Deprem uzmanları yine tedirgin etti!..
Geçtiğimiz 2-3 yıl içinde aynı bölgede meydana gelen 5.2, 4.4, 5.3 büyüklüğündeki depremlerden sonra, önceki akşam ‘büyük deprem’ beklenen ana fay üzerinde 5.1 büyüklüğünde bir sarsıntı daha yaşanması, bilim adamlarını endişelendirdi
Milliyet’e 3 gün önce verdiği demeçte Kuzey Anadolu Fayı’nın batı ucu ile doğu ucunun deprem açısından en riskli yerler olduğunu açıklayan İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, dün de 5.1’lik depremden sonra yaptığı açıklamada, “Marmara Denizi’nde kırılması beklenen fay Tekirdağ açıkları (Tekirdağ Çukurluğu) ile Silivri açıkları (Orta Marmara Çukurluğu) arasında değil, Silivri açıkları (Orta Marmara Çukurluğu) ile Adalar arasındaki 70 kilometre uzunluğundaki fay. Büyük depremi biz burada bekliyoruz. Ana fay çatırdıyor. Bu ana fay üzerindeki çatırdamalar bölgenin gerilmekte olduğunu bize gösteriyor” dedi.
1912’de kırılmıştı
Görür, Tekirdağ Çukurluğu ile Orta Marmara Çukurluğu arasındaki
fayın kırılmış olduğunu düşündüklerini belirterek, “Yapılan
araştırmalar bize Tekirdağ Çukurluğu ile Orta Marmara Çukurluğu
arasındaki fayın 1912 Şarköy depremi sırasında kırıldığını
gösteriyor. Çünkü fay kırığı, yaptığımız gözlemlerde çok taze
olarak gördük. Üzeri çökelle örtülmemişti. Eğer 1766 depreminde
kırılmış olsaydı, bu kırığın üzeri çökelle örtülü olurdu. Yani 1912
depremi hem karada hem de denizde, fayı Orta Marmara Çukurluğu’na
kadar kırmış. 1912 ile 2012 arasında 100 yıl geçti. Burada büyük
depremler 250 yıl gibi bir sürede gerçekleşiyor. Bu nedenle 100
yılda büyük bir enerji birikimi olmuyor. Biz bu kesimi yani 50
kilometrelik fayı devre dışı bırakıyoruz bu yüzden. Yani burada
büyük deprem beklemiyoruz” diye konuştu.
En tehlikeli kesit
Görür, Orta Marmara Çukurluğu ile Adalar arasındaki 70 kilometre
uzunluğundaki fayın “en tehlikeli fay kesiti” olduğunu belirterek,
şöyle dedi: “Yaptığımız araştırmalarda bu kesimin enerji
biriktirdiğini ve kilitlenen yerin burası olduğunu, gaz çıkışının,
su çıkışının olmadığını görüyoruz. Yani suskun bir kesim burası.
Eğer burası kırılırsa bizim tahminimize göre 7.2 büyüklüğünde bir
deprem meydana gelebilir. Ancak bizim bazı arkadaşlarımız, örneğin
Prof. Dr. Celal Şengör farklı düşünüyor. O arkadaşlar, bizim
kırıldığını tahmin ettiğimiz Tekirdağ Çukurluğu ile Orta Marmara
Çukurluğu arasındaki kesimin kırılmadığını, orada görünen kırığın
1766 depreminde meydana geldiğini ileri sürüyorlar. Bu durumda
Marmara Denizi’ndeki fayın boydan boya kırılacağını, hatta
Adalar’ın güneyindeki normal fayları da kıracağını ve depremin
büyüklüğünün 7.6 olacağını varsayıyorlar. Aynı görüşleri
paylaşıyoruz ama küçük farklılıklarımız olabiliyor. Bu da
normaldir.
Beklenen fayda oldu
Önceki gece meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki deprem Orta Marmara
Çukurluğu’nun batı ucunda, yani büyük deprem beklenen fayda oldu.
Bizim birinci derecede kırılma olasılığı yüksek fay bölütünün hemen
batı ucu burası. Bu bölgeler yerbilimciler tarafından tehlikeli
ilan edildi. Bu 5.1 büyüklüğündeki sarsıntı, büyük deprem beklenen
fayın hemen batı ucunda oluyorsa siz endişeli olmalısınız.
Kandilli’nin dediği gibi, ‘Bu olağan depremdir’ lafı, ‘Laf ola beri
gele’ söylenmiş bir laftır. Bu bölgede iki senede bir deprem
oluyor. Gerilmenin had safhaya geldiği zaman depremlerin olması
oranın çatırdadığını gösteriyor. Tehlikeli ilan ettiğimiz birinci
derecede kırılacağını bilimsel öngördüğümüz fay bölütünün batı
ucunda meydana gelen bu depremleri olağan diye geçiştirmek doğru
değildir. Bu tür depremler, günün birinde bardağı taşıran son damla
rolünü oynayabilir. Bir yerbilimci olarak o noktalarda olan her
deprem bizi endişelendiriyor.”
Önay YILMAZ