Genç İşsizler Platformu Sözcüsü'nden düşündüren açıklamalar

TÜİK'in Mayıs ayı işsizlik verisini değerlendiren Genç İşsizler Platformu Sözcüsü Dr. M. Murat Kubilay, verilerin genç kadınlar arasında daha da kötü durumda olduğunu belirtti.

Genç İşsizler Platformu Sözcüsü'nden düşündüren açıklamalar

Sözcü Gazetesi'nden Özlem Kaplan'ın haberine göre "Üniversite mezunu 1 milyon 23 bin kadın eğitim düzeylerine rağmen iş aramıyor ve işsiz sayılmıyor. Bu eğitim düzeyindeki 4 milyon 838 bin kadın iş gücünde dahi yer almıyor" diyen Kubilay, "1 milyondan fazla kadın iş gücünün içinde bile değil" diye konuştu.

“2 MİLYON 209 BİN GENÇ İŞSİZ VE BUNLARDAN EN 715 ÜNİVERSİTE MEZUNU”

2018 ekonomik krizi ile belirginleşen ve corona virüsü ile daha netleşen bir işsizlik sorunu olduğuna dikkat çeken Kubilay, bu durumun gençlerde derin olduğunu söyledi.

Kubilay şu ifadeleri kullandı;

"Geniş yaş tanımına baktığımız zaman 15-34 yaş 2 milyon 209 bin genç işsiz ve bunlardan en 715 bini de en azından 2 yıllık üniversite mezunu.

Yani yüksek öğretim de tam manasıyla iş piyasasında avantaj sağlamaya yetmiyor ama bu noktada şöyle olumlu bir durum ise işe girişler olduğu zaman da bir çoğu üniversiteliler üzerinden oluyor.

Her ne kadar aldıkları ücret düşük olsa ve meslekleri dışında bir işte çalışmaya mecbur kalsalar da” ifadelerine yer verdi."

“1 MİLYON 367 BİN KİŞİ İŞ GÜCÜNÜN DIŞINDA”

"Ülkede ‘715 bin üniversite mezunu işsiz var’ diyoruz ama 1 milyon 367 bin de iş gücünün dışında sayılan var. Bu çeşitli nedenlerden dolayı çalışma isteğinde olmayanları kapsıyor çalışma beyanında bulunmayanlar.

Bunun da arkasında yatan nedenler ise her hangi bir kriz durumunda veya pandemi durumunda iş bulma ümidini yitirmiş olanlar. İş bulamayacaklarını düşündükleri için arayışlarını kenara bırakmışlar ve bunun neticesinde TÜİK bu verileri olduğundan daha düşük gösterebiliyor,çünkü bu kişiler işsiz sayılmıyor.

Burada çok ciddi bir ayrım ise iş gücü dışında sayılan 1 milyon 367 bin kişini 1 milyon 23 bini kadın. En az 2 yıllık üniversite mezunu olan 1 milyondan fazla kadın iş gücünün içinde bile değil."

“GENÇLERDE ÇOK CİDDİ BİR İSTİHDAM AZALIŞI VAR”

Türkiye'de ekonomik krizin mart 2018 gibi başladığını ifade eden Kubilay, 2,5 yıldır içinde olduğumuz bu krizin çözülemezse daha da artacağını belirtti.

Gençlerde istihdam azalışına dikkat çeken Kubilay, sözlerini şöyle sürdürdü;

"Ekonomik kriz Mart 2018 gibi başladı yaklaşık 2,5 yıldır bu krizin içerisindeyiz ve o günden bu güne 15-35 yaş genç istihdamında 1 milyon 827 bin kişilik bir azalma var. Bu çok ciddi bir azalma, çünkü bu yaş grubundaki toplam nüfus 24 milyon ve bununda önemli bir kısmı iş gücüne bile girmiyor.

Hatta daha da üzücü olan ‘Ücretsiz Aile İşçisi' diye bir kavram var Türkiye'de, ve bu istihdamın kabaca bu yüzde 8-10'nu oluşturur. Bu grup da herhangi bir ücret almaksızın anne babasının tarlasında ya da dükkanında çalışmasına rağmen, karın tokluğuna diyelim yine de çok ciddi bir gençler de istihdam azalışı var.

Sadece işsizliğe odaklamamak gerek, iş arama süresine de bakmamız gerekiyor. Mesela 12 aydan uzun süredir iş arayanların sayısı gençlerde aynı yaş grubunda 501 bine çıkmış durumda, bu son dönemin en yükseği. Yani evet işsizlik yüksek ama iş arama süresi de uzuyor. Dolayısıyla, bunun yarattığı sosyal tepki de oluşuyor."

“KADIN-ERKEK EŞİTSİZLİĞİNİ GÜÇLENDİRİYOR”

Kadınlarda da çalışmama durumu yaygınlığına dikkat çeken Kubilay, bu durumun kadın-erkek eşitsizliğini güçlendirdiğini belirtti. Bu durumun sosyal hak kayıplarına da neden olduğunu vurgulayan Kubilay şöyle devam etti;

"Türkiye'nin geçmişten bugüne gelen bir kanayan yarası var ne eğitimde ne de istidam da olanlar. Bu grubun yaş ortalaması 15-29 yaş arasında. 5 milyon 849 bin genç ne okuyor ne staj görüyor ne de çalışıyor.

Bunun önemli bir kısmını kadınlar oluşturuyor. Ev kızı, ev hanımı şeklinde toplu ifade ediliyor, 3 milyon 816 bini maalesef kadın… Bu da özellikle Doğu'daki eğitime ve iş gücüne katılımın çok düşük olduğunu gösteriyor.

Çarpıcı rakamlardan bir diğeri ise Türkiye'de çalışan genç nüfusun 15-34 yaş arasında sadece yüzde 41,5'i çalışıyor. Bu da şu anlama geliyor bir genç başka bir gencin yükünü dolaylı yoldan almış, çünkü bu rakam gelişmiş batı ülkelerinde yüzde 80 oranlarında arada müthiş bir uçurum var.

Kadınlarda da çalışmama durumu yaygın olduğu için, bir yandan da kadın-erkek eşitsizliğini güçlendiriyor ve sosyal hak kayıplarına neden oluyor."

“ÇALIŞABİLİR DURUMDA OLAN HER 5 GENÇTEN 2'Sİ SADECE İŞE GİDİYOR”

Nisan, mayıs ve haziran aylarını içeren mayıs dönemi işsizlik verisi süresince işten çıkarma yasağı uygulanmasının etkisini değerlendiren Kubilay, “İşsizlik oranı 0,1 puan artış ile 12,9 olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı dönemine göre istihdam edilen insan sayısı 2 milyon 411 bin azaldı. İstihdam edilenler azalmasına rağmen, işsizlik oranının yükselmemesinin nedeni de Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında uygulanana işten çıkarma yasağıdır” dedi. Kubilay şu ifadeleri kullandı;

"Çünkü TÜİK'in tanımları gereği ‘iş başında olmayanlar' diye bir kavram var bu da şu anlama geliyor, işle ilişkiniz kesilmemişse 3 ay içerisinde geri dönecek gibiyseniz ve maaşınızın en azından yarısını kazanıyorsanız, iş başında olmayan istihdam olarak adlandırılıyorsunuz.

İşsizlik çalışma ödeneği, nakdi desteğin 1168 lira olarak belirlenmesinin sebebi de zaten tam olarak asgari ücretin yarısına denk gelmesidir ve şirketler arasındaki sözleşmesinin iptal edilmemesidir.

Böylece bu grup çalışmadığı gibi, iş gücünün dışında bile değil iş gücünde ve çalışıyor görünüyor ama işbaşında değil. Tabiki şu anda ultra olağan üstü dönemde bu anlayışla karşılanacak bir durum, ancak istatistiklere bu şekilde yansıtıldığı zaman, Türkiye'deki iş gücü piyasasının daha olumlu olduğunu gösteriyor, halbuki belirttiğim gibi çalışabilir durumda olan her 5 gençten 2'si sadece işe gidiyor."

“İŞSİZLİK 2021 YILINDA PATLAYACAK”

Türkiye'nin corona virüsü öncesindeki işsizlik ve istihdam oranını değerlendiren Kubilay, şunları söyledi;

"Kamu istihdamını dışarıda bırakırsak eğer corona virüs Türkiye'ye gelmeden öncesi için kıyaslamayı yapıyorum 2015'teki özel sektör istihdamı ile 2020'de özel sektör istihdamı birbirinin aynısı.

Yani 5 sene geçmiş corona virüs daha Türkiye'ye gelmemiş aynı dönemde Türkiye'nin nüfusu 5 milyon artmış çalışabilir nüfusu 4 milyon artmış, ama özel sektörün işe aldığı kişiler bütün teşviklere rağmen bir kişi bile artmamış.

Bütün bu durumları ve pandemiyi de düşünürsek, iş gücü piyasasına yeni girecek yüz binlerce gencin varlığını da göz önünde tutarsak, işsizliğin aslında 2021 yılında çok daha patlayacağını söyleyebiliriz.

Ayrıca şuan, uygulanan kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izin desteği gibi bunlarında ne kadar süre hükümet tarafından bütçedeki sıkıntılara rağmen ne kadar sürdürülebileceği bir soru işareti."

“İŞSİZLİK ORANI DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDEN DAHA AZ ÖNEMLİ”

Dr. M. Murat Kubilay konuşmasını şöyle sonlandırdı;

"İşsizlik oranı düşündüğümüzden daha az önemli bir oran çünkü sanki çalışanların koşulları iyiymiş gibi varsayılıyor ama Türkiye'de özel sektörde istihdam edilenlerin yüzde 50'si asgari ücret ya da onun altında ücrete çalışıyor.

Oysaki asgari ücret vasıfsız iş kollarına haftalık 45 saat çalışma karşılığında verilecek ücrettir ve yine sigorta yapılması yasal olarak zorunludur. Fakat bizde asgari ücret ortanca bir ücret olup üniversite mezunlarına dahi teklif edilmektedir.

Eğitim bir yatırımdır zaman ve maddi bir yatırım yapıyorsunuz emek veriyorsunuz ve sonrasında bu ücretlere maruz kalıyorsunuz sonrasında da tabiî ki teknik ve diğer alanlarda kendinizi geliştirdiyseniz eğer iş piyasasında bunun karşılığını almanız gerekir ama bu da mümkün görünmüyor."