Cumhurbaşkanı Erdoğan sosyal medyada gençlerin sorularını cevapladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Atakule'de gençlerle bir araya geldi. Arada moderatör ya da sunucu olmadan gençlerle samimi bir sohbet gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu buluşması sosyal medya hesapları üzerinden de canlı yayınlandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sosyal medyada gençlerin sorularını cevapladı
İHA'nın haberine göre 31 Mart Pazar günü yapılacak olan seçimlerin beka sorununun öne çıktığı bir seçim olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terörle mücadelede Türkiye'nin dört bir yanında nelerin olduğunu takip ediyorsunuz. Gerek içeride, gerek dışarıda bir mücadelemiz var. İçeride Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, dışarıdan Kandil'den yönetilen bir süreci takip ediyoruz. Mehmetçiğimiz, polisimiz, güvenlik korucularımız olsun ciddi mücadele veriyorlar. İyi bir netice aldığımızı düşünüyorum, güvenlik güçlerimizin verdiği bu mücadele ile her geçen gün huzur ve refah ortamını yakalıyoruz. Güneydoğu ve Doğu adeta çukurlar, kanallar, tünellerle evlerden birbirlerine geçişler olmuştu. Bu dönemde de Çevre ve Şehircilik Bakanım, bugün de Ankara'da Büyükşehir Belediye Başkan adayımız olan Mehmet Özhaseki oradaki sıkıntıları çözmekle görevliydi. Bütünüyle oradaki delik deşik edilmiş binalar, oraları yeniden tamamen kentsel dönüşümle ele alıp, oralarda yeniden yapılanma meydana geldi. Şu anda artık farklı bir Diyarbakır, Şırnak, Van, Mardin, Siirt var. Şu anda o bölgelerin eskisini bilenler bu şehirler nasıl inşa ve ihya edildi diye şaşar" dedi.

Mardin'den geldiğini belirten bir genç, Mardin'de çok büyük değişiklikler olduğunu ve sosyal imkanlarının arttığını belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, “Mardin'de kültür üniversitesi projeniz olabilir mi?” diye sordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Üniversitemizin kültürel bazda dil konusunda yaptığı değişimle Artuklu Üniversitesi orada bir açılımı kültürel bazda gerçekleştirdi. Sadece kültüre, sanata yönelik, çünkü oralardaki tarihi yapılanmaya baktığımızda geçmişiyle çok farklı bir şehrimiz. Bundan sonra çok daha iyi olacak. Mardin'de artık trafiğin yer altına alındığı imkanlar oluştu. Adamların derdi yatırım değil, devletten aldıkları parayı Kandil'e gönderiyorlardı. Bu para Mardin'de yaşayan insanlar için, yatırımlar için. Şimdi karşı tarafın bir adayı var. Nedir, teröre bulaşmış birisi. Bu konuda çok kararlıyız. Bundan önce olduğu gibi 3 sene, 5 sene bekle, acaba nedir ne değildir. Şimdi bütün bunlarla ilgili her şeyi elimizde hazır olarak tutuyoruz ve seçim sonucu neticelerine göre adımlarımızı atacağız. Mardin'de bu üniversitemizi, şu anda da öğrenci sayısı itibariyle çok ciddi bir artışı olan üniversite ve bu üniversite ile üniversitemizle birlikte dediğinizi de değerlendirilebilir. Yakında orada bir rektör ataması da yapılacak ve daha sonra Artuklu'da çok farklı bir adımı atabiliriz” cevabını verdi.

“Türkiye'nin dijital yolculuğunda gençliği nerede görüyorsunuz?” sorusu üzerine Erdoğan, her şeyden önce dijital yolculuğun içinde bizzat gençliğin olduğuna dikkat çekerek, “Şu anda bizim jenerasyon sizler kadar bu yolculuğun içinde aktif yer almıyor. Sizler artık öncü olmaya aday konumdasınız. Çanakkale ile ilgili o hatırayı burada dile getirmiş olmanız da beni mutlu etti. Çanakkale gerçekten 15'lilerin, o tıp öğrencilerinin savaşta yer aldığı bir yer. Çanakkale'yi bilmeyen tarih bilemez, geleceğe kendini hazırlayamaz. Çanakkale'yi bilirsek kurtuluş mücadelemizin ne olduğunu anlarız. Bu bizim mesuliyetimizi daha da artırıyor. Her şey hazır gelip kucağımıza konmadı. Bunun için verilen bir mücadele var. Bu mücadele neticesinde şehitler verdik, gazilerimiz oldu. Bütün bunların sonucunda da bizler bu vatanı başta Çanakkale olmak üzere ele almış olduk. Şimdi düşünün 16 bin 500 kilometreden buraya geliyorlar. Niye geliyorlar? Ne var burada? Hesap başka. Eğer Çanakkale Boğazı başta olmak üzere burası geçilirse girilecek olan yer İstanbul'du. İstanbul öyle bir hedef ki, Konstantinopol olayını hazmedemeyişlerinin sebebi o. Ecdadımız buna imkan vermedi. Bunu başardıkları için o zamandan bu zamana hala bunu unutmuyorlar, hazmedemiyorlar. Hazmedemedikleri içinde orada 51 Müslüman'ı Cuma namazında ibadet esnasında şehit ettiler. Bunda batının sesi çıktı mı? Bu teröristi kalkıp da kötülemediler. 51 Müslüman orada camide ibadet esnasında şehit ediliyor ve ses yok. Biz bu dünyada kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Yolumuz ırak işimiz zor yapmamız gereken çok şey var. Sanatta, kültürde, ilimde, irfanda çok iyi konuma gelmemiz lazım” ifadelerini kullandı.

“Teknoloji de çok ileri noktaya gelmemiz lazım” diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, “Eğer biz ileri teknolojiyi yapamasaydık göreve geldiğimizde savunma sanayinde yüzde 20'yi halledebiliyorduk. Şimdi savunma sanayinde artık yüzde 65-70'lere dayandık. O zamanlar ihracat diye bir şey yokken şimdi ise savunma sanayinde 2.5 milyar dolar savunma sanayinde ihracatımız var. İnsansız Hava Aracı (İHA) almak için Bush'a söylemiştim, bize insansız hava aracı verin terörle mücadele yapıyoruz ama elimizde bu yok. Durdu durdu, '48 saatte istihbarat ile bu işi başlatalım' dedi. ‘İstihbaratta önemli ama bana bir insansız Hava Aracı verin ki hiç olmazsa terör örgütlerinin bulunduğu yerlerin koordinatlarını onunla tespit edelim ve bu koordinatları tespit ettikten sonra F-16'lar ile oraları vuralım' dedim. ‘Bunu çalışalım' dedi ve daha sonra bize gelen cevap kongreden izin çıkmadı. Bu arada da İsrail'den aldıklarımız vardı ve İsrail'den aldıklarımızda da İsrail arıza yaptığı zaman doğru dürüst bunun tamiratını yapmaz, parçasını vermez. Ne zaman ki biz İnsansız Hava Aracımızı ürettik ki hele hele Silahlı İnsansız Hava Aracımızı biz ürettik rahatladık. Terörle mücadelemiz ondan sonra farklı olmaya başladı. Şimdi de üçüncü faza geçiyoruz ve üçüncü fazda insansız hava araçlarının çok çok önemli boyutta olanını 5-6 ay içerisinde onu üretiyoruz, o üretildikten sonra inşallah bu işi çok daha güçlü yapacağız. Çünkü 5 ton ağırlığında bir İHA, bir tarafında 1.5 ton bir tarafında 1.5 tonluk bombaların olduğu, onlarla birlikte o zaman terörle mücadelemiz içeride ve dışarıda çok daha farklı bir şekilde gelişecek. Bunlar Türkiye'nin savunma sanayinde ileri teknolojide nereye vardığını göstermesi bakımından çok çok önemlidir” açıklamasında bulunarak ekledi:

Yerli otomobil açıklaması

"Her türlü desteği, teşviki vermemize rağmen işi hafiften alıyorlar. İstediğim şey belli. Bizi oyalamasınlar. Yoksa başka arayışlar içine girme zorunda kalacağız. Biz bir an önce adımı atacağız. Gerekirse yurtdışından yatırımcılar bulacağız, Türkiye'den de ortak yatırımcılar vereceğiz. Burada hayata geçirmenin adımlarını atacağız. Onların ilmini alacağız, mesaimize de son sürat vereceğiz. Bizde altyapı var. Türkiye'de üretilenlerin birçoğu yüzde 80'i yüzde 90'ı yerli. Tüm mesele bu ülkenin evlatlarının millilik, yerlilik meselesidir. Ciddi manada inanmak meselesidir. Biraz gevşeme var. Şu seçimlerin ardından bunları masaya yatıracağız. 5 önemli firma imzaları attı. İmzayı attınız, başlayacaksınız. Ya başlayacaksınız ya başlayacaksınız. Başlamazsanız hesaplaşacağız.

Ankapark müjdesi

Ankaramızda da bir zamanların çevre ve şehircilik bakanı sayın Özhaseki bunun uygulamasını en güzel şekilde hayata geçirecek. Şimdi biliyorsunuz AnkaPark gibi onun başlayıcısı da Melih beydi, şimdi Mehmet beyle devam etti. 31'inin akşamına kadar… Ben şimdi sayın Özhaseki'den… Çok yoğun bir katılım oluyor. Sayın Özhaseki benim bir ricam olsa, oranın işleticileriyle görüşsen… Yani bu AnkaPark'ı 31 Mart akşamına kadar değil de, seçimi kazanacağınıza da inanıyorum. Bir Meclis kararı almak suretiyle 23 Nisan akşamına kadar AnkaPark'ı açık tutsanız, ücretsiz olarak değil mi? 23 Nisan'ı da orada kutlama fırsatı olsa… Böyle bir fırsatı verirsek inanıyorum ki hayır dualarını alırız…

CHP'nin adayı olan zat da Ankapark'a karşı çıktı. Nerede hayırlı bir iş yapsanız hemen bunlar karşımıza çıkıyor. İstemezük diyorlar. Birkaç ay içerisinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki kütüphanemizi bitiriyoruz. Benim şimdi büyük kızım İndiana'da okurken, zaman zaman kendisini aradığımda neredesin kızım? Okuldayım. Bu saatte okul olur mu? Burada kütüphane 24 saat açık… Biz neden yapmayalım, biz de yapalım dedik. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne o muhteşem kütüphanesini yapıyoruz. İnşallah hepiniz oranın tadını alacaksınız."