şeyler yaparak
hem yenilenme hem de rutinlerinizi özleme şansı yaratın.
Teknolojiden uzak durun:
Özellikle sosyal medyanın hayatımızın parçası olduğu günümüzde
teknolojiden uzak kalmayı başarabilmek elbette hiç de kolay değil.
Tatilin güzel anlarının fotoğraflarını paylaşmak çok keyifli olsa
da verimli bir tatil teknolojiden mümkün olduğunca uzaklaşmayı
gerektiriyor. Gerçek anlamda zihinsel ve ruhsal arınmaya bu sayede
ulaşmak mümkün.
Sorun odaklı kişilerle tatile çıkmayın: Gergin
yapıdaki kişilerin kaldığınız yerden, yemeklere, iklim şartlarından
yatağa kadar birçok konuda sorun yaratma potansiyelleri bulunur.
Elbette bu durum kaçınılmaz olarak sizi de etkileyeceğinden
huzursuz bir tatil geçirmenize neden olur. Sonuç olarak, her şeyi
sorun eden kişilerle mümkün olduğunca tatile çıkmayın. Böyle bir
zorunluluğunuz varsa, tatilinizin o kişi veya kişilerle geçirmemeye
çalışın ve kendinize zaman yaratın.
Yanınıza az eşya alın:
Verimli bir tatil için “az eşya, çok
mutluluk” prensibiyle hareket etmek çok yararlı. Son
yıllarda yapılan çalışmalara göre, insan ne kadar az şeye
gereksinim duyar hale gelirse o kadar mutlu oluyor. Tatile giderken
güzel kıyafetler, uygun ayakkabılar götürmek isteseniz de kendinize
engel olmaya çalışın. Bu dönemin günlük sorumluluklardan arınma
anlamına geldiğini unutmamaya çalışın. Özellikle iş gereği mecburen
takım elbise ya da topuklu ayakkabı giymek zorundaysanız,
tatilinizi minimum eşya ve kıyafet ile geçirmek sizi çok daha rahat
hissettirecek.
Tatile adapte olun ve tadını çıkarın: Yaşadığınız
bu dinlenme döneminin bir ihtiyaç olduğunu bilin ve tatilden keyif
alın. Mutluluk ya da mutsuzluk gibi tatilin de geçici olduğunu
unutmayın. Anda kalmaya gayret ederek yaşadığınız her şeyin tadını
çıkarın... Böylece tatil sonrası depresyonunun üzerinden çok
daha kolay gelebilirsiniz.
Doğanın gücünden
faydalanın: Yapılan çalışmalara göre, insanları
uzun vadede en fazla mutlu eden ortam doğa. Kendinizi bu
mutluluktan mahrum etmeyin. Nerede ve nasıl bir tatil yaparsanız
yapın, bir gününüzü dahi olsa, çimlere basmak, temiz hava solumak
ya da suya girmek veya izlemek için mutlaka kendinize zaman
yaratın.