'Corona virüsü' psikolojik sağlığınızı bozmasın!

Uzmanlar umutsuz ve aşırı stresli olmanın uzun vadede hem bağışıklık sistemini hem de ruh sağlığını olumsuz etkileyeceği uyarısında bulunuyor.

'Corona virüsü' psikolojik sağlığınızı bozmasın!

Türkiye Gazetesi'nden Ziyneti Kocabıyık'ın haberine göre Coronavirüs salgınının bu kadar gündemde olduğu zamanlarda morali yüksek tutmanın önemine işaret eden uzmanlar “Bu süreçte morali yüksek tutmak ve zihinsel anlamda sağlıklı kalabilmek önemlidir. Çünkü mutsuz, umutsuz, aşırı stresli olmak uzun vadede hem bağışıklık sistemini hem de ruh sağlığını olumsuz etkileyecektir” uyarısında bulunuyor.  Umutlu olmanın ve morali yüksek tutmanın bu dönemde çok önemli olduğunu söyleyen Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tayfun Doğan “Birçok bilimsel araştırma uzun süreli stres ve mutsuzluğun bağışıklık sistemi üzerinde yıkıcı etkileri olduğunu ortaya koyuyor. Virüsle mücadele etmenin diğer önemli yolu da gerekli tedbirleri aldıktan sonra umudumuzu ve iyimserliğimizi kaybetmeden beklemektir” dedi.

UMUDUMUZU CANLI TUTALIM

Umutlu olmanın, ruhsal enerji kaynağımız olduğunu belirten Doç. Dr. Doğan “Umut tabiatımızda bulunan yalnızlık, sıkıntı, acı gibi zor durumlarla başa çıkmada en değerli kaynaklarımızdandır. Umuda, iyimserlik, coşku, azim ve inanç eşlik eder. Umutlu kişilerin kendilerini motive edebilme, köşeye sıkıştıklarında kendilerini daha iyi günlerin geleceği tesellisiyle yatıştırabilme gibi özellikleri vardır. Umudumuzu hep canlı tutmaya çalışalım” diye anlattı.

Aşırı endişeli kişiler haberlerden uzak dursun

Corona virüs konusundaki bilgi kirliliğinin endişeleri artırabileceğini kaydeden Doç. Dr. Tayfun Doğan “Bu konuda gerçekten konunun uzmanlarını dinlememiz ve sosyal medyadaki her habere inanmamamız gerekiyor. Eğer genel olarak kaygılı bir kişiliğiniz varsa ya da teşhisi konulmuş bir anksiyete bozukluğunuz söz konusuysa haberlerden ve sosyal medyadan biraz daha uzak durmakta fayda var diye düşünüyorum. Mental hijyen ve korunma açısından bu da oldukça önemlidir. Aksi takdirde takıntılı bir şekilde el yıkama, temizlik yapma ya da panikatak nöbetleri geçirme gibi durumlarda artış olabilir” diye konuştu.

Yalnız yaşayanlar için meşguliyet çok önemli

Bu süreçte yalnız yaşayan kişilerin meşguliyetlerini artırmaları tavsiyesinde bulunan Doç. Dr. Tayfun Doğan “Ailesiyle ya da birileriyle yaşayan kişilerin evde kaldıkları süre içerisinde birbirlerine olan sosyal destekleri ve ilgileri, süreci atlatmalarını kolaylaştıracaktır. Ancak yalnız yaşayan bireyler için durum biraz daha zor olacaktır. Bu kişilerin daha güçlü kalmaları ve can sıkıntısıyla baş edebilmeleri gerekmektedir. Bir şeylerle meşgul olmak yalnız yaşayanlar için çok çok daha önemlidir. Eğer yalnızsanız, evde kalma sürecindeyeni bir beceri öğrenebilirsiniz. Çünkü öğrenme zordur, ciddi bir odaklanma ve süreç ister. Bu da zihnimizi bizi kaygılandıran konulardan uzaklaştırır” dedi.

Gerçekçi olmayan iyimserlik, tehlikeli

İyimserliğin bir düşünce tarzı olduğunu, geliştirilip öğrenilebileceğini kaydeden Doç. Dr. Tayfun Doğan, şunları söyledi: "İyimserlik, bir düşünce tarzıdır ve geliştirilip öğrenilebilir. İyimser kişi herhangi bir kötü olay karşısında bu olayın geçici olduğunu ve denetlenebileceğini düşünür. Kötümserler ise yaşanan problemleri kalıcı olarak değerlendirirler. Bu durum da onların güçlerini, enerjilerini ve umut düzeylerini düşürür. Ancak bizim toplumumuzda çok yaygın olan gerçekçi olmayan iyimserlik tehlikelidir ve tedbirli olmayı engeller. En genel anlamıyla gerçekçi olmayan iyimserlik 'Bana bir şey olmaz' mantığıyla hareket etmektir. Bu tür bir iyimserlik, iyimser kişileri tehlikelere açık hâle getirebilir."