Çocuklar için bilim eğitiminin önemi

Çocuklar çok meraklıdır ve çevrelerini keşfetmek isterler. Her şeyi sorarlar ve karşılaştıkları yeni deneyimleri emici zihinleri yardımıyla öğrenirler.

Çocuklar için bilim eğitiminin önemi

Emici zihin dediğimiz 0-6 yaş grubunda aktif olan zihin türüdür. Çevresinde olup biteni tıpkı bir sünger gibi içine emer. Ve sürecin sonunda kendi benliğini oluşturur. Bu yüzden okula başlamak için 7 çok geç denir. Özellikle 0-6 yaş aralığındaki çocuklar kendilerini oluşturmaya odaklıdır. Altı yaşın gelmesiyle bu içedönük yapı, yerini dışadönük yapıya bırakır.

Emici zihniyle hareket eden çocuk, yaşı 7 olmasıyla birlikte ikinci evrede sorgulayıcı zihniyle hareket etmeye başlar. Yani bu yaşa kadar aktif olan emici zihni artık sorgulayıcı zihne dönüşür. Bu süreçleri iyi yönetebilmek için özellikle 0-6 yaş aralığında çocukların entellektüel gelişim aşamasında olduğunu, bilimsel alt yapının başlangıç aşamasının bu yaş aralığında oluştuğunu bilmemizde fayda var.

Sorgulayıcı zihin nasıl oluyor diye soracak olursanız, şöyle açıklayabiliriz; Evinizde balıklarla dolu kocaman bir akvaryum olduğunu düşünün. Akvaryumdaki tüm balıklar öldüğünde 0-6 yaş arası çocuk "Balıklar öldü!" tepkisi verir ve üzülür. 6-12 yaş arası çocuklar ise "Balıklar neden ve nasıl öldü?" diye sorgular. İkinci evre çocuğu neden-sonuç ilişkisi kurabilmektedir. Bu yüzden sürekli "Neden?" ve "Nasıl?" sorularını sorarlar.

Çocuğu iyi tanımak ve yaş grubu özelliklerini bilmek, onunla iletişim kurabilmek için önemlidir. Örneğin 2. evre dönemindeki çocuğun en önemli yaş grubu özelliği aktif bir hayal gücünün olmasıdır. Çocuklar hayal gücünde daha hevesli ve meraklıdır. Öğrenmeye istekli olurlar. Onları yönlendirmek yetişkinlerin görevidir. Bunun için bilimsel görevler vererek çocukları bilime yönlendirirler. Peki bilimsel görev nedir? Çocuklara her şeyin birbiriyle ilişkili olduğunu göstermektir. Örneğin su çalışmasıyla suyun gaz, sıvı ve katı halini de gözlemleyebildiğimiz için kimyadan ve suyla alakalı dünyadaki tüm döngülerden bahsedebilirsiniz. Bu türden aktivitelerle çocukların keşfetmesini sağlayarak öğrenmelerini sağlayın. Merak duygusunu elinden almadan tam aksine merak duygusunu uyandıracak, önce dinleyip sonra kendinden bir şey katmak isteyeceği sistemde çocuğunuz kendini daha kolay inşa eder. Böylece topluma katılmaya ve sorumluluk almaya istekli olacağı için aktif durumda olacaktır. Onunla bitkilerin ve insanların büyümesi hakkında konuşun. Ya da eline bir mıknatıs verin. Ev içinde mıknatısın neyi çekip neyi çekmediğini bulmasını sağlayın.

Onunla suyu inceleyin. Bir leğenin içine su doldurun, suya dayanıklı nesneler bularak bunların hangilerinin batıp hangilerinin yüzdüğünü inceleyin. Sonrasında eline bir sünger verin. Süngeri suya batırıp çıkardıktan sonra sıktığında içinden su çıktığını görmesini sağlayın. Suyla yapılan etkinliklerde çocuklar sıkılmadan saatlerce oynar. Oyunun sonunda buz kabına su doldurun ve bunu buzluğa yerleştirin. Düzenli olarak bu suyu kontrol edin. Su sertleşmeye başladığında suyu dışarı çıkarın. Çözülmeye bırakın. Sonra erimiş suyu bir tencereye koyarak ocağa yerleştirin ve kaynatın. Su buhara dönüşürken çocuğunuzun güvenli bir mesafeden bunu izlemesini sağlayın. Ağırlık-hafiflik arasındaki farkı anlaması için hemen hemen aynı boyutta olan üç-dört nesne seçin: Mesela plastik bardak, cam bardak ve bir elma. Hangisinin en hafif, hangisinin en ağır olduğunu beraber tartarak bulmasını sağlayın.

Çocuğunuzla her sabah pencereden bakıp hava durumu ve mevsimler hakkında konuşun. Pencereyi açın, çocuğunuzun elini dışarıya doğru tutun. Bu sayede çocuğunuzda bir süre sonra mevsimine göre giyinme yeteneği gelişecektir.

Bu etkinlikler çocuğunuzu mutlu edecek ve onun öğrenme hevesini arttıracaktır. Keyifle öğrenmenin hazzını almış çocuk bundan sonraki süreçte çok daha fazla şey öğrenmek isteyecektir.

LEYLA ÖZTÜRK / AKŞAM GAZETESİ