Berksan: "Aşkla aram berbat"

Yaptığı iddialı şarkılarla adından sıkça söz ettiren Berksan, bu kez yeni single’ı “Aşka”yla müzikseverlerle buluştu.

Berksan: "Aşkla aram berbat"
Akşam'dan Aysun Yıldız Güngör'ün röportajı...

Yeni single, yeni heyecan… Nasıl hissediyorsunuz?


Tabii ki çok iyi hissediyorum. Her seferinde yepyeni bir heyecan duyuyorum ama bu sefer ki farklı… Belki klişe olmuş bir söz gibi gelebilir ama sanki ilk şarkım çıkmış gibi hissediyorum. Şarkının hikayesi de bana başka şeyler yaşattı. Yazarken hissetmediğim, planlamadığım bir duyguydu. Kardeşim Turaç’ın bestelediği şarkı oluşup çıkınca ben de ne duyuyorsam onları yazdım. Ama kendim yorumlayıp dinlediğimde bana da bir mesaj verdi.

Ne mesajı?

Bazı şeyleri hatta kendimi çok ertelediğimi fark ettim. Bundan vazgeçmeye karar verdim. Zaten bununla ilgili bir yazı da kaleme aldım, paylaştım. O yüzden benim hislerim aslında çok yüksek derecede, o yazımda da apaçık ortada.

“Aşka” yazın hit parçası olmaya aday mı?

Bence aday değil. Tabii ki diğer arkadaşlarımın da şarkıları geliyor, onların da çok güzel işler çıkaracağına eminim. Ama bu, o güzel işlerden gerçekten bir tanesi, bundan hiç şüphem yok…  Zaten şarkının çıktığı, paylaşıldığı gün aldığımız tepkilerden de çok memnunum. Ama gün be gün gelen mesajlardan, aldığım sözlü yorumlardan anladığım şey şu; bu şarkıya olan ilginin diğerleriyle arasında büyük bir fark var. İlgi gösteren herkese teşekkür ediyorum ki yenilerini yazmama sebep oluyorlar. Ama bu şarkıda, insanların gözlerinde beni tebrik ederken gerçekten farklı bir enerji görüyorum.

Aşka şarkınızla beraber bundan önceki şarkılarınızı da bir albümde topladınız. Bunun sebebi nedir?

Aslında ben single yaptım. Bu durum şirketimin, şarkımı sevenlerimle buluştururken bir armağanı oldu diyelim. Yani benim eski şarkılarımdan toplama bir albüm yaptım gibi bir şey söz konusu değil. Bu, şarkıyı dinleyiciyle buluşturmak için şirketimin izlediği bir politika.

Albümde bütün şarkılar size ait. Bilinçli bir tercih midir bu?

Tabii ki çünkü o şarkıları ilk günden beri ben yazıyorum. Başka birinden şarkı almayı tercih etmeme kompleksim asla yok ama şarkı yazıyorum, yapıyorum. Aile içinde işi bitiriyoruz yıllardır. Arenjelerimi, düzenlemelerimi, müzik yönetmenliğimi kardeşim Turaç yapıyor. Başkasına da pek yük olmak istemiyoruz. Biz kendi işimizi kendimiz yapıyoruz.

Hangi şarkıda sizi buluruz?

Aşka’da beni bulabilirsiniz artık.

Favori şarkınız var mı?

Şu anda Aşka’nın ötesinde bir şarkı benden duyamazsınız. Yazdığım 130’un üzerinde şarkı var. Sözü müziği bana ait olan, paylaşılan ve yayınlanan şarkılar bunlar. Ama hiçbirini tabii ki göz ardı etmedim, onlar da benim için önemliydiler. Kariyerimin mühim taşları hepsi ama şu anda yepyeni bir heyecan yaşıyorum o yüzden başka bir şarkımla yeni aşkımı aldatmak istemiyorum (gülüyor).

“Aşka”yla neyi anlatmak istediniz?

İnsanın birazcık kendine dönmesi gerektiği, aslında dert ettiğimiz her şeyin çok daha ötesinde, çok daha değerli bir hayata sahibiz. Bütün bunların farkına varılmasını anlatmak istedim. Zaten paylaştığım yazıda da önce kendimize yönelik bir aşka yönelmemiz gerektiğini söylüyorum. Bu şarkının önermesi budur.

RENKLİ BİR DİNLEYİCİYİM

"Her şeye yeni baştan başladım" diyorsunuz. Hayatınızdaki bu değişimin sebebi neydi? Nasıl bir farkındalık yaşadınız?


Yaşamadan, bir şeyler paylaşmadan, çoğalıp azalmadan insan farkına varamıyor böyle şeylerin. Bahsettiğimiz farkındalığın tabii ki bende hayatımda edindiğim tecrübelerle farkına vardım. Dediğim gibi şarkının mesajı planlanmış bir mesaj değildi ama bana bu mesajı verdi ve ertelediğim her şeyden vazgeçmeye karar verdim. Başkalarında bambaşka hisler yaratabilir tabii ki ama kendi yazdığım şarkılardan mesaj aldığım ilk şarkı bu. Bu mesaj, aşkın kendine yönelik
tarafını keşfetmeme sebep oldu.

Sizin melankolik bir tarafınız var mı, yoksa hep pozitif misiniz?

Melankolik tarafım var tabii, çokta severim. Bazen yalnız kalmak istediğim zamanlar olur, kendimi olmadık ruh hallerine sokarım. Zaten İkizler burcuyum. Bu değişimleri çok hızlı yapabilen bir yeteneğe sahibim. Yağmurlu havalara bayılıyorum ama romantik değilim, çok seviyorum sadece. Bu da insanın içinde olması gereken bir his bence. Yani hayatın her aşamasında sabit bir ruh haliyle yaşamak çok sıkıcı olmalı. Hepsini bir arada yaşayabilen biri olmaktan mutluyum.

Siz ne tarz müzikler dinlersiniz?

Renkli bir dinleyiciyim. Sabit bir tarzım ve olmazsa olmazım “Ben bunu dinlemem” deyip ötekileştirdiğim herhangi bir müzik türü yok. Türkü de çok severim, arabeskte dinlerim, country, pop, rockn roll da dinlerim…

"İnsan önce kendine âşık olmalıymış" diyorsunuz. Bundan önce kendinize yaptığınız haksızlıklar oldu mu?

Tabii ki oldu. Kendimden çok başkalarını sevmek, kendimi ikinci plana atmak. Sadece aşka dair bir ilişkiden bahsetmiyorum, aşkın başka halleri de vardır. Dostlarımızla yaşadığımızda bir aşktır... İnsan önce kendini sevmeli, değer verip değerli olduğunu hissetmeli. Benim demek istediğim buydu. Yoksa ilişkide en çok kendinizi sevin, karşı tarafı sonra sevin demek istemedim. Aşkın bin türlü hali var.

Aşka şarkısıyla nasıl bir Berksan göreceğiz?

Eğer arsız, iflah olmaz kalbime büyüdüğüm konusundaki sözümü geçirebilirsem tabii ki bende yepyeni bir Berksan’la karşınızda olacağım. Onun kim olduğunu ve sizinle nasıl şeyler paylaşacağını bende bilmiyorum. Çünkü benim içinde yeni bir Berksan var.

Peki, sizin aşkla aranız nasıl?

Berbat. Hayatımdaki en berbat şey aşkla olan ilişkim. Yoğun bir şekilde denemelerim devam etmekte. Wright kardeşler gibi inşallah onlar uçtular, bende aşkı bulacağım inşallah...

O TOKADI YEMEYİ BEKLİYORUM, O ZAMAN ACISINI ANLATIRIM

Nasıl âşık olursunuz?


Çok hızlı âşık olurum. Valla herhalde bu sorunun cevabını bilseydim olurdum ama olamıyorum. Nasıl âşık olamadığımı anlatayım ben size. Gerçekten bilmiyorum, herhalde bir tokattır… O tokadı yemeyi bekliyorum ben. O zaman acısını anlatırım size…

Kıskanç mısınız?

Kesinlikle.

İlişkide sizin için en çok ne önemli?

Dürüstlük tabii ki hatta en önemlisi… Zaten o dürüstlük penceresinde küçücük bir çatlak oluştuğu zaman geri kalan her şey o çatlaktan sızıp gidiyor.

Fedakâr mısınız?

Herhalde, Nirvana derecesinde. Bunu kendi adıma söylemek komik oldu ama artık bende biliyorum fedakâr olduğumu ve her yaptığım şey fedakârlıkmış.

KARTOPU BİR ANDA ÇIĞA DÖNÜŞTÜ

Bodrum’da değişiklikler yaptınız sanırım. Çilek mekânınızı Türkbükü’ne taşıdınız. Nasıl bir yaz bekliyor sizi?


3 yıl önce çıktığım bir yol kartopu gibi bir anda çığa dönüştü. Şu anda yurt genelinde bu markayı bilmeyen yok.  Bununla gerçekten gurur duyuyorum ve çok mutluyum. İstanbul’da başlayıp Bodrum ve Uludağ’da şimdi de Ankara’da giderek yeni şubelerle çoğalan bir markayız. Çok iyi bir ekibe sahibim, bunun tabii ki çok büyük etkisi var. Çok ciddi bir işletme ekibim var ve çok değerli iki ortağa sahibim. Birbirimizin yükünü çok hafifletiyoruz…

Yurtdışı planlarınız var mı? Yurtdışına da açılmayı düşünüyor musunuz?

Evet, şimdi sırada zincirin yurtdışı ayağı var o da Berlin’de olacak inşallah. Bir buçuk yıldır bununla ilgili görüşmeler yapıyorum, bazı insanlarla fikir alışverişi yapıyorum. Birkaç tane kulüple alakalı bana teklif de geldi ama ben var olan bir kulübün adının değişmesinden yana değilim. Çilek yepyeni bir yerde, daha önce hiç kimsenin olmadığı bir yerde kendi macerasına yeniden başlamalı…
Konular Röportaj