Dijital devlere vergi kıskacı!

OECD, başta Türkiye olmak üzere birçok ülkenin çok uluslu şirketlerden daha fazla vergi alabilmesinin yolunu açacak önerilerini G20 maliye bakanlarına sunacak. Kabul edilirse dev şirketler artık gelirlerini vergi cennetlerine kaçıramayacak.

Dijital devlere vergi kıskacı!

Sözcü Gazetesi'nden Nuray Tarhan'ın haberine göre Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), birçok ülkenin tüketiciyle ilgili faaliyetlerde bulunan ve bundan büyük kârlar elde eden dev çok uluslu şirketlerden daha fazla vergi almasını sağlayacak önerilerini G20 maliye bakanlarına sunmaya hazırlanıyor Başta Apple, Google, Amazon, Netflix ve Facebook gibi vergi ödemeyen dijital şirketleri ilgilendiren öneriler kabul edilirse, bu durumdan şikayetçi olan ülkelerin eli güçlenecek. Fiziki olarak topraklarında bulunmadıkları halde ülkelerinde faaliyet gösteren şirketlerden daha fazla kurumlar vergisi alabilecekler. Çok uluslu şirketlerin gelirlerini “vergi cennetlerine” kaçırmasının önüne geçilebileceği gibi, bu şirketler vergi yükünü diğer şirketler gibi adil olarak paylaşmak zorunda kalacak.

FAZLA VERGİ HAKKI

Düzenleme yasalaşırsa İrlanda gibi ülkelerin çok düşük kurumlar vergisi teşvikleriyle doğrudan yabancı yatırım çekmesi de zorlaşacak. Ayrıca örneğin Fransa, reklamcılara yaptığı satışlar üzerinden Google'dan vergi talep edebilecek ya da ABD, ülkesindeki satışlarla ilgili olarak Louis Vuitton'un markalarını daha fazla vergilendirme hakkına sahip olabilecek.

2020'YE KADAR ÇÖZÜM

OECD Genel Sekreteri Angel Gurría, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada ekonominin dijitalleşmesinden kaynaklanan vergi zorluklarını ele almak ve 2020 yılına kadar kurallara dayalı uluslararası vergi sistemini elden geçirmek için fikir birliğine dayalı bir çözüm için uğraştıklarını söyledi. Planın, 130'dan fazla ülkeyi içeren mevcut tekliflerin ortak unsurlarını bir araya getirdiğini vurgulayan Gurria, “Bu bizi nihai hedefimize yaklaştırıyor: Tüm uluslararası şirketlerin adil vergi ödemesini sağlamak” dedi.


Guirra, bu konuda 2020 yılına kadar anlaşmaya varılması gerektiğine de dikkat çekerek, “Eğer anlaşma gerçekleşmezse ülkelerin tek taraflı hareket etme riski büyük ölçüde artacak ve dolasıyla bu durum halihazırda kırılgan bir küresel ekonomi üzerinde olumsuz sonuçlara yol açacaktır. Bunun olmasına izin vermemeliyiz” uyarısında bulundu.