Yonca Lodi: "Playback konserlerinden kaçıyorum"

Playback konser tekliflerini geri çeviren Yonca Lodi “Bunun da bir dönem olduğunu ve dinleyicinin bir anda bıkacağını düşünüyorum” diyor.

Yonca Lodi: "Playback konserlerinden kaçıyorum"
Yonca Lodi'nin Akşam'da yayınlanan röportajı...

Yaklaşık 20 yıldır hayatımızdasınız. Yeni şarkınız “Mühür” ise neredeyse arabesk denecek kadar farklı ama kadın mühürlenmişken bile umutlu sanki… Nasıl karar verdiniz ‘Mühür’e?


Oldu değil mi o kadar? Geriye bakınca dün gibi geliyor hâlâ... Şarkılarımda umut olmasına dikkat ediyorum evet! Çaresizlik hissi insanın yaşayabileceği en berbat his.  Acıyı bile “Bir gün her şey düzelecek” diye aktarmak lazım. Aşk bizlere verilmiş en muhteşem üstünlüklerden belki de başta geleni. Acısını çekmek bile özel. Ben şarkının sözlerine vuruldum. O alaturka hali de bana değişik geldi, cezbetti beni. İlk dinlediğim anda heyecanlanınca, kaydetmeye karar verdim.

Şarkının öyküsü nedir? Söz yazarı ve bestecisi sanırım sizden başkasına vermeyi hiç düşünmemiş şarkıyı. İlk tanıştığınızda nasıl bir enerji çıktı?

Şarkının daha yayınlanmadan fanatikleri varmış zaten. Murat Sağır ve Hakan Demirtaş sağ olsunlar beni düşünmüşler.  Şarkının demosunu Alper Atakan’la yaptıktan sonra tanıştım onlarla. Çok sevdik birbirimizi. Şimdi önümde albüm var. İnşallah bir araya geleceğiz yine.

SARIŞIN YONCA’YI SEVEMEDİM

Gelelim video klibe... Şarkı gibi klipte sizin farklı yönlerinizi çıkarmış. Sarışın Yonca Lodi’yi hiç mi sevmediniz?


Off hiç sevmedim (gülüyor). Yabancılaştım kendime. Ama rahatsız bir görüntüydü zaten amacımız, onu da başardık galiba. Uzun süredir Kemal Başbuğ’la çalışıyorum. İnatla benim oyunculuk yapmamı istiyordu. Ben de söz dinledim. Aslında aşk acısı çeken farklı kadınlarımız da vardı ama sarışının fendi hepsini yendi (gülüyor).

Bu video klip sonrası oyunculuk haberleriniz çıkmıştı. Düşünür müsünüz oyunculuk yapmayı?

Eğitimime rağmen kendimi çok konforlu hissetmediğim bir alan ama galiba kendimi korkutmayı seviyorum. Niyetim zekice yazılmış bir komedide tamamen ters köşe bir karakter oynamak. Bakmayın şarkılarımın hüznüne, gülmeyi ve güldürmeyi çok seviyorum

Oyuncudan şarkıcı olması kadar şarkıcıdan da oyuncu olması normal değil mi? Sahne işleri duymadan, hissetmeden yapılabilir mi? Son dönemin playback furyasını nasıl değerlendirirsiniz?

Onlarla arkadaş olmaya çalışırım. Öyle özel şeyler paylaşıyoruz ki müzik sayesinde, samimiyetsiz her duruş, her davranış fark edilir. Playback olacak diye televizyon programlarından bile kaçıyorum artık kaldı ki playback konser vereyim. Bunun da bir dönem olduğunu ve dinleyicinin bir anda bıkacağını düşünüyorum.

EVREN BENİ SIRTIMDAN İTTİ

Siz şarkılarınızı nasıl yazarsınız? Söz yazarı ve besteci olarak size en çok neler şarkı yazdırır?


Aslında çok yazıyorum da, acımasızım kendime. Hep yazıyorum ama bazıları şarkı sözü değil, kendimle sohbet havasında oluyor. Aşk en büyük malzeme tabii, yaşanmışlıklar, çevremdeki ilişkiler, geçmişim, hayallerim, hezimetlerim, başarılarım... Ama yine de içinde umut olsun diye uğraşıyorum fazlasıyla.

Hayatınızın dönüm noktaları nelerdir? Size nasıl etkiler bırakmıştır o dönemler?

O dönüm noktalarına ait şarkılarım var hep, bugün dinlediğimde oralara gidiyorum. Sanki evren beni sırtımdan itti bu işi yapmam için. Tesadüfler buralara getirdi. Bir hayat içinde bin hayat yaşayabiliyormuş insan. Ben bu hayattan bunu öğrendim. Farklı farklı dönemlerden geçip, yine kendisi olarak her şeye uyum sağlayabiliyormuş.

KORKU FİLMİ HASTASIYIM

Son dönemde izleyip, okuyup etkisinde kaldığınız kitap ve filmler oldu mu? 


Uzun süre Hakan Günday’ın Az’ının etkisinden çıkamadım. Ben filmkolik bir insanım. Korku filmlerine de zaafım var. Arkadaşlarım deli olduğumu düşünüyor, en büyük zevklerimden biri gece yarısı tek başıma korku filmi seyretmek çünkü. Sayısız film adı verebilirim, hangisini seçeceğimi bilemedim.

Ruhum 17 yaşında

- Fotoğraflarınızda hep elegan bir kadın var; hep tuvaletlerle geziyormuşsunuz gibi… Nasıl bir tarzınız var?


(Gülüyor). Özel hayatımda jean ve tişört dışında bir şey giymem. O elegan tarzı uygun gördüler bana sağ olsunlar da ruhum 17 yaşında hatta bazen daha küçük. Sahnede de ne giyersem giyeyim önceliğim hareket etmeme izin veren kostümler olması. Yoksa bir dakika yerimde durmam, zıp zıp zıplıyorum şarkı söylerken (gülüyor). Sade ama iddialı giyinin derim. Bir de temiz olun... 
Konular Röportaj