Burcu Kara'dan samimi itiraflar

* Sizi ‘Kirli Beyaz’ dizisiyle  ekranlarda görmeye başladık. Rolünüzden bahseder misiniz?
Rolüm, daha önce canlandırdığım  karakterlere göre biraz farklı. Daha önce hep naif, kırılgan hassas, yumuşak ve duygusallığı ön planda olan karakterlere hayat vermiştim. Oysa ki Zeynep karakteri biraz daha ketum, yaşadığı şeyler ve aldığı kararlar   yüzünden duygularını bastırmış ve tamamen mantık, hırs ve intikam  duygusuyla hareket eden bir kız olarak öne çıkıyor. Mutluluğunu geri plana itmiş ve şu an tamamen intikam için yaşıyor. Daha sert, daha erkeksi. ‘Erkek Fatma’ gibi bir kız.

* Dizide hayat verdiğiniz Zeynep karakteri bir mimar ve ağabeyinin intikamını almaya çalışıyor. Gerçek hayatta bu tarz planlı bir intikam mümkün olabilir mi?
Olabilir, neden olmasın? Sonuçta gazetelerin üçüncü sayfa haberlerine bakarsanız birçok senaryo çıkarabilirsiniz. Bizim dizilerimiz de senaryolarını oluştururken mutlaka bu haberlerden faydalanıyor. 

* Sizi önceki dizilerinizde duygusal  karakterlerde izliyorduk. Bu diziyle daha sert ve güçlü bir  karakter olarak görüyoruz. Hangisi size daha yakın?
İnsanda bütün duygular bulunuyor. Ama herkes, buna ben de dahil, başına gelen olaylarla değişiyor ve  başkalaşıyor. Beş yıl önce belki ‘Elveda Derken’  dizisindeki Zeynep’e benziyordum ama şimdi bu Zeynep’e daha yakınım. Yaş ilerledikçe daha da sertleşebiliyorsun.

* Bir proje geldiğinde tutup  tutmayacağını anlayacak, kokusunu alacak kadar tecrübeli misiniz?
Ben sadece çok sevdiğim projelerde bulunmak istiyorum. Allah’a da her zaman bunun için dua ediyorum. Sevdiğim işleri yapabilmek lüksü ver bana, sırf mecbur kaldığım için bir işi kabul etmek zorunda kalmayayım diyorum. Eğer gelen teklifleri beğenmediysem, gerekirse o yıl iş yapmayayım, evde oturayım.

* Geçen haftalarda Peribacaları’nda  ‘Bi’dünya tasarım’ adlı programın çekimlerinde ölümden döndüğünüzü okudum. Hayat ve ölüm arasında gerçekten ince bir çizgide mi duruyoruz?
Hiç de öyle bir şey yok. Evet, çekim yapılırken zorlandım ama “Ölümden döndü” lafları haberler okunsun diye yazılan spotlar ve kimse “Bu kızın anne-babası bu haberi okuyunca ne hisseder?” diye düşünmüyor. Ama tüm bunların dışında, ölümü hiç unutmayan bir insanım. Ölüm hep aklımın bir köşesindedir, hatta ölmek insana yaşamaktan daha yakın durur.

* Yıllar önce voleybol, bilardo, tenis oynadığınızı, pilates ve yamaç paraşütü yaptığınızı okudum. Bu kadar yoğun bir spor maratonuna bakınca profesyonel olarak sporcu mu olmak istiyordunuz sorusu geliyor aklıma?
Hepsi dönemlik olarak yaptığım sporlardı. Voleybolu ortaokulda yaptım. Yamaç paraşütünü yazları fırsat buldukça yapıyorum. Ama profesyonel bir şey olmadı. Şu an hiç yapamıyorum. Bilardoyla Eskişehir’de okurken ilgilendim. Tenisi de üniversite yıllarımda bolca oynadım. Geçen sene de sekiz ders aldım. Bunların hepsini de temelde sporcu olmak niyetiyle yapmadım. Buna maymun iştahlılık diyebiliriz. Hayat çok kısa ve imkanım varsa denemeliyim diye düşünüyorum.

Single çıkarmayı düşünmüyor 

* Müzikle aranız iyi. Üsküdar Musiki Cemiyeti’ne gidiyordunuz.  Eğitimli sese sahip bir oyuncu olarak single düşünür müsünüz?
Türk sanat müziği çocukluğumdan beri çok sevdiğim bir müzik dalı. Beş yaşındayken çekilmiş video kasetlerimde salıncakta sallanırken,   ‘Mihrabım Diyerek Sana Yüz Vurdum’ isimli şarkıyı söylüyorum. Fakat single çıkarmayı düşünmüyorum. Ancak, sosyal sorumluluk projesi içinde  olabilir.

* İleride yapmak istediğiniz projeler var mı? Mesela bir kitap yazmak?
Hiç öyle iddialı laflar etmek istemiyorum. Yaptıktan sonra konuşmayı tercih ediyorum. Çünkü yanlış anlaşılabilir. “Sen kimsin ki bunu yapıyorsun? Altyapın nedir?” diye sorabilirler. Eğer bir işin hakkını verebileceksem yapmak isterim. Fotoğrafı, yazmayı çok seviyorum, ömrüm ve imkanım olursa yapacağım. Balık burcuyum ve o yüzden maymun iştahlıyım.

“İÇİME KAPANARAK YAŞIYORUM” 

* Burcu Kara aşık olduğunda nasıl bir kadın oluyor? Hayatınızda biri var mı?
Mutlaka insanın enerjisi artıyor. Bütün metabolizman değişiyor. Onu düşünüp kalp atışların ve nabzın artıyor. Hayatımda biri olup olmadığını değil de, sadece iş konuşalım.

* ‘Romantik Komedi’ adlı filmde rol gereği de olsa gelinlik giydiniz. Peki, gerçek hayatta evliliğe nasıl bakıyorsunuz?
O kadar çok gelinlik giydim ki bıktım, evlenmeyeceğim (gülüyor). Evlilik çok saygı duyduğum bir kurum ve hiçbir zaman uzak bir fikir olarak gelmedi. İnşallah, “Ömür boyu birlikte olabilirim” diyeceğim bir insanla evlenirim.

* Bir röportajınızda “Aslında çok utangaç bir insanım” demişsiniz. Utangaçlık ve oyunculuk aynı kulvarda nasıl ilerliyor?
Kameranın önüne geçince Burcu olmaktan çıkıyorum. Sadece canlandırdığım karaktere bürünmeye çalışıyorum. Ama onun dışında, kameralar kapatılınca aynı şeyleri yap desen yapamam. Dizi ve tiyatroda şarkı söyledim ama günlük hayatta “Ne olur şarkı söyle” dedikleri zaman çıldırıyorum. Kalp atışlarım hızlanıyor ve “Ne olur yapmayın!” diyorum.

* Balık burçları duygusaldır, ya siz?
Çok fazla duygusalım. Yıllar geçtikçe azalıyor ama sürekli kırılarak, üzülerek ve içime kapanarak yaşıyorum. Bende, ‘Ben söylemeyeyim karşı taraf anlasın, empati kursun’ gibi bir düşünce var. Bunu göremeyince yıpranıyorum ve yoruluyorum. Gece yattığımda bile içimde biri konuşuyor. Mükemmeliyetçi bir insanım.

Erdinç Yapan