Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'sosyal medya' talimatı!

AK Parti, dezenformasyona karşı harekete geçiyor. Sahte hesaplar ve sosyal medya ajanslarının yaydığı yalan bilgiler cezasız kalmayacak. RTÜK benzeri bir yapı kurulması tartışılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 'sosyal medya' talimatı!

Türkiye Gazetesi'nden Yücel Kayaoğlu'nun haberine göre AK Parti, sosyal medyada aslı astarı olmayan bilgilerle gerçekleştirilen linç kampanyalarının yanı sıra, sahte hesaplar ve sosyal medya ajanslarına karşı bir denetim mekanizması kurulmasını gündemine aldı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, kurmayları ile yaptığı toplantıda, sosyal medya platformlarındaki sahte hesaplar ve sosyal medya ajansları aracılığıyla aslı astarı olmayan bilgilerin hızla yayıldığı, kısa süre içinde bu mecralarda oluşan algının, olgunun önüne geçtiğine dikkat çekildi.

DEZENORMASYON VURGUSU

Edinilen bilgilere göre AK Parti’nin son MYK toplantısında Erdoğan’ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Katarlı öğrencilerin Türkiye’de sınavsız üniversiteye girdiklerine yönelik sosyal medya paylaşımını örnek vererek “Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı şey yalan haber yayma değil. Bu bir dezenformasyon. AB’de dezenformasyon, terör suçu ile eş değer tutuluyor ve ona göre cezalar veriliyor. Biz de yalan haberin yanında dezenformasyon suçunu tanımlamalıyız ve buna göre cezalar getirmeliyiz. Bu konuda bir çalışma yapalım. Birçok ülke, bu konuda hukuki adımlar attı, biz de bunu gündemimize alalım” değerlendirmesini yaptığı öğrenildi.

'ALGI, OLGUNUN ÖNÜNE GEÇİYOR'

AK Parti kaynakları, AB ve dünyadaki diğer uygulamaların inceleneceğini buna göre bir yasal düzenleme yapılacağını dile getirdi. AK Parti kurmayları “Bu konuda, farklı toplum kesimlerinden ve hatta muhalefetten de gelen talepler var. Onlar da muzdarip. Bir denetim mekanizması oluşturulabilir. RTÜK benzeri bir yapının kurulması düşünülebilir. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) da desteği ile uzmanlardan oluşan bir yapı kurulabilir. Özellikle son bir yıldır, sahte hesaplar ve sosyal medya ajansları üzerinden yapılan manipülatif paylaşımlara yönelik denetim mekanizması kurulmalı. Örneğin son Elmalı davası olayında, dosyanın içeriğini bile bilmeyen binlerce kişi, binlerce aslı astarı olmayan şeyler paylaştı. Davaya bakan hâkimler linç edildi. Bu paylaşımları yapanların dosyadan haberi bile yok hâlbuki. Veya başka bir konuda doğru olmayan bir paylaşım yapılıyor, sosyal medyada hızla viral oluyor. Algı olgunun önüne geçiyor. Bu çok tehlikeli” değerlendirmesini yaptı.