AKP'nin sosyal medya düzenlemesinde neler var?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, YouTube, Twitter ve Netflix'i işaret etmiş, "Tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz" demişti.

AKP'nin sosyal medya düzenlemesinde neler var?

Habertürk'ten Bülent Aydemir'in haberi...

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı sosyal medya ile ilgili düzenleme ve sosyal medya platformlarının kontrol altına alınmasına ilişkin çalışmanın neleri içerebileceğini sektör temsilcileri ve yetkililerle konuştum. Bu yönde çalışma yapılmasına yönelik öneri MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından da dile getirilmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın ailesine yönelik saldırıyla birlikte çalışmanın bitirilmesi talimatını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Bu mecraların hukuki ve mali muhataplık tesis etmeleri için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Erişim engeli, adli ve mali yaptırımları devreye sokacağız" sözlerinin ardından sosyal medya düzenlemesinde modellemenin ne olacağı, bunun bir yasaklama veya engelleme anlamına gelip gelmeyeceğini yetkililere ve sektör uzmanlarına sordum.

İşte yapılması düşünülen çalışmanın detayları:

ALMANYA VE FRANSA ÖRNEKLERİ:

Aslında bunu hayata geçirmek zor değil. Almanya'da, Fransa'da ne varsa, bizde de olması gereken bu. Almanya,. Fransa sosyal ağ tasarılarındaki tedbirleri, 2-3 kademe artırdı. Fransa bir saat içinde zararlı şeylerin kaldırılması için yasa geçirdi. İnternet sürekli gelişen bir mecra. İnternet o kadar hızlı gelişiyor ki bizim de bu gelişimi ve yenilikleri yakalamamız gerekiyor. Kanunlar da aynı şekilde yeniliklere göre düzenlenmeli. Nasıl ki Apple, Windows neredeyse ayda bir programlarını güncelliyorsa bu da öyle olmalı.

TEMSİLCİ ATAMA:

Bizde uyar-kaldır mekanizması var. Zararlı içerik varsa sitenin tamamı kapanmasın içeriğin olduğu yer kapansın istiyoruz. İnternet gelişirken artık "http protokolü, "http secure" oldu. Http aslında şifreli yayın yapmadır. Herhangi bir içerikten bir kısmı mahkeme kararıyla engellenecekse sadece o engellenirdi; diğeri devam ederdi. Ama artık ya hep, ya hiç mantığı ile gidiyor. Youtube, Wikipedia'da olan bu. Ya internet aktörleri bizim mahkeme kararlarımızı tanıyacak ya da uymayacak. Bu, biraz egemenlik meselesi. Karada/havada/denizde neyse siber alanda da egemenliğimizi koruyor olmamız lazım. Uluslararası şirketlerin bize ahkam kesmesi, egemenliğimizi tanımaması söz konusu. Almanya'da, Fransa'da ne yapılıyorsa aynen onları getiriyoruz. Temsilci atarsın, belli saatlerde şunu yaparsın. Twitter, Youtube yıllardır Türkiye'ye temsilci atamayı ağırdan alıyorlar. Temsilci ataması Türkiye'nin taleplerine cevap vermesi gerekir.

MAHKEME KARARLARINI TANIMA:

Temsilci, Türk makamlarıyla ve mahkemeleriyle muhatap olacak. "Türkiye yasalarını tanıyorum" demesi gerekecek. Bu olduğu takdirde işlerin daha kolay olacağını düşünüyoruz. İki sene sonra daha farklı alana kayar mı bunu kimse kestiremiyor. Çözüm wpn'dir ya da başka bir mekanizmadır. Onu da engellemek mümkün ama birçok alanda kullanılıyor. Örneğin, ticari olanlar kalır ancak diğerleri engellenir ama amaç yasaklamak asla değil. Hakkın, hukukun olduğu düzene kavuşmasıdır bu mecranın. Küfür, hakaret edeceksin; çoluk çocuk gizlice ele geçirilmiş zararlı görüntüler yayınlayacaksın ve biz devlet olarak hiçbir şey yapmayacağız. Bu, mümkün değil.

CEZA YASALARINDA VAR:

Bu mecraları kötü amaçlarla kullananlar, "Nasılsa online ortam, beni bulamazlar" diye düşünüyor. Verilen cezalar, internetten dolayı değil normal ceza kanunlarında işlenen suça göre hapis ya da para cezası vardır. Normal ortamda suç olan şeyin internette olması da suçtur. Normalde hakaret ettiğinde cezai müeyyide varsa internet için de suçtur. İnternet yasasında hapis diye bir şey yok. Normal yaşamda suç olan şeyler internet ortamında da suçtur.

HERKES ŞİKAYETÇİ:

İnternetle ilgili suç duyurularına bakıldığında her kesimden, her partiden ve ideolojiden insanlar var. 5651 sayılı yasayla ilgili işlem yapılıyor. Medyada olan her şey internette de var. İşlem yapılmamışsa başvuru yapılmamıştır. Bazen de savcı suç unsuru gördüğünde re'sen harekete geçiyor. Youtube, Facebook ya da Instagram... hangi mecra olursa olsun, Türkiye'de suç olan bir iş yapıyorsa, Türkiye yasalarına göre cezai işlem görür. Bazı hesaplar Türkiye'de askıya alınmıştır, başka yerde yayın yapabilir. Bunun sınırını belirlemek çok zor ama yapılabilir. Bu şirketler; ticaret yaparken, reklam verirken alırken, senin kişisel verilerini kullanırken, yapay zeka kullanıyor. Ticari olarak zaten bazı verileri istediği gibi kullanıyor. Türkiye'ye reklam vermek istersen 10 lira, başka yere vermek istersen 100 lira. Adamın sistemi buna uygun. Ticari olarak Türkiye ile diğer ülkeleri zaten ayrıştırıyor. Türkiye'den satış sitesine girdiğinde başka şey, ABD'den girdiğinde başka şey gösteriyor.

GİZLİ HESAPLARI BULMA:

Gizli hesaplarda, kimliğini almanın yöntemleri var. İşin mantığı şu; Türkiye'de yasalara aykırı bir durumun Türkiye'de gösterilmemesi ve yayınlanmaması konusunda bu mecralar sorumludur. Herkes yaptığı işin sorumluluğunu bilecek, yasalara uyacak. İnternet, layüsel, yasalara uymuyorum denilecek bir mecra değil. Dev şirketlerin sorumluluk üstlenmesi gerekiyor.

Bülent AYDEMİR / Habertürk