Ünlü diyetisyenden müthiş tavsiyeler!

Doğru beslenerek kanser riskini azaltabileceğinizi biliyor muydunuz? Kan dolaşımını ve solunumu güçlendiren, her derde deva olan yeşil yapraklı sebzeler aynı zamanda kanser için de panzehir etkisi yaratıyor.

Ünlü diyetisyenden müthiş tavsiyeler!
Akşam'dan Mezin Dedeyi'nin haberine göre Diyetisyen Dilara İsmailoğlu, yeşil yapraklı sebzelerin faydalarını ve evde uygulayabileceğiniz tarifleri sizin için sıraladı. İsmailoğlu, zayıflamak için bitkilerin gücünden faydalanmamız gerektiğini de vurguluyor.

Son yıllarda gerek zaman darlığı gerek ise yoğun çalışma temposu nedeniyle sağlıklı beslenmeyi ihmal ediyoruz. Modern beslenmede özellikle eksik olan besinler yeşil yapraklı sebzelerdir. Ama yapılan araştırmalar sonucunda yeşil yapraklı sebzelerin insan sağlığı açısından birçok yararı olduğu kanıtlandı. Kan dolaşımını ve solunum sistemini güçlendirmenin yanı sıra kanserle savaşmanıza da yardımcı oluyor. Özellikle çiğ olarak taze tüketildiklerinde etkileri daha net gözleniyor. Ayrıca yıkama sonrası kurutulan yeşillikler kullanacağınız sosu daha iyi emeceğinden daha lezzetli bir tat oluşturmanızı da sağlıyor.

MAYDANOZ ŞİFADIR ŞİFA

Her ne kadar günümüzde ödem söktürücü olarak bilinse de maydanozun bilinmeyen birçok özelliği mevcut. İçerdiği C vitamini portakala oranla 3 kat daha fazladır. Dolayısıyla soğuk algınlığına karşı koruyucudur. A vitamini öncüsü olan beta-karoten içermesi nedeniyle maydanoz tüketiminin meme kanserini önleyici özelliği de mevcuttur. Tümörlerin önlenmesi için de yararlıdır. Özellikle kolon ve serviks kanserine neden olan anormal ve hızlı hücre bölünmesini önler. İçerdiği antioksidanlar ve flavonoidler de tümör ve kanserin gelişiminin önlenmesinde yardımcıdır. Öte yandan mesaneyi güçlendirir, böbrek taşları oluşumunu önler, kan şekerini normal seviyede tutmaya yardımcı olur. Düzenli tüketimi kan basıncını düşürmek için de faydalıdır ve yüksek tansiyona bağlı olabilecek hastalıkların riskini de azaltır. İçerdiği yüksek klorofil ile kanı artırıp oksijeni metabolize eder. Böbrek, karaciğer ve idrar yolunun temizlenmesinde katkıda bulunur. Özellikle böbrekte fazla su ve tuzun atılımını sağlar. Bunun sonucunda adet öncesi ve menopoz dönemlerinde vücutta biriken ödemi atmaya yardımcı olur.

Tarif: Ara öğünlerde tercih edilebilecek bu tarif vücudunuza detoks etkisi bırakacaktır. Su, ıspanak, maydanoz, kereviz sapı, elma ve zencefili blenderden geçirin. İçine limonu sıkın.

TOKSİNLER İÇİN

Son zamanlarda yapılan çalışmalar dereotunun iştahı kapattığı yönünde. Böylece daha rahat diyet yapmanıza yardımcı olur. Kansere karşı koruyucudur. Emziren bireylerde anne sütünü artırıcı özelliği de mevcuttur. A, C ve E vitaminlerinden zengin olan dereotu, özellikle sigara dumanına maruz kalan sosyal içicilerde vücutta oluşan bazı toksinlerin temizlenmesinde yardımcıdır. Mide ve bağırsak rahatsızlıklarını önlemenin yanı sıra metabolizmayı temizler ve vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlar. Ağrı ve krampları önler. Sinirleri yatıştırır ve stresi azaltır. İshale iyi gelir ve hazımsızlık sorununun çözümüne yardımcı olur. Anti-histaminik özelliği ile alerji, hapşırma ve öksürüğe iyi gelirken, hormonları düzenleyerek adet kanamalarını düzenler. İçerdiği yüksek kalsiyumla kemik ve diş sağlığında özellikle menopoz dönemindeki bayanlarda görülebilecek kemik kayıplarına karşı koruyucudur.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNE ROKA

A, C ve K vitaminleri bakımından zengindir. Yüksek miktarda kalsiyum ve demir içerir. İçerdiği antioksidanlar sayesinde akciğer ve bağırsak kanserleri başta olmak üzere birçok kansere karşı koruyucudur. Düzenli tüketimi K vitamini açısından çok önemli. Bu sayede beyin hücrelerinde yaşla birlikte oluşan tahribatı en aza indirir. Kış aylarında salgın hastalıklara karşı bağışıklığı güçlendirmek adına da tüketilebilir.

Tarif: 750 ml suya; 1 avuç roka, yarım kilo brokoli, 1-2 diş sarımsak, 1 sap yeşil soğan, yarım limon, 1 yemek kaşığı zeytinyağı ve baharat atın. Kaynattıktan sonra blenderden geçirin.

ISPANAK MI?

A, B6, C, E ve K vitaminleri, fosfor, potasyum, demir, bakır ve çinko açısından zengindir. Antioksidan vitaminler olarak kabul edilen A ve C vitaminlerini yüksek oranda içermesi nedeniyle kansere karşı en önemli sebze haline gelen ıspanak, özellikle prostat kanserine karşı koruyucudur. Kalp adalelerini güçlendirdiğinden kalp rahatsızlığı olanlara haftada 1-2 fincan taze sıkılmış ıspanak suyu içmeleri önerilir. Hemoroid rahatsızlığına iyi gelir. Soğuk algınlığına karşı koruyucudur.

Tarif: Sabah kahvaltılarında da ıspanak tüketebilirsiniz. 100 gram mantar, yaklaşık 70 gram ıspanak, bir yumurta ve tercih ettiğiniz baharatı 1 yemek kaşığı zeytinyağı ile tavada ısıtın. Mantar ve ıspanakları soteleyip tabağa alın. Kalan 1 yemek kaşığı zeytinyağını tavaya koyup yumurtayı kırın. Piştikten sonra sebzelerin üzerine alın.

PEKİ, ‘SEMİZOTU’

Ispanakla aynı miktarda demir, sütün yarısı kadar kalsiyum ve portakalın 1/3’ü kadar C vitamini içermektedir. Demir eksikliğine karşı tüketilmesi gereken önemli bir sebzedir. İdrar söktürücüdür. Yüksek oranda lif içermesi nedeniyle kabızlık çekenlere ve kanamalı hastalıklara da iyi gelir. Sinir krizleri ve beyin yorgunluğunu geçirmenin yanı sıra böbrekteki kum ve taşı dökmeye yardımcı olur. Yüksek oranda omega 3, A ve C vitaminleri içermesi antioksidan özelliği ile kansere karşı koruyucudur.

SİGARA İÇENLER…

Düzenli olarak her sabah tüketilmesi zayıflamada önemli bir yere sahiptir. Kuvvetli antioksidan özelliği ile kansere karşı koruyucudur. Kansızlığa iyi gelir ve özellikle kış aylarında vücut direncini artırır. Karaciğeri, bronşları ve böbrekleri çalıştırıcı özelliğe sahiptir. Sigaranın zararlarını azaltır, sigara içenlerin mutlaka tüketmesi gereken bir sebzedir. Kan şekerini düşürür. Mideyi çalıştırıp hazmı kolaylaştırır. Ayrıca iştahsızlığa da iyi gelir. Fazla miktarda tüketiminin de zararlı olduğu unutulmaması gereken bilgiler arasındadır.

Tarif: 1 çay kaşığı tere tohumu ile 1 tatlı kaşığı bal karıştırılır. Sabahları kahvaltıdan önce tüketilmesi, üzerine 1 bardak sıcak su içilmesi metabolizmayı hızlandırıp kilo vermenize yardımcı olur.

CİLT GÜZELLİĞİNİZE LAHANA

Eski zamanlarda doğal ilaç olarak kullanılan lahana, kabızlığın giderilmesine yardımcıdır. Özellikle kolon kanserine karşı koruyucu özelliği vardır. Arsenik, kükürt içermesi nedeniyle kanı temizler ve cildi güzelleştirir. Sarılık ve safra kesesi hastalıklarına iyi gelir. Astım ve romatizmaya faydalıdır. Potasyum, sodyum, fosfor, B1 ve C vitaminleri açısından zengindir. Vücut direncini yükselterek bağışıklık sistemini güçlendirmenin yanı sıra kandaki şeker miktarının azaltması özelliğinden dolayı şeker hastalarına da önerilir.

Tarif: 1 orta boy lahana, 5 adet orta boy soğan, 2 orta boy domates ve 1 demet maydanozu parçaladıktan sonra tencerede üstünü kapatacak kadar su ilave edip yaklaşık 10-12 dakika kaynatın. İyice yumuşayana kadar pişirin. İsteğe göre tuz ve baharat kullanabilirsiniz. Sadece uzun süre tüketmek zarar verebilir düzenli bir diyet programında diğer besinler ile tamamlanmalıdır. Haftada 3-4 gün çorba yerine diğer yemeklerin yanında tüketilebilir. Ancak lahana vücuttan hızlı su attığı için su tüketiminizi artırmanız gerekir.

KEMİK GELİŞİMİ PIRASADAN SORULUR

Antioksidan özelliği nedeniyle kansere karşı koruyucudur. K, A, C, B6 vitamini, manganez ve demir mineralleri bakımından zengin olan pırasa vücudumuza enerji sağlamanın yanı sıra kemik ve doku gelişimine de katkıda bulunur. Bağışıklığı güçlendirir. Deri hastalıkları ve damar sertliği için de faydalıdır. Mide, bağırsak hastalıklarına faydası oldukça yüksek olup yüksek miktarda folik asit içermesi nedeniyle de özellikle gebelerin tüketmesi önerilmektedir. İlerleyen yaşa bağlı olan katarakt riskini azaltmak için de tüketilmesi şart.

SİNİRLERİNİZE NANE

A, B1, B2, B3 ve C vitaminlerini içermektedir. Antioksidan özelliğinden dolayı kansere karşı koruyucudur. Sinirleri yatıştırır ve vücuda rahatlık verir. Strese ve baş ağrısına iyi gelmesinin yanı sıra spazm ve kalp çarpıntısı riskini de azaltır. Ateşi düşürür. Özellikle sindirim sistemi ve mide için çok faydalıdır. Bağırsak kurtlarını düşürmeye yardımcı olup ülsere ve mide yanmasına iyi gelir. Kusmayı, mide bulantısını ve ağrısını önler. Ayrıca grip, bronşit gibi soğuk algınlıklarında ve öksürükte faydalıdır.

Tarif: Nane çayı denediniz mi? Cevabınız hayır ise yapmak çok basit. İlk önce taze nane yaprakları kurutulur. Kurutulan bu yapraklardan 2 çorba kaşığı kadar alınır ve kaynamakta olan suyun içine eklenir. 15 dakika boyunca kaynatıldıktan sonra içilir. İsteğe göre limon ile tatlandırılabilir.

MARUL SUYU

Böbrek, kan ve karaciğeri temizleyen marul, sinirleri yatıştırma özelliğinin yanı sıra şeker hastalarında şeker seviyesinin düşmesine de yardımcı olur. Adet dönemi sancılarını azaltır. Marul suyunun yüze sürülmesi sonucunda ise cildi güzelleştirir ve özellikle ergenlikte oluşan sivilceleri giderir.
Konular Kadın / Bakım