İncelenen "doğal" etiketli cilt bakım ürünleri: "73 farklı alerjen içeriyor"

Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki üç dermatolog, ABD'deki en yaygın üç perakendecide "doğal" etiketiyle satılan neredeyse tüm cilt bakım ürünlerinin alerjen içerdiğini tespit etti.

İncelenen "doğal" etiketli cilt bakım ürünleri: "73 farklı alerjen içeriyor"

Independent Türkçe'nin haberine göre Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki üç dermatolog, ABD'deki en yaygın üç perakendecide "doğal" etiketiyle satılan neredeyse tüm cilt bakım ürünlerinin alerjen içerdiğini tespit etti.

Araştırmaya göre, losyonlar, sabunlar ve nemlendiriciler de dahil olmak üzere, incelenen 1651 ürünün yaklaşık yüzde 90'ı, "kontakt dermatite" neden olduğu bilinen en yaygın 100 alerjenden en az birini içeriyor.

Kontakt dermatit, alerjik reaksiyon sonucu cildin tahriş olması, iltihaplanması, kabarması ve kaşınmasına sebebiyet veren döküntülere deniyor.

Science Alert'ün aktarımına göre kontakt dermatit vakaları dünya genelinde artıyor. Oranların 1996'dan bu yana neredeyse üç katına çıktığı tahmin ediliyor.

Hızla büyüyen cilt bakım endüstrisinin, kontakt dermatitteki bu artışla ilişkili olup olmadığı merak konusu. Araştırmacılar buna dair bir ipucu yakalama amacıyla bu çalışmayı yürüttü.

İnternet sitelerindeki ürün içerik listelerini toplayan araştırmacılar, bunların içeriklerini inceleyerek Amerikan Kontakt Dermatit Derneği veritabanındaki bilgilerle karşılaştırdı.

Söz konusu veritabanında alerjik kişilerin kaçınması gereken maddeler ve bileşenler sıralanıyordu.

Hakemli bilimsel dergi JAMA Dermatology'de yayımlanan bulgular, cilt bakım ürünlerinin ortalama 4 ila 5 alerjen içerdiğini ortaya koydu.

İncelenen ürünlerde toplamda 73 farklı alerjen çeşidine rastlandı.

Uzmanlara göre tipik bir cilt bakım veya kozmetik ürünü, 15 ila 50 bileşen içerebilir.

Buradan hareketle dermatologlar, bazı ürünlerdeki "doğal" gibi etkiletlerin bir pazarlama hilesi olduğunu vurguluyor.

Pennsylvania Üniversitesi'nde görev alan dermatologlar Courtney Blair Rubin ve Bruce Brod, 2019'da yayımlanan bir makalede konuyla ilgili şöyle yazmıştı:

Hem tüketiciler hem de doktorlar, temiz güzellik hareketinin iddialarını kanıtlarla desteklemesini talep etmeli.