Ali Sunal'dan özel açıklamalar
İki yeni proje ile yeni sezona hızlı bir giriş yapan Ali Sunal, eşi Gökçe Bahadır ile evde çok eğlendiklerini söylüyor..
Henüz çok yeni evlisiniz ve çok yoğun
çalışıyorsunuz. Evliliğin tadını çıkarabiliyor musunuz?
Nikah, düğün, balayı oldu ve döndüğüm gibi işe başladım. Gökçe
benden birkaç hafta sonra başladı ve o, tek bir dizisi olduğu için
benden daha rahat. Beraber olmaktan çok zevk alan insanlarız. Eğer
evli olmasaydık, hiç görüşemeyecektik bu tempoyla. Eve geç dönsem
de, bol kahve takviyesiyle biraz da olsa sohbet etmeye
çalışıyoruz!
Fotoğraf çekmeye başladığınızı biliyorum. Eşinizin
fotoğraflarını çekiyor musunuz?
Çekiyorum, amaç o zaten.
Benim için en büyük eğlence! Neler yaptırıyorum ona! (Gülüyor)
Benim modelim Gökçe. Bayağı uğraştırıyorum onu.
O da sabırla poz veriyor mu? Benim onunla uğraştığımı
anlayana kadar sabırla poz veriyor. Anladığı zaman da ben
kaçıyorum, o kovalıyor! Bir yerde tadını kaçırmaya başlıyorum.
KATILARAK GÜLÜYORUZ
Anladığım kadarıyla epey eğlenceli bir evlilik
hayatınız var... Evet, mümkün olduğu kadar renkli olmasına çok
özen gösteriyoruz. Evliliğin insanı sıkmaması lazım. Evlilikte
eğlenemiyorsan, eyvah!
Günlük hayatınızda değişik atraksiyonlar sever misiniz?
Akşamları Bağdat Caddesi'nde tempolu yürüyüş yapıyoruz ve çok
eğlenceli oluyor. Başımıza çok tuhaf şeyler gelebiliyor ya da
birine kafayı takıyoruz, birbirimize kafayı takıyoruz... Bir yerden
sonra katılarak gülmeye başlıyoruz. Eğlenmek için illa ki paraşütle
atlamanız gerekmiyor. Biz her türlü ortamda eğlenebiliyoruz.
Mesleki açıdan bulunduğunuz noktayı tatmin edici buluyor
musunuz? Çok iyi oyuncu olmak istiyorum ve oraya çıkacak daha
çok basamağım var. Çeşitli tiplemeler oynayarak, değişik projelerde
yer alıp beni zorlayacak roller alarak o mertebeye bir an önce
ulaşmayı hedefliyorum.
Bugüne kadar oynamadığınız ve mutlaka oynamak istediğiniz bir
karakter var mı? Öyle bakarsak, daha hiçbir şey oynamadım. Her
şeyi oynamak istiyorum. Oyunculuk konusunda çok açgözlüyüm.
KENDİMDEN ÖDÜN VERDİM
Oyunculuğa ilk başladığınız zamanlarda babanız
Kemal Sunal ile çok kıyaslanıyordunuz. Yıllar geçtikçe, bu
kıyaslamalar da son buldu, değil mi? Kıyaslanmak saçma. Kimseyi
kimse ile kıyaslamasınlar. Kemal Sunal gibi bir klasik ile
kıyaslanmak beni bitirir. Ben ne kadar iyi oynarsam oynayayım,
Kemal Sunal artık bambaşka bir yerde ve resmen bir halk kahramanı.
Çok büyük sevgi duyuluyor ona. Halkın gönlünde taht kuracak yeni
isimler lazım sinemaya.
Siz 'Kemal Sunal'ın oğlu' olarak değil de, kendi isminizle; Ali
Sunal olarak var olmayı başardınız ama...
Çok uğraştım bunu başarabilmek için. Gerçekten de çok zormuş. Bunu
başarabilmek için çelik gibi sinirler ve sabır gerekiyormuş.
Kendimden çok ödün verdim. Benim de oyunculuğu sevdiğimi, bu işi
ciddiye aldığımı, kendi ayaklarım üzerinde durabildiğimi
gösterdiğimi düşünüyorum. Asla babamın taklidi değilim. Zaten
yaptığımız komedi de birbirine hiç benzemiyor.
Setten vakit bulduğunuz zamanlarda neler yapıyorsunuz?
"Neler yapardınız?" diye soruyu değiştirebiliriz, çünkü şu anda hiç
vaktim yok. Yine de Gökçe ile yabancı dizi izlemekten çok zevk
alıyoruz. Hatta arka arkaya sekiz-dokuz bölüm birden izliyoruz.
Sinemaya gitmeyi çok seviyorum. İki haftadır sinemaya gitmiyorum,
resmen bunalımdayım. Bana kalsa, her gün giderim.
Eşinizle birbirinizin dizilerini izliyor musunuz, birbirinizi
eleştirir misiniz?
Evet, hem de sertleştiğimiz zamanlar da
oluyor. Eleştiri konusunda acımasız olabiliyoruz. Annem ve kardeşim
de eleştirirler beni. Hatta ben eleştirmelerini isterim
özellikle.
YOGA DERSLERİMİZ HER ZAMAN TARTIŞMAYLA
BİTİYOR
Çok fit görünüyorsunuz. Spor yapıyor musunuz?
Haftada
bir yoga yapmaya özen gösteriyorum. Bazen ağırlık da çalışıyorum.
Gökçe ile en büyük keyiflerimizden biri yürüyüş yapmak. Sık sık
yürüyüşe çıkıyoruz. Gökçe de yoga öğretmeni sertifikası aldı ve
zaman zaman onunla yapıyorum. Fakat o çok sert yaptırıyor ve her
yoga dersimiz tartışma ile sonuçlanıyor. Haftada iki kez halı
sahada futbol oynuyorum. Haftada bir de voleybol oynuyorum.
Beslenmenize dikkat eder misiniz?
Ediyorum ve etmem
gerekiyor da. Ben stresli olduğum zaman çok yemeye başlıyorum.
Yemekten alıyorum hıncımı diyebilirim. Yemek yemeyi çok
seviyorum.
Mutfağa girip yemek yapar mısınız peki?
Çok karmaşık bir
yemek yapamam ama dolapta neler varsa, onlardan güzel bir şey
uydurabilirim. Sofrayı da çok keyifli bir hale getirebilirim.
ÇÖP KOVASINI BİLE ÇEKEBİLİRİM!
Biraz da fotoğraf merakınızdan bahsedelim... Nasıl başladı
ilginiz?
Fotoğrafı, yaptığım işle çok alakalı buluyorum.
Gökçe'nin bana güzel bir fotoğraf makinesi hediye etmesiyle,
fotoğraf, meraktan daha ileriye gitti.
Özel bir çekim yaptınız mı peki?
Gökçe'nin annesinin
'Hamur Hanım' adında ev yemekleri yapan bir restoranı var. İlk
olarak, oranın internet sitesi için yemeklerin fotoğrafını çektim.
Çok da beğeniliyor fotoğraflar.
Genelde nasıl fotoğraflar çekmekten hoşlanıyorsunuz?
Aslında çok da fark etmiyor. Durduğu yerde gözüme güzel gözüksün
yeter; çöp kovasını bile çekebilirim. Sadece o objeden güzel bir
fotoğraf çıkabileceğini görmeliyim.
BABAM İÇİN BELGESEL YAPTIK
Kemal Sunal Belgeseli yapma projeniz vardı. Yapabildiniz
mi?
Yaptık. Televizyon kanallarında en çok seyredilen
filmler, Kemal Sunal filmleri. Biz de onunla ilgili son bir şey
yaptık. Kemal Sunal, Türkiye'de sanatçılar arasında en çok merak
edilen ve özel hayatını hiç göstermeyen, çok büyük bir star. Kimse
onun hakkında hiçbir şey bilmiyor. Sadece kulaktan dolma birkaç şey
biliniyor. Biz, onunla ilgili dört bölümlük bir belgesel yaptık.
Bir gün televizyon kanalları bunu yayınlamaya değer bulursa, seve
seve yayınlarız.
Selin Çağ