Şarkıcı Gülşen'in 'Azur' alarmı!
Sahnelerle anneliği birlikte yürüten Gülşen, 5 buçuk aylık oğlu için bir dizi kural koydu... 41 yaşındaki popçu, sahne alacağı mekanlarda Azur için sesten korunaklı özel oda, kendisi için de hurma ve yoğurt istiyor.
Takvim'den Doğan Savaş'ın haberine göre yaklaşık 5 buçuk ay önce oğlu Azur'u kucağına alan Gülşen, anne olduktan hemen sonra sahnelere geri dönmüştü. Bu yaz başından beri de eşi Ozan Çolakoğlu ile birlikte konser maratonunda olan 41 yaşındaki ünlü popçu, oğlunu da yanından hiç ayırmıyor. Yoğun temposu nedeniyle oğluna yabancı uyruklu bir dadı tutan Gülşen'in sahne alacağı mekanlarda Azur için olmazsa olmaz talepleri olduğu öğrenildi.
KULİSİNDE OLMAZSA OLMAZLAR
Öncelikli olarak oğlunun sağlığını düşünen Gülşen, Azur'un yüksek sesten etkilenmemesi için sese karşı korunaklı bir odanın bulunmasını şart koşuyor. Sahne programları öncesinde oğlunu emzirmek zorunda kalan ünlü popçu, kulisinin de hijyenik olmasına çok özen gösteriyor. Kulisinde başta hurma olmak üzere kuruyemiş bulunduran Gülşen'in diğer şartı ise ev yapımı yoğurt. Önceki gün de Bodrum'daki bir beach'te sahne alan popçu, mekana oğlu Azur kucağında geldi. "Çocuk benim sahne saatlerime göre uyumayamayacağına göre uyumayınca da onu da alıp getiriyoruz" diyen Gülşen, Azur'u yanında bakıcısıyla yine sesten korunaklı olan odada tuttu.
UZMAN GÖRÜŞÜ:
"60 desibel yani bağırmadan yüksek sesler, özellikle çocuklar için oldukça sakıncalı. Minik bebekler, 60 desibelden yüksek seslere 10 dakikadan fazla maruz kalırsa ileride işitme kaybı yaşama riskiyle karşı karşıya kalırlar."
KULİSİNDE OLMAZSA OLMAZLAR
Öncelikli olarak oğlunun sağlığını düşünen Gülşen, Azur'un yüksek sesten etkilenmemesi için sese karşı korunaklı bir odanın bulunmasını şart koşuyor. Sahne programları öncesinde oğlunu emzirmek zorunda kalan ünlü popçu, kulisinin de hijyenik olmasına çok özen gösteriyor. Kulisinde başta hurma olmak üzere kuruyemiş bulunduran Gülşen'in diğer şartı ise ev yapımı yoğurt. Önceki gün de Bodrum'daki bir beach'te sahne alan popçu, mekana oğlu Azur kucağında geldi. "Çocuk benim sahne saatlerime göre uyumayamayacağına göre uyumayınca da onu da alıp getiriyoruz" diyen Gülşen, Azur'u yanında bakıcısıyla yine sesten korunaklı olan odada tuttu.
UZMAN GÖRÜŞÜ:
"60 desibel yani bağırmadan yüksek sesler, özellikle çocuklar için oldukça sakıncalı. Minik bebekler, 60 desibelden yüksek seslere 10 dakikadan fazla maruz kalırsa ileride işitme kaybı yaşama riskiyle karşı karşıya kalırlar."