Hakikat Değişmez, Değişene Hakikat Denmez!
Kemal Kılıçdaroğlu: "Açıkla bakalım Recep Bey seni kim kandırdı"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 'CHP Yurt Dışı Birlikleri Maltepe Buluşması'nda konuştu.
Sözcü'nün haberine göre Kılıçdaroğlu’nun
konuşmasından satır başları şöyle...
"Türkiye’nin umudu CHP’dir. Güçlü bir demokrasi ve toplumun üzerinde uzlaştığı özgürlükçü bir anayasa yapacağız.
Ekonomide korkunç bir tablo var. 16 yılın sonunda devraldıkları mirası perişan ettiler, Faizden şikayet ediyorlar sanki bu ülkeyi şimdiye kadar Fransızlar yönetiyordu. Daha dün açıklama yapıyor. Allah aşkın dinleyin; ‘Faiz her türlü kötülüğün hem anası hem babasıdır’ diyor. Günaydın Recep Bey gözlerinden öpüyorum nihayet en sonunda anladın bunu. Daha güzel bir şey söylüyor ‘Bizim faizi aşağı çekmemiz lazım’ bravo vallahi demek faizi aşağı çekmeyi öğrenmiş. devam ediyor biz faizi yüksek tutmakla övünüyoruz. Biz övünmüyoruz sen övünüyorsun. Sen faizcisin, sen tefecilere teslim olmuşsun.
‘Oyuna geliyoruz diyor’ yani itiraf ediyor. Düne kadar ‘kandırıldık’ diyordu şimdi de ‘Oyuna geldik’ diyor. Açıkla bakalım, kim seninle oynadı kim seni oyuna getirdi? Açık ve net 80 milyonun önünde Türkiye’nin kaynaklarını tefecilere tahsis eden Recep Tayyip Erdoğan’a çok açık ve net, çok namuslu bir soru soruyorum faiz konusunda seni kim oyun getirdi? Çık anlat. Düne kadar sesi çıkmıyordu ne zamanki çıkıp milletin sırtına yıktıkları faizi anlattım şimdi faizden şikayet ediyor. 151 milyar dolar dışarıdaki bir avuç tefeciye faiz ödedi bu millet. İçeride 687 milyar lira ödediler. ‘Faizi aşağı indirmeliyiz’ diyor. İndir kardeşim yetki elinde niye indirmiyorsun çünkü tefeciler istemiyor. Yakayı tefecilere kaptırmışsın
Bütün sorunların kaynağı eğitim. Eğitimli, iyi insanlar yetiştirirseniz bütün sorunlar çözülür. Bugün anne-babalar çocuklarını hangi okula göndereceklerini bilmiyor.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez okullar nitelikli okul-niteliksiz okul diye ayrılıyor. Ne oldu da 16 yılda bir çok okulumuz niteliksiz hale geldi. Anne babalar size büyük iş düşüyor. Eğitimi bu hale getirenleri unutmayın.
Çözüm ne olacak? Tam gün eğitim. Çocuk makul bir saatte okula gidip tüm gün okula gidecek ve tüm gün okulda olacak. Bütün masrafları da devlet tarafından karşılanacak. Öğretmenler sınıflandırılacak ve bütün koşulları iyileştirilecek.
Bir diğer sorunumuz toplumsal barış. Komşular birbirine kimliğini, dini inancını sorar hale geldi. Eskiden böyle bir şey var mıydı? Toplumun tamamına önemli bir görev düşüyor. 24 Haziran günü kol kola barış içinde sandıklara gidip oyumuzu kullanacağız.
Dış politikada da bütün komşularımızla sorunlar yaşıyoruz. CHP iktidara geldiğinde iddia ediyorum bütün Ortadoğu’nun sorunlarını 4 ayda çözeceğiz.
24 Haziran sadeece bir seçim değil önemli bir yol ayrımıdır. Ya dikta yönetimine yada demokrasiye geçişin yol ayrımıdır. Yurt dışından gelen arkadaşlar gideceksiniz burada anlattıklarımızı siz de orada kavga etmeden uzlaşarak anlatacaksınız.
Bir ilke imza attık. Bu ülkeye binlerce öğrenci yetiştirmiş bir öğretmen ve siyasetçiyi cumhurbaşkanı adayı yaptık. Sayın İnce tarafsız olacağım deyip yakasındaki CHP rozetini çıkarıp tarafsız olacağım ve 80 milyonun cumhurbaşakanı olacağım dedi.
Dün bir programda kadınlarla buluştuk. AKP’li bir kadın arkadaşımız ‘Neden siz aday oldunuz da Muharrem İnce’yi aday yaptınız’ diye sordu. Şu yanıtı verdim: Cumhurbaşkanı seçildiğiniz anda Meclis’e gelip tarafsız olacağım diye yemin edeceksiniz. Bir siyasi partinin lideri tarafsız olamaz. Tarafsız olamazsa namsu ve şerefi üzerine yemin edemez. Bizim cumhurbaşkanı adayımız 80 milyonu kucaklayacak. Bizim mhurbaşkanı adayımız Anayasa Mahkemesi’ne başkan atamayacak, yanına hakim alıp çay toplamaya gitmeyecek. Bunu anlamıyorlar çünkü demokrasinin ne olduğunu bilmiyorlar.
Sonuna kadar gideceğiz bedeli ne olursa oldun bu ülkeye demokrasi gelecek."
"Türkiye’nin umudu CHP’dir. Güçlü bir demokrasi ve toplumun üzerinde uzlaştığı özgürlükçü bir anayasa yapacağız.
Ekonomide korkunç bir tablo var. 16 yılın sonunda devraldıkları mirası perişan ettiler, Faizden şikayet ediyorlar sanki bu ülkeyi şimdiye kadar Fransızlar yönetiyordu. Daha dün açıklama yapıyor. Allah aşkın dinleyin; ‘Faiz her türlü kötülüğün hem anası hem babasıdır’ diyor. Günaydın Recep Bey gözlerinden öpüyorum nihayet en sonunda anladın bunu. Daha güzel bir şey söylüyor ‘Bizim faizi aşağı çekmemiz lazım’ bravo vallahi demek faizi aşağı çekmeyi öğrenmiş. devam ediyor biz faizi yüksek tutmakla övünüyoruz. Biz övünmüyoruz sen övünüyorsun. Sen faizcisin, sen tefecilere teslim olmuşsun.
‘Oyuna geliyoruz diyor’ yani itiraf ediyor. Düne kadar ‘kandırıldık’ diyordu şimdi de ‘Oyuna geldik’ diyor. Açıkla bakalım, kim seninle oynadı kim seni oyuna getirdi? Açık ve net 80 milyonun önünde Türkiye’nin kaynaklarını tefecilere tahsis eden Recep Tayyip Erdoğan’a çok açık ve net, çok namuslu bir soru soruyorum faiz konusunda seni kim oyun getirdi? Çık anlat. Düne kadar sesi çıkmıyordu ne zamanki çıkıp milletin sırtına yıktıkları faizi anlattım şimdi faizden şikayet ediyor. 151 milyar dolar dışarıdaki bir avuç tefeciye faiz ödedi bu millet. İçeride 687 milyar lira ödediler. ‘Faizi aşağı indirmeliyiz’ diyor. İndir kardeşim yetki elinde niye indirmiyorsun çünkü tefeciler istemiyor. Yakayı tefecilere kaptırmışsın
Bütün sorunların kaynağı eğitim. Eğitimli, iyi insanlar yetiştirirseniz bütün sorunlar çözülür. Bugün anne-babalar çocuklarını hangi okula göndereceklerini bilmiyor.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez okullar nitelikli okul-niteliksiz okul diye ayrılıyor. Ne oldu da 16 yılda bir çok okulumuz niteliksiz hale geldi. Anne babalar size büyük iş düşüyor. Eğitimi bu hale getirenleri unutmayın.
Çözüm ne olacak? Tam gün eğitim. Çocuk makul bir saatte okula gidip tüm gün okula gidecek ve tüm gün okulda olacak. Bütün masrafları da devlet tarafından karşılanacak. Öğretmenler sınıflandırılacak ve bütün koşulları iyileştirilecek.
Bir diğer sorunumuz toplumsal barış. Komşular birbirine kimliğini, dini inancını sorar hale geldi. Eskiden böyle bir şey var mıydı? Toplumun tamamına önemli bir görev düşüyor. 24 Haziran günü kol kola barış içinde sandıklara gidip oyumuzu kullanacağız.
Dış politikada da bütün komşularımızla sorunlar yaşıyoruz. CHP iktidara geldiğinde iddia ediyorum bütün Ortadoğu’nun sorunlarını 4 ayda çözeceğiz.
24 Haziran sadeece bir seçim değil önemli bir yol ayrımıdır. Ya dikta yönetimine yada demokrasiye geçişin yol ayrımıdır. Yurt dışından gelen arkadaşlar gideceksiniz burada anlattıklarımızı siz de orada kavga etmeden uzlaşarak anlatacaksınız.
Bir ilke imza attık. Bu ülkeye binlerce öğrenci yetiştirmiş bir öğretmen ve siyasetçiyi cumhurbaşkanı adayı yaptık. Sayın İnce tarafsız olacağım deyip yakasındaki CHP rozetini çıkarıp tarafsız olacağım ve 80 milyonun cumhurbaşakanı olacağım dedi.
Dün bir programda kadınlarla buluştuk. AKP’li bir kadın arkadaşımız ‘Neden siz aday oldunuz da Muharrem İnce’yi aday yaptınız’ diye sordu. Şu yanıtı verdim: Cumhurbaşkanı seçildiğiniz anda Meclis’e gelip tarafsız olacağım diye yemin edeceksiniz. Bir siyasi partinin lideri tarafsız olamaz. Tarafsız olamazsa namsu ve şerefi üzerine yemin edemez. Bizim cumhurbaşkanı adayımız 80 milyonu kucaklayacak. Bizim mhurbaşkanı adayımız Anayasa Mahkemesi’ne başkan atamayacak, yanına hakim alıp çay toplamaya gitmeyecek. Bunu anlamıyorlar çünkü demokrasinin ne olduğunu bilmiyorlar.
Sonuna kadar gideceğiz bedeli ne olursa oldun bu ülkeye demokrasi gelecek."