Genç Ali hayata dört elle sarıldı!

İzmir’de yaşayan 32 yaşındaki ALS hastası Ali Var fotoğrafla hayata tutundu. Kendisi için özel hazırlanan deklanşöre ayak parmağıyla basarak her anı fotoğraflayan Var, fotoğraf çalışmalarının ardından bir de sergi açtı.

Hayata dört elle sarıldı!
Yeni Asır'dan Tansu Edip Gökbudak'ın haberine göre Manisa'nın Akhisar ilçesinde hayata gözlerini açan Ali Var sağlıklı bir genç olarak yaşamını sürdürdü.

Var, 1999 yılında matbaa ve reklam sektöründe çalışmaya başlayarak mesleğinde yükselmeye başladı. Ancak Var'a 2007 yılında henüz 25 yaşındayken ALS teşhisi konuldu ve doktorlar ona sadece birkaç yıl ömür biçti. Bu sırada Ali'nin eşinden Umut adını verdiği bir kızı oldu. Kızının adını neden Umut koyduğu sorulduğunda ise, "O benim hayata karşı mücadelemin simgesi oldu" dedi.

Asla pes etmedi

Doktorların birkaç yıl ömür biçmesinin ardından ümidini yitirmeyen Ali Var, ilk iş olarak henüz hastalık ilerlemeden hastaneye gitti ve soluk borusunu deldirdi. Daha sonra midesine de pet (torba) bağlatan Ali Var, hastalıkla savaşmaya kararlıydı. Bu sırada Var'ın babası Fuat Var oğlunun durumuna üzülerek geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Ancak Var, herşeye karşın pes etmedi ve özel bir düzenekle hazırlanan fotoğraf makinesiyle harikalar yarattı. Var, bakıcısı ve annesinin yardımıyla tekerlekli sandalyesine bir düzenekle bağlanan fotoğraf makinesiyle yaşadığı her anı fotoğraflamaya başladı. Kendisi için özel hazırlanan deklanşöre ayak parmağıyla basarak her anı fotoğraflayan Var, başarılı fotoğraf çalışmalarının ardından bir de fotoğraf sergisi açtı.

ALS bizi engelleyemez

Var, yaşama tutunmasının yanı sıra 2010 ile 2014 yılları arasında tam 8 adet sergi ve söyleşi etkinliği gerçekleştirdi.

Var'ın ilk sergi deneyimi 2010 yılında ayak başparmağı ile çektiği ALS hastalarının katılımıyla açılan karma sergi oldu. Var, "Bu sergiyi açarak, ALS'nin hiçbir şekilde bizi engelleyemeyeceğini, fotoğraf çekmenin fiziksel engel tanımadığını gösterdim. Aynı yıl bana fotoğraf çekmenin bir fiziksel eylem olmaktan çok daha fazlası olduğunu söyleyen fotoğrafçı Tahir Ün ile fotoğraf çalışmalarını devam ettirdim. '1+40 Ali' ismini verdiğim fotoğraf projesi de böyle ortaya çıktı" diye konuştu.

En büyük tutkusu motor sporlarıydı

Ali Var, sağlıklıyken en büyük tutkusunun motor sporları ve otomobil sürmek olduğunu söyleyerek, "Geçmişle ilgili en çok özlediklerim onlar. Motosiklete binmeyi ve otomobil sürmeyi çok seviyordum. Hala seviyorum. Ama bu hayatıma alışmak zorundayım" diye konuştu.

Fethiye'de yamaç paraşütüyle atlayacak

Ali Var, hiçbir ALS hastasının dünyaya bu hastalıkla gelmediğini söyleyerek, "Hiçbirimiz böyle gelmedik dünyaya. Hepimiz bir zamanlar yürüyebilen, rahatça konuşabilen, otomobil süren insanlardık. Ama bu hayattan kopacağımız anlamına gelmiyor. ALS'nin hiçbir şeye engel olmadığını göstermek için önümüzdeki günlerde Fethiye'de yamaç paraşütüyle atlama yapmayı planlıyorum. O zaman engelleri tam anlamıyla kaldırmış olacağım" dedi.