Hakikat Değişmez, Değişene Hakikat Denmez!
Gözde Çığacı: 'Yan rollerden keyif alıyorum'
‘Muhteşem Yüzyıl’ ve ‘Kuzey Güney’ gibi fenomen dizilerde oynadıktan sonra ‘Kördüğüm’le adından söz ettiren Gözde Çığacı, “Başrol oynamak için yola çıktım diye bir şey yok. Karaktere hakkını ve enerjini veriyorsan ön plana çıkıyorsun” dedi.
Milliyet'ten Sercan Kısmet'in röportajı..
- Gökçe sizin gözünüzde nasıl birisi?
Dizinin başında hırslı bir karakterdi ama daha sonra aşık olunca, herkes gibi Gökçe’nin de kimyası değişti. Bugüne kadar oynamadığım bir karakter olması keyif veriyor.
- Gökçe gibi başınıza buyruk musunuz?
O ne istediğini bilmiyor, ama ben biliyorum. O yüzden istemediğim ortamda hiç bulunmadım. Bu sayede hayatta belli bir duruşunuz oluyor.
- Siz iki aşk arasında kalsaydınız ne yapardınız?
Gökçe farketmiyor ama ben birisi bana aşıkken, başka birinin beni sevmesini farkederdim. İki kişi aşık olduğunda, kalbimi dinlerdim. Kalbim ne diyorsa onu yapardım.
- Perşembe akşamları reyting açısından en zor gün olarak kabul ediliyor. Bu kadar iyi reyting almasını neye bağlıyorsunuz?
O gün ekrana gelen dizilerin kendi kategorileri var. Haliyle hepsinin kendi kitlesi olmuş oluyor. Bizim dizimizde insanların hayatlarından parçalar yer alıyor. Birde yaptığınız işten eminseniz, başarı kaçınılmaz oluyor.
- Kendinizi ekranda nasıl görüyorsunuz?
Sahneden önce saçıma, makyajıma ve kıyafetlerime asla karışmam. İşini bilen profesyonellere bıraktığım için ekranda saç, makyaj ve elbisemi eleştirmiyorum. Sadece oynadığım oyunu beğenmiyorum. ‘Unutursam Fısılda’ filminin galasında bile kendimi gözümü kapatarak izlemiştim.
- Sosyal medyada güzel ve iyi oyuncu olmanıza rağmen gölgede kaldığınız yorumları yapılıyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Başrol oynamak için yola çıktım gibi bir şey yok. Oynadığım yan rollerden keyif alıyorum. Karaktere hakkını ve enerjini veriyorsan zaten ön plana çıkıyorsun. Setten bir gün önce dışarı çıkmam. Bütün sahnelerim için defter tutarım ve tüm diya-loglarımı ezberlerim.
‘Kadında kusur severim’
- ‘Muhteşem Yüzyıl’ ve ‘Kuzey Güney’ gibi fenomen dizilerde oynadınız. Senaryo seçimini nasıl yapıyorsunuz?
İçimi dinliyorum. Okuduğum senaryonun diğer bölümünü merak ediyorsam, kabul ediyorum. Ama rahatsız eden bir şey varsa, kabul etmiyorum.
- Göz renginiz çok beğeniliyor...
Ben aslında kadında kusur severim. İnsanları birbirinden ayıran farklılıklar daha önemli.
‘Yemekte takıntılıyım’
- Çok güzel yemek yaptığınız söyleniyor.
Yiyenler güzel yaptığımı söylüyor. İyi yemek için dünyanın öbür ucuna giderim. O yüzden yemekte takıntılıyım.
- İleride restoran açar mısınız?
Okul yıllarında garsonluk yaptım. Çok zor bir iş. Sektörden dolayı insanlar kendilerini garanti altına almak için ticaretle uğraşıyor. Ben belki bir restoranın mutfağında hobi olarak çalışabilirim.
- Takıntılarınız var mı?
Makyajımı çıkarmadan uyumam. Diş fırçam olmadan hiçbir yerde kalamam. Ama sırt çantamla uzun süre yaşayabilirim. Telefonu kapatıp otelde kaldığım çok olmuştur. Materyallere bağlı değilim.
- Gökçe sizin gözünüzde nasıl birisi?
Dizinin başında hırslı bir karakterdi ama daha sonra aşık olunca, herkes gibi Gökçe’nin de kimyası değişti. Bugüne kadar oynamadığım bir karakter olması keyif veriyor.
- Gökçe gibi başınıza buyruk musunuz?
O ne istediğini bilmiyor, ama ben biliyorum. O yüzden istemediğim ortamda hiç bulunmadım. Bu sayede hayatta belli bir duruşunuz oluyor.
- Siz iki aşk arasında kalsaydınız ne yapardınız?
Gökçe farketmiyor ama ben birisi bana aşıkken, başka birinin beni sevmesini farkederdim. İki kişi aşık olduğunda, kalbimi dinlerdim. Kalbim ne diyorsa onu yapardım.
- Perşembe akşamları reyting açısından en zor gün olarak kabul ediliyor. Bu kadar iyi reyting almasını neye bağlıyorsunuz?
O gün ekrana gelen dizilerin kendi kategorileri var. Haliyle hepsinin kendi kitlesi olmuş oluyor. Bizim dizimizde insanların hayatlarından parçalar yer alıyor. Birde yaptığınız işten eminseniz, başarı kaçınılmaz oluyor.
- Kendinizi ekranda nasıl görüyorsunuz?
Sahneden önce saçıma, makyajıma ve kıyafetlerime asla karışmam. İşini bilen profesyonellere bıraktığım için ekranda saç, makyaj ve elbisemi eleştirmiyorum. Sadece oynadığım oyunu beğenmiyorum. ‘Unutursam Fısılda’ filminin galasında bile kendimi gözümü kapatarak izlemiştim.
- Sosyal medyada güzel ve iyi oyuncu olmanıza rağmen gölgede kaldığınız yorumları yapılıyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Başrol oynamak için yola çıktım gibi bir şey yok. Oynadığım yan rollerden keyif alıyorum. Karaktere hakkını ve enerjini veriyorsan zaten ön plana çıkıyorsun. Setten bir gün önce dışarı çıkmam. Bütün sahnelerim için defter tutarım ve tüm diya-loglarımı ezberlerim.
‘Kadında kusur severim’
- ‘Muhteşem Yüzyıl’ ve ‘Kuzey Güney’ gibi fenomen dizilerde oynadınız. Senaryo seçimini nasıl yapıyorsunuz?
İçimi dinliyorum. Okuduğum senaryonun diğer bölümünü merak ediyorsam, kabul ediyorum. Ama rahatsız eden bir şey varsa, kabul etmiyorum.
- Göz renginiz çok beğeniliyor...
Ben aslında kadında kusur severim. İnsanları birbirinden ayıran farklılıklar daha önemli.
‘Yemekte takıntılıyım’
- Çok güzel yemek yaptığınız söyleniyor.
Yiyenler güzel yaptığımı söylüyor. İyi yemek için dünyanın öbür ucuna giderim. O yüzden yemekte takıntılıyım.
- İleride restoran açar mısınız?
Okul yıllarında garsonluk yaptım. Çok zor bir iş. Sektörden dolayı insanlar kendilerini garanti altına almak için ticaretle uğraşıyor. Ben belki bir restoranın mutfağında hobi olarak çalışabilirim.
- Takıntılarınız var mı?
Makyajımı çıkarmadan uyumam. Diş fırçam olmadan hiçbir yerde kalamam. Ama sırt çantamla uzun süre yaşayabilirim. Telefonu kapatıp otelde kaldığım çok olmuştur. Materyallere bağlı değilim.