Sacit Aslan anlattı: "Fatih Ürek’in Maksim Hikâyesinin Aslı..."
Sacit Aslan anlattı: "Fatih Ürek’in Maksim Hikâyesinin Aslı..."
Fatih Ürek’in Maksim Gazinosu ile ilgili anlattıkları kısmen doğru olmakla birlikte bazı önemli eksiklikler içeriyor.
O nedenle şimdi en doğrusunu yaşanmış haliyle ben anlatayım:
Maksim otoparkı içerisinde kapalı bir bölüm vardı. Bu bölümü yıktırdım ve yerine Samara adını verdiğim bir gece kulübü yaptırdım. Kulübün işletmesini de o dönemin önemli oryantallerinden Sibel Barış’a verdim. İnşaat yaklaşık 45 gün sürdü. Bu süreçte Sibel Barış, Fatih Ürek’in bu kulüpte sahne alması için büyük bir çaba sarf etti ve sonunda beni ikna etmeyi başardı. Ve Fatih Ürek Samara’da yaklaşık üç ay sahne aldı.
Ardından Maksim’in küçük salonunda -ki bu salon kumarhane müşterilerine hiçbir bedel alınmaksızın hizmet verdiği salon - Fatih’in sahneye çıkmasını da kabul ettim ancak burda sahneye çıkışın bir şartı vardı: Smokin giyecek ve yalnızca Türk Müziği (TM) repertuvarı okuyacaktı. Tamam dedi ve başladı.
Bu noktada önemli bir ayrıntı var: F.Aslan, o saate kadar Fatih Ürek’i ne tanıyor ne de ismini duymuştu. Samara’daki kulüp çalışmasına hiçbir şekilde karışmadı ama Fatih Ürek’in Maksim Casinosu’nun küçük sahnesine çıkmasına bile kesinlikle karşıydı. Buna rağmen ben de en az onun kadar inatçıydım ve sonunda dediğimi eksiksiz hayata geçirdim.
Özetle söylemek gerekirse: Fatih Ürek’in Maksim serüveninde, başta Sibel Barış’ın emeğini kimse yadsıyamaz ve benim kararlılığım dışında hiçbir kişinin zerre kadar katkısı olmamıştır — hele hele F.Aslan’ın hiç.
Erdemli insanlar, bir olayı anlatırken, o süreçte emeği geçenleri unutmamalı ve yaşanmış gerçekleri eksiltmeden, olduğu gibi aktarmalıdır.
Sacit ASLAN