Vücudunuzu kışa hazırlayan 8 gıda!

Vücut direncinin azaldığı kış aylarında artan hastalıkları önlemek için vücudumuzu kışa hazırlamalıyız. Peki, bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için neler yapmalıyız?

Vücudunuzu kışa hazırlayan 8 gıda!
Akşam Gazetesi'nden Seren Aksüs'ün yazısı...

Meyve giren eve hastalığında girmeyeceğini biliyor muydunuz? Özellikle elma, kan şekerini yükseltme hızı oldukça düşük olmasının yanısıra vitamin dengesi bakımından en orantılı meyvedir. Hergün 1 elma bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Sizi hastalıklara karşı korur. Meyveleri su ve sirkeyle dezenfektan yaptıktan sonar iyice yıkayarak kabuğuyla yemenizi tavsiye ederim. Meyvelerin ve sebzelerin çoğunun kabuğunda kendisinden daha fazla vitamin olduğu bir gerçek. Özellikle tutunçgillerin kabuklarının beyaz kısımlarının büyük kısmı C vitaminidir. En doğal yoldan vitamin almanın yegane yolu, porsiyonu abartmadan meyveyle barışık bir yaşam sürmek.

ILIK SU ÖNEMLİ

Gün içinde sıklıkla tüketeceğiniz limon damlatılmış ılık su, boğazınızın kurumasını engeller. Sizi kuru öksürükten ve boğazınızın tahrişinden korur. Minik ama bir o kadar hayati bir tedbir olan bu yöntemi saatte 1 kez, 2-3 yudum alarak tekrarlayabilirsiniz.

PROBİYOTİKLER HER DERDE DEVA

Gerek hastalıkların engellenmesinde, gerekse hastalığa yakalanınca hastanede yatış süresinin kısalmasında en etkili desteklerin başında probiyotikler gelir. Bunları kefir, yoğurt gibi doğal olarak da alabileceğiniz besinlerdir. Günde 1 kez alacağınız probiyotik desteği metabolizmanızın direncini arttırma potansiyeline sahiptir. Daha geç ve daha az hastalanmanızı sağlar. Hastalanınca tedavi sürenizin kısalmasına yardımcı olur. Ev yapımı yoğurt, ayran, lor peyniri, salça doğal probiyotik deposudur. Çoğu protein grubu olan ve güvenilir bir şekilde soğuk zincir bozulmadan (devamlı soğuk dolapta) taşınması gereken bu besinlerin doğalını bulduğunuza inanıyorsanız, ail eve akraba yapımı olanları alabilirsiniz. Bilmediğiniz kimselerden kesinlikle almayınız.

SOFRANIZDA MEVSİM SEBZESİ OLSUN

Vitamin, mineral ve antioksidanlardan zengin mevsim sebzelerini sıklıkla, olabilirse hergün tüketin. 3-4 kaşık olsa dahi günlük ve mevsiminde sebze tüketimi bağışıklığı güçlendirmenin en iyi yollarından biridir. Sağlam ve sağlıklı metabolizma düzenli büyük tuvalete çıkan birey demektir. Düzenli sebze tüketmek, düzenli lif alımı anlamına gelir. Fiyatlarına dikkat ederek mevsimine uygun kereviz, kabak, brokoli gibi sebzeleri besin değerlerini koruyacak yöntemlerle pişirebilirsiniz.

GÜNDE 1 LT ÇAY

Ihlamur, kuşburnu, adaçayı, rezene, yeşil çay… Her biri ayrı kalkan, her biri ayrı fayda… Günlük ortalama 3-4 fincan içmekte yarar var. Bir sıcak, bir soğuk devamlı değişen havalarda bağışıklık sisteminizi güçlendirmenin en pratik yolu bitki çaylarıdır. Kendi bahçenizden değilse, açıkta satılanları tercih etmeyin. Ne yazık ki ülkemiz, sıralamada gıda hilesinin en çok yapanlarda başı çekiyor. Şifa bulayım derken hastalanmayın. Bu bitkilerin basitmiş gibi görünen ama oldukça karmaşık etki mekanizmaları vardır. Bitkinin türü, elde edildiği yöre, hazırlama süresi, konulan miktar gibi tamamı çok önemldir. Aşırı miktarda, tehlikeli türde etken madde içeren bitki çayı tüketimi felaketle sonuçlanabilir. Bu yüzden her zaman nerede üretildiği belli, dozu ayarlı olan güvenilir markaların ürünlerini tercih etmenizi tavsiye ederim.

BAHARATLAR ŞİFA DEPOSUDUR

Karabiber, nane, fesleğen, tarçın, zencefil ve zerdeçal... Bağışıklık sisteminizin öncü kuvvetleridir. Her biri ayrı bir kapıyı tutar, her biri ayrı cephede savaşır. Ekonomik durumu çok iyi olmayan pek çok ülkede yapılan araştırmalarda, hastalıklara yakalanma risklerinin düşük olmasının sebebi yüksek baharat kullanımı olarak gösteriliyor. Özellikle zencefil ve zerdeçal… Hani derler ya, çaya, çorbaya…

1 DİŞ SARIMSAK, 1 SOĞAN

Doğal antibiyotik teriminin sözlük karşılığı bu iki besindir. İster çiğ, ister pişmiş, ister öğlen, ister akşam... Eğer karşınızdakine kokacak endişesi duyduğunuz bir iş yapmıyorsanız gündüz, yok rahatça yiyeyim diyorsanız evde akşam tüketebilirsiniz. Pişirdiğinizde koruyucu etken maddeler daha fazla açığa çıkıyor. Hele üzerine bir de zeytinyağı gezdirirseniz tam olacak. Yurtdışında çok sık kullanılan bizde henüz şahit olmadığım suyunu süzerek içme yönetimi de var. Hatta bunu minik drajeler halinde sunarak, koku sorunu olmaksızın gün içi kullanım kolaylığı sağlayanlarda... Yemeklerinizde, salatalarınızda, yoğurdun içine, sandvichlerinizde kolayca tüketebileceğiniz, cengâver savaşçıları her zaman aklınızda ve midenizde tutmanızda fayda var.

D VİTAMİNİ MUTLAKA

Milletçe D vitaminimiz yerlerde sürünüyor. 10 kişiden 9 unda olması gereken limitin çok çok altında. Hal böyle olunca ne direnç kalıyor, ne bağışıklık. Vücudun savunma mekanizması çöküyor. Gıdayla yükselmeyecek bu vitamini gün ışığından alabilirsiniz. Lakin bu aralar güneş yüzünü pek göstermiyor. Kaldık takviye vitaminlere. İmkânınız varsa kandaki değerini ölçtürerek, yoksa ikame (koruma) dozunu alabilirsiniz. C vitamini çok soran oluyor. Suda eriyen, vücutta birikmeyen bir vitamin. Sigara içiyorsanız, egzoslu ve stressli ortamda çalışıyorsanız, dozunu abartmadan günlük almanızda fayda olabilir. Çok koşturan, uykusu az, yemek düzeni bozuk biriyseniz multi (çoklu) vitamin almanız gerekebilir. Zor uyanma, halsizlik, gün içi aşırı yorgunluk, bitkinlik hissediyorsanız. Sizi takip eden diyetisyeniniz ve doktorunuzla bu durumu mutlaka paylaşın.

Seren AKSÜS / Akşam Gazetesi