Kemal Kılıçdaroğlu: "Anneler arasında ayrım yapmak olmaz"

Habertürk'ün haberine göre şehitlere sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Sizden bizden ayrımı toplumu böler. Şehitler 82 milyonun onurudur. Onların haklarını korumak, onları bu ülkenin onuru haline getirmek hepimizin ortak görevidir. Şehitleri ve şehit yakınlarını ayırırsanız bu topluma en büyük kötülüğü yapmış olursunuz. Şehitler, gaziler arasında ayrım yaparsanız bu yanlıştır dedik. Yeni siyaset anlayışımızın çerçevesini bu oluşturuyor" dedi.

"ANNELER ARASINDA AYRIM YAPILMAMALI"

Diyarbakır Anneleri'nin isteklerinin yerine getirilmesi gerektiğini söyleyen CHP lideri şunları söyledi: "Şimdi gündemde anneler var. Anneler için evladın ne kadar değerli olduğunu yalnızca anneler bilir. Hayatı bir anlamda çocuğuna bağlıdır. Her çocuk annesinin turnasıdır. Şimdi anneler arasında da ayrım yapıyoruz; Cumartesi Anneleri, Diyarbakır Anneleri. İkisi de çocuklarını istiyor. Bu tabloya baktığımızda annelerin hakkını savunmamız gerekmiyor mu? Cumartesi Anneleri 755 haftadır kimseye kötü söz söylemeden evlatlarının fotoğraflarıyla oturuyorlar. Diyarbakır Annelerimizin de acıları var. Terör örgütü evlatlarını kaçırmış, bu annenin acısı, derdi yok mu? Onun da hakkı, hukuku, adalet isteği var. Anneler arasında ayrım yapmak doğru değildir. Hepsinin derdine çözüm üretmek gerek. Bu işin iktidarı-muhalefeti yok ama bu işi çözecek olan iktidardır."

"MECLİS AÇILSIN"

Adalet Reformu Strateji Belgesi için Meclis'in toplanması çağrısında bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, "Son 5 yılda uluslararası anketlerde hukukun üstünlüğü konusunda Türkiye 50 basamak geriledi. FETÖ ile hala iç içe olanlar, Pensilvanya'dan talimat alanlar hala devlet protokolünde yer alıyor. Hangi adaletten bahsedeceğiz? Bu ülkede gerçekten adalet yok, adaleti arayan da yok. Adalet reformu yapacağız dediler, Meclis tatile girdi. Niye tatilde, toplansın. Adalet için Meclis tatile mi girer?" dedi.

"İcra davası olmayan neredeyse kimse kalmadı" diyen CHP lideri, "1 Ocak-29 Ağustos arasında vatandaşın borcu 15 milyar lira arttı, 333 katrilyon lira oldu. İcra daireleri tıka basa dolu. Vatandaş borç batağında inim inim inliyor. Kendisini yakıyor, bu adalet mi? Tarımda üretecek girdiler pahalı, fabrika üretemiyor, çalışmak isteyen iş bulamıyor. Üniversite mezunlarının büyük kısmı işsiz. Cumhuriyet tarihinde ilk kez Borçlanma Genel Müdürlüğü kuruldu. Duyun-u Umumiye vardı. Borçlanma Genel Müdürlüğü de böyle. İsraf ekonomisi bunun kurulmasını zorunlu kıldı. Aynı tabloyu bir kez daha yaşıyoruz" diye konuştu.

Suriye'de yaşanan son gelişmeleri değerlendiren Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "Darmadağın ettiler Suriye'yi. 3,5 milyon Suriyeli burada. İlk adım sınırdaki mayınlı araziyi temizleyip yabancı bir devlete vermekti. Bakanlar Kurulu kararı çıkardılar iptal edildi. Meclis çıkardı, biz Anayasa Mahkemesi'ne götürdük iptal edildi. Geçmişte dost olan iki ülke birilerinin telkiniyle düşman oldu. CHP Anayasa Mahkemesi'ne gitmeseydi o sınır boyu İsrail'e verilseydi ne olurdu? Türkiye niye bu tuzağa düştü? Biz Suriye konusunun hukuk içinde çözülmesini istiyoruz. Kardeşlik istiyoruz."