Tiyatrocu İnci Türkay neler söyledi?
“Cuma’ya Kadar” dizisiyle setlere dönen ünlü oyuncu İnci Türkay, ekrandan uzak kaldığı dönemde neler yaptığını ve boşanma sürecini "Seninle dergisi"ne anlattı.
Ekranlardan uzak kaldığınız süre içinde hayat
nasıldı?
- “Sihirli Annem” dizisinin son dönemlerinde Ali’yi dünyaya
getirdim. Sonrasında onun her şeyiyle birebir ilgilenmek için dizi
ve ekran çalışmalarıma ara verdim. Ayrıca yepyeni bir iş öğrendim;
ticaret... Taygatoys adlı, sadece doğal malzemelerle üretilen ve
çocukların gelişimine büyük fayda sağlayan oyuncak şirketini
kurdum.
Yaşam sürprizlerden oluşur. Hayatınızın en büyük
sürprizleri
nelerdi?
- ıstanbul’da oynadığım ilk tiyatro oyunu olan “Sylvia” ile bir
sürü ödül almak ve Gencay Gürün’ün bana 100’üncü oyun hediyesi
olarak köpeğim Sylvia’yı hediye etmesi. Hayatımın en kötü sürprizi
de Ali’nin babasından ayrılma sebebimdir. Bu sürpriz belki de beni
yeniden ait olduğum yere döndürdü. Elbette hayal ettiğim bu değildi
evlenirken. Kocaman bir çiftlik, çocuklar, köpekler, kalabalık bir
ailem olacaktı. Olamadı. şimdi oğlum, annem ve köpeğimle gerçekten
huzurlu ve mutluyum. Son olarak güzel bir sürpriz olarak bir reklam
filmi bekliyorum.
‘BABAMIZIN’ BAŞKA ÖNCELİKLERİ VARDI
Artık bekar bir annesiniz. Ayrılık sonrası hayata yeniden adapte
olmak zor
oldu
mu
- Hayır hiç zor olmadı. Çünkü zaten babamız çok yanımızda değildi.
Hep çok işi vardı. Ben hayatta önceliklere çok değer veren biriyim.
Benim önceliğim hep ailem olmuştur. Babamızın başka öncelikleri
vardı.
Boşanma gibi zor bir süreci nasıl atlattınız? Size en çok
destek veren kişiler kimlerdi?
- O süreci daha karar aşamasında yaşamaya başladım ben. Çünkü
çocuğunuz olduğu zaman ayrılık kararı almak çok daha zor oluyor.
Keşke diyebileceğim, pişmanlık duyabileceğim hiçbir şey kalmayana
kadar bekledim. Dramaturjide buna ‘Katharsis’ denir. Yani duyguları
sonuna kadar yaşayıp tüketmek. ışte o tükenme noktasına
geldiğinizde her şey kendiliğinden çözülüyor zaten. Annem, ablam ve
canım dostlarım hep yanımdaydı. şimdi de yanımdalar.
GÜVEN DUYACAĞIM BİR ERKEKLE BİRLİKTE OLMAK
İSTERİM
Erkekler ne ister, kadınlar ne verir
sizce?
- Erkeğine göre değişiyor, kadınına göre de. Bu bir alışveriş ise
ben kim çok alıyor, kim az veriyor bilemem. Ama güven, sevgi,
şefkat, saygı duyacağım bir erkekle birlikte olmak isterim. Bir de
heyecan duymak isterim. Kendimi özel hissetmek...
İlişkilerde karşı cinsle aynı dili konuşmak zor
mu?
- Hayır, niye zor olsun? Bu başarıldığında zaten ilişkiler yürüyor.
Elbette beyinlerdeki farklı yol alışları göz önüne almak gerekiyor,
o kadar.
Aşkın tanımını yapar mısınız? Sizce aşık olmak gerekli
mi?
- Tanımını yapamam ama aşık olmanın kesinlikle gerekli olduğunu
biliyorum. Aşkın insanlara çok güzellikler kattığını, yaşamı daha
güzelleştirdiğini biliyorum. Aşık olunca insan daha hoşgörülü, daha
kırılgan, daha dayanıklı, daha alıngan, daha arsız oluyor. Aşk
tuhaf bir duygu. Ben aşkı çok seviyorum. Aşkın insanlara
kattıklarını da...
MEG RYAN’A BENZEMEK HOŞUMA GİDİYOR
Tarzınız ve canlandırdığınız rollerle Meg Ryan’a benzediğinizi
söyleyenler oldu mu?
- Meg Ryan romantik komedilerin aranan oyuncusu. Bu harika, çünkü
Meg Ryan’a bayılırım. Bu benzerliği fiziksel algılamayın.
Enerjimiz, oynadığımız tipler, giyim tarzımız, neşemiz ve
tepkilerimizin benzediğini çok söylüyorlar. Bu benzerlik benim de
hoşuma gidiyor açıkçası.
UZAYLILAR GELİP BENİ ALSIN!
“Cuma’ya Kalsa” izleyenlere kahkahalar attırıyor. Peki ya size
kalsa?
- Bu diziyle insanlara hoş dakikalar yaşatmak çok önemli. ıstiyorum
ki, diziyi izleyenlerde tiryakilik yaratalım.
En büyük hayalleriniz nelerdi? Hangilerini gerçekleştirme
şansı yakaladınız?
- Çocukken en büyük hayalim uzaylıların gelip beni gemilerine
götürmesi ve onlarla tanışmaktı ama olmadı! Ancak bu aralar bu
ihtimal yine belirginleşti... 2012’de gelirler diye bekliyorum!
Güzide Yülek /Seninle dergisi