Ceyda Ateş sinema filmi hazırlığında

Henüz 8 yaşındayken oyunculuğa adım atan ve aradan geçen 20 yıllık zaman dilimine 30 dizi, 5 de film sığdıran 28 yaşındaki oyuncu Ceyda Ateş, gerçek bir soygun hikayesiyle beyazperdeye gelmeye hazırlanıyor...

Ceyda Ateş sinema filmi hazırlığında
20 YILDA 30 DİZİ

Akşam'dan Soner Kan'ın söyleşisi... Henüz 8 yaşındayken ‘Çiçek Taksi’ adlı yapımla dizi setlerine adım atan Ceyda Ateş, aradan geçen 20 yıllık zaman diliminde tam 30 dizide rol aldı. Oyunculuğun yanı sıra model ve sunuculuk da yapan Ateş, beyazperdedeki ilk deneyimini de 2006 yılında ‘Gülcü Baba’ adlı filmde ‘konuk oyuncu’ olarak yaşadı. Sonrasında ‘Çılgın Dersane’de yardımcı oyuncu olan Ateş, ‘Rüya Gibi Geçti’, ‘Gulyabani’ ve ‘Çırağan Baskını’ gibi filmlerde de başrol oynadı. 

SIRADA ‘GENÇLİK DİZİSİ’ VAR

Önüne her gelen projeyi kabul etmediğinin altını çizen Ateş, “Sürekli yeni projeler geliyor. Bunları değerlendiriyorum. Sonuçta benim de kendime karşı bir düzenim, tercih ettiğim ve seçtiğim roller var. ‘Yılların Öcü’nden sonra bir ay ara verdim ve şimdi yeni bir projedeyim. Şubat ayında bir dizi çalışması var. Açıklama yapamıyorum ama bir ‘gençlik dizisi’ olduğunu söyleyebilirim. Çok güzel bir proje ve başarılı olacağına da inanıyorum” dedi. 

“YAPTIĞIM İŞE İNANIYORUM”

‘Adana İşi’ adlı filmin çok inandığı bir proje olduğunun altını çizen Ateş, şöyle devam etti; “Çok kaliteli ve Türk sinemasının duayen isimleriyle bir aradayım. Onlarla aynı projede yer almak güzel ve onur verici bir şey. Güzel bir ‘Adana işi’, bir komedi filmi çekiyoruz. İnsanlar, ‘komedi’ dediğinizde daha farklı algılarla yüksek şeyler bekleyebiliyor. Ama sonuçta ben yaptığım işe inanıyorum. Sıradan bir şey çekmiyoruz, biraz da ‘aile komedisi’ çekiyoruz.”

KİBAR AMA ATARLI

Filmde rol alan Melih Selçuk ve Serdal Genç ile çocukluk arkadaşı olduklarını hatırlatan Ateş, ‘Adana İşi’nde güzel sonuçlar alacaklarına da inandığını belirtti. Filmde canlandırdığı ‘Zeynep’ karakterini de değerlendiren Ateş, söz konusu karakterle aralarında benzerlikler olduğunu anlattı. Ateş, “Zeynep, kibar ama ara ara atarlanabilecek biri. Bir anda ‘höd, ne yapıyorsun’ diyebilecek bir kız. İnsanlar, burada farklı bir kimlik görecek” diye konuştu. 

“DEĞİŞKEN HALLERİMİ GÖRECEKLER”

“İnsanlar normal bir kız olarak biliyorlar Ceyda’yı. ‘Hem kibar hem de bir anda atarlanabilen bir kızmış’ diye şaşırabilecekler. Ama farklı bir kimliğimi görecekler. Değişken hallerimi görecekler. ‘Zeynep’ çok değişken ve bir o kadar da önemli bir kimlik. Her ne kadar onlar kadar olamasam da böylesi bir kimliği taşımak da güzel bir duygu. Zor ve gurur verici bir karaktere hayat veriyorum.” 

“BELKİ DE BENİM KİMLİĞİM BU”

Çok küçük yaşlarda oyunculuğa başladığını dile getiren Ceyda Ateş, “Bu yüzden farklı bir kimlik düşünemedim hiçbir zaman. Herkesin taşıdığı kimlik çok farklıdır. Demek ki, benim kimliğim de buymuş, çocuğumdan beri. Oyunculuğu hiç tatmasaydım, belki de böylesi bir kimliği hayatımda düşünebilirdim. Çünkü ‘Zeynep’ karakteri; agresif, inatçı, istediklerini almak için her yöntemi deneyen, asla pes etmeyen ve yılmayan, enteresan bir kadın” dedi. 

“BU İŞTE ŞANSIM VAR”

Dizi ve film sektörü için; “Herkes yetenekli ya da güzel olabilir ama bir noktada da bu iş biraz da şans işidir” yorumunu yapan Ateş, “Şansım olduğuna da inanıyorum. Çünkü çocuk yaştan beri bunu yapıyorum. Demek ki, şansım buymuş. İyi ki de bu işe başlamış, iyi ki de bu işe âşık olmuşum. Her yıl farklı hedeflerim var ve her yaptığım iş beni daha da geliştiriyor. Her yeni projede yeni bir deneyim kazanıp da büyüyorum” ifadesini kullandı.

JENNIFER ANISTON’LA OYNAMAK İSTİYORUM

Avrupa ve dünya çapında işler yapmak istiyorum. Bunun için de uğraşıp, eğitim alıyorum. Şu an çok güzel bir yerdeyim ve daha da iyi bir yerde olacağımı düşünüyorum. Belki de 2 yıl sonra bunu göreceğim. Dünya çapında bir isimle aynı filmde oynamayı çok isterim. Jennifer Aniston, benim çok beğendiğim ve birlikte oynamak istediğim bir isim.

ŞİZOFREN OLABİLİRİM

Her zaman ‘şizofren bir karakter’i canlandırmayı çok istediğini dile getiren Ateş, “Bendeki bu düşüncenin esin kaynağı Darren Aronofsky imzasını taşıyan ‘Black Swan (Siyah Kuğu)’ filmi oldu. Natalie Portman’ı izlediğim zaman; ‘Ya ben de hem şizofren olabilir hem de bale yapabilirim’ diyorum. Çünkü benim de bir bale geçmişim var ve 10 yıl boyunca bale yaptım” diye konuştu.  

AT ÜZERİNDE SAVAŞÇI BİR KADIN

“Bir de ‘Zeyna’ karakteri var beni derinden etkileyen ve her zaman oynamak istediğim bir karakter. Çocuk yaştan bu yana profesyonel bir biniciyim. Atlarla aram çok iyi. O yüzden hani böyle bir atın üzerinde savaşçı bir kızı, bir amazon kadınını canlandırmak isterim. Bunlar benim hayallerim ama olacağına da inanıyorum. Zaten bir şeye inanırsanız, onu başarmış olursunuz. Hiçbir zaman umutsuzluğa da kapılmadım ve hep de başardım.”