'Kadın üzerinden, ahlak sorgulaması...'
"...Erkek egemen medyada, erkek vuruşmaları/çatışmaları sırasında kadınlar, sadece söz konusu kişinin ailesindekiler değil üstelik, hepimiz yaralanmaktayız. Bu tarz haberlerin kadınlara kötü örnek olduğunun da altını çizmek lazım..."
Sebepsiz yere yapılan bir haber gördüğümde veya bir köşe yazısı
okuduğumda, bir art niyet arar oldum. Aynı şeyi defalarca söylemek
bir haber midir, haber unsuru taşır mı? Sanmıyorum. Farklı
boyutları varsa, uzman görüşleriyle desteklenirse, kamuoyu için bir
tehdit varsa defalarca yayınlansın tabii.
Bir gazete geçtiğimiz gün, tanınmış bir televizyon sahibinin
haberini birinci sayfasına taşıdı, yaşadığı iddia edilen hayat
üzerinden yapılan kasıtlı ve manasız bir masa başı haberdi bu.
Gazete ya da o kişinin adını söylemek gereksiz; bir ahlak
sorgulamasına girmenin -hem de durup dururken, kamu için hiçbir
yararı yokken üstelik- saçma sapan bir habercilik olduğunu
düşünmekteyim. Üstelik yapılan haberler, incitilmek istenen kişi
dışındakileri daha çok incitmekte. Evli bir erkek, bir başka
kadından çocuğu olması, sonra bir başka kadınla birlikte olduğu
iddiası... Kime nedir, kimi ne kadar ilgilendirir? Söz konusu
kişinin evlatları (4 kızı var yanılmıyorsam)
vardır, bir eşi vardır ve yine oklar kadınları vurmaktadır. O
çocuklara karşı, her çocuğa karşı, özellikle kız çocuklarına karşı
duyarlı yayınlar yapılsın istiyorum. Sadece bir tek kız çocuğu bile
bir haber yüzünden incinir ve kalbi kırılırsa, o yayını bırakıp
gitmek lazım.
Erkek egemen medyada, erkek vuruşmaları/çatışmaları sırasında
kadınlar, sadece söz konusu kişinin ailesindekiler değil üstelik,
hepimiz yaralanmaktayız. Bu tarz haberlerin kadınlara kötü örnek
olduğunun da altını çizmek lazım, erkeklere güya "tu
kaka" derken, aslında genç kızlara/kadınlara
"bakın böyle de yaşarsanız gül gibi geçinirsiniz"
mesajı verilmiyor mu alttan alta?
Şu ahlak sorgulamasından, akıl vermekten, namus bekçiliğinden vaz
geçmek gerekiyor; elbette gönül ister ki herkes doğru, düzgün
yaşasın. Ama hangisi doğru, kimin doğrusu, kim ne yaşıyor, nereden
bileceğiz?
Herkesin evladı, yarınını emanet edeceği çocukları, pırıl pırıl
yeğenleri kuzenleri, arkadaşları var; o yüzden herkes önce kendine
bir baksın. Herkes önce kendi eğrisini düzeltsin, kimin neyi,
neden, nasıl yaşadığı bizi neden bu kadar ilgilendiriyor? Kim
alkışladı bu haberi acaba, nereye vardılar, ne elde ettiler?
Magazinin ne olup olmadığı, etiği/sütü yeniden yatırılsın masaya,
çatır çatır konuşulsun artık; Meryem'ın yeni dizisinden de,
Kıvanç'ın kız arkadaşından da, Bülent Ersoy'un yılbaşında kaç lira
alacağından da, İvanacan'ın bacaklarından da önemli bu
mevzuu. Ortak ve kesin bir magazin ahlakına sahip olmanın vakti
gelmedi mi, 2015 olmaya iki hafta kala. Dünyaya yapısal olarak en
benzeyen ve yeni keşfedilen gezegen olan Glise'e gitmek için
saniyede 16 kilometre hız yapan Voyager gibi bir araçla, 350 bin
yıl gitmek gerekiyor mesela, bilim bunu peşinde. Anlatabildim mi,
dedikoducular sizi!