Atiye'den büyük soygun!..

- ‘Soygun Var' nasıl bir albüm oldu?
Uzun bir çalışma oldu. Çok acele etmedim. Her şey içime sindi. Yapabildiğimin en iyisini yaptım. Her şey zamanla daha da çok oturmaya başladı. Sesim de Türkçem de daha düzgün bir yere geldi. Besteci kimliğim daha ön plana çıktı. 4 şarkının bestesi bana ait. Bütün şarkılarım çok güçlü. Her şarkıya klip çekmek istiyorum. Albümü yaparken bütün şarkıların iyi olması için çaba gösterdim. Bir iki şarkı haricinde doldurma bir iş olmadı. İyi bir soygun olacak.

- Albümde ilk defa çalıştığınız isimler var…
Murat Güneş ile ilk defa çalıştım. Kendisinin sözlerine bayıldım. Tam da benim aradığım kişiydi bu albüm için. Çıkış şarkım ‘Soygun Var'ın sözleri ona ait. Deniz Erten ile daha önce Ozan Doğulu'nun albümünde ‘Aşkistan' için çalışmıştık. Kendi albümümde de onunla çalışmak istedim. ‘Senin Modan Asla Geçmez' çok güzel bir şarkı oldu. Bunun haricinde Bora Duran ile de ilk defa çalıştık. Bu isimlerle güzel işler ortaya çıktığını düşünüyorum.

- Emre Aydın ile düet nereden aklınıza geldi?
Emre Aydın'la düet yaptığımız ‘Sor' şarkısının bestesi bana, sözleri babam Orhan Yılmaz'a ait. Albüm bitmek üzereyken, bu şarkının düet olmasını istedik. Emre Aydın'la önceden tanışıyoruz. Şarkıyı ona dinlettiğimde çok beğendi. Beraber okuduk. Emre de sonuçtan çok memnun.

ROCK'ÇILARLA DÜETE DEVAM

- Rockçılarla düet yapmayı seviyorsunuz... Devam edecek mi bu çalışmalar?
‘Atiye' albümünde Teoman, ‘Budur' albümünde Sultana ile çalışmıştım, o rapçiydi. Şimdi de Emre Aydın. Aslında düşününce yine bir rockçı ile çalışmışım. Evet, çok seviyorum. İlerde daha fazla bu türde şarkılar yapmak isterim.

- Albümde 4 besteniz var ama söz yazmamışsınız. Bestecilik söz yazarlığınızdan daha mı iyi?
Söz konusunda yazmaktan ziyade yönlendirmeyi daha çok seviyorum. Yaşadıklarımı anlatıyorum veya yazılmış bir şey üzerine fikirler veriyorum. Bana uyması yönünde. Söz yazdığım oluyor ama daha çok İngilizce yazıyorum.

- Siz bir İngilizce single çıkarmıştınız yaz aylarında sanırım. Nasıl sonuçlandı? Avrupa yolları açıldı mı?
Evet, ‘Bring me back'  isimli single Almanya, İsviçre ve Avusturya'da çıktı. Enteresan bir süreçti benim için. Şarkıları yaparken dünyanın her yerine gittik. Oralarda söz yazarı ve prodüktörlerle çalışabilme fırsatım oldu. Yorucuydu ama aldığım tepkiler ve ortaya çıkan işler güzeldi. Hatta Almanya'da çok izlenen bir sitcom'a konuk oldum. ‘Atiye' olarak çıktım. Oyuncu değil. Ve bu şarkımı orada da seslendirdim.

SAATLERCE DANS EDERİM

- Geçtiğimiz haftalarda dansçılarla pop şarkıcılarını masaya yatırmıştık. Genelde şarkıcıların birkaç koreografi öğrenip, geri kalanını dansçılara bıraktıklarını söylemişlerdi. Sizde durum nasıl?
Bende tam tersi. Ben bütün şarkılara sahnede ayrı koreografi yapıyorum. Dansa erken yaşta başladım. Her zaman yapmak istediğim şeydi zaten dans ve müziği birleştirmek. Dansçılarıma ve koreografilerime bu yüzden önem veriyorum. Saatlerce çalışıyoruz. Bütün provalara katılıyorum. Atiye'nin önemli bir parçası dans. Müziğim bunu istiyor zaten. Bazen ona göre de müzik yapıyorum.

- ‘Soygun Var' klibinizden bahsedelim…
İlk defa ufaktan oyunculuk sergilediğim bir klip oldu. Değişik bir deneyimdi benim için. İzlerken kendime gülüyorum. Nihat Odabaşı çekti klibi. “Bu şarkıya kesinlikle hikâyeli bir şey çekmek gerekiyor” dedi. Şarkının da bir hikâyesi var zaten. Hem eğlenceli, hem de seksi bir şarkı. Çeteyi toplayıp karşımdaki çocuğun kalbini çalmak için hummalı bir şekilde çalışıyoruz klipte (Gülüyor).

BENİ GÜLDÜRMELİ

- Sizin kalbinize soygun kolay mıdır?
Kalbimi çalmak kolay değil. Zordur.

- Ne arıyorsunuz? Anahtar formül var mı?
Dürüstlük önemli ilk önce. Hayatı seven, pozitif insanları seviyorum. Beni güldürmeyi bilmeli karşımdaki.

- Siz karşınızdakinin kalbini kolay çalar mısınız peki?
Bilmiyorum. Klipte başardım (Gülüyor).

- Ufak yaramazlıklarınız oldu mu? Bakkaldan ciklet çaldınız mı mesela?
Yok olmadı. Düşündüm bunu geçen günlerde. Küçükken yapmışsam böyle bir şey haberim yoktur (Gülüyor).

- Sizle özdeşleşen bir tayt durumu var. ‘Atiye ve taytları' Çok mu seviyorsunuz?
Evet, öyle bir şey var. Çok enteresan, sokakta dolaştığımda tayt giyen genç kızlar görüyorum. O kadar da bana özel bir durum değil yani (Gülüyor). Ben taytı ilk keşfettiğimde hoşuma gitmişti çünkü dansı kolaylaştırıyor. Sahnede rahat olmayı seviyorum. Ne yapacağım belli olmuyor. Bu yüzden kıyafet önemli oluyor.

- Retro giyinmeyi seviyorsunuz aynı zamanda.
80 ve 90'ları seviyorum. Ama bu albümde o retro havadan artık uzaklaşmak istedim. Her albüm için değişen şarkıcılardan değilim. Yine kendi çizgim devam ediyor ama o retro ve renkli kıyafetlerden uzaklaşıp biraz serseri oldum diyebiliriz.

SAHNEDEN ATLAYACAĞIM

- Serserilik var mıdır sizde? Dışarıdan bakınca hiç konduramaz insan.
Var evet. İşi mde her şeyin başında olmayı isterim. Hiçbir şeyi tesadüfe bırakmam. Ama sahnede ve özel hayatımda serserilik vardır. Hiçbir şeyi planlamam, spontane biçimde gelişir. Mesela sahnede mutlaka bir gün ‘stage diving' (Sahneden seyircilerin üzerine atlamak) yapmak istiyorum (Gülüyor). Henüz yapmadım.

- Neyiniz çalınsa çok üzülürsünüz?
Telefon ve bilgisayarım benim için çok önemli. Her şeyim bilgisayarımda, neredeyse tüm hayatım. Kedilerimi alıp götürürlerse çok üzülürüm. Ama onların çalınacağını zannetmem çok tombikler. 

AŞK HAYATIM ŞARKILARIMDA

- Klipte kalp çalıyorsunuz ama biz sizin kalbinizi çalan var mı, yok mu hiç görmüyoruz. Var da biz mi bilmiyoruz?
Magazinden uzak durmayı seviyorum. ‘Aşk hayatım şarkılarımda daha güzel tınlıyor' (Gülüyor).  Şaka bir yana, gizli kalması için çok büyük çaba sarf etmiyorum ama bu durumların kendime kalmasını tercih ediyorum.

- ‘Senin Modan Asla Geçmez' şarkınızdan hareketle... Modası asla geçmez dediğiniz birisi var mı sizin için?
Benim için aranjörüm İskender Paydaş'ın asla modası geçmez. Çoğu insanla çalışabilme fırsatı buldum. Hepsinden çok memnun kaldım ama İskender ile bizim durumumuz çok farklı. Müzik konusunda kafalarımız aynı işliyor. Birbirimizi çok iyi anlıyoruz. Şarkılarım için kafamda canlandırdığım şeyi, İskender acayip güzel bir yere taşıyor. Katkısı tartışmasız çok büyük.

KENDİMİ OYNAYACAĞIM

- Oyunculuk teklifi gelmedi mi hiç?
Birçok sinema ve dizi teklifi aldım. Dizi konusundaki teklifleri konser trafiği ve boş zaman olmaması dolayısıyla değerlendiremedim. Ama bir sinema filminde oynamayı çok istiyordum. Geçtiğimiz günlerde kendimi oynayacağım bir rol teklifi geldi. Prensipte anlaştık ama henüz bir anlaşma imzalamadım. Olursa böyle bir şey var.

SERHAT TEKİN / AKŞAM İNTERNET SİTESİ