Keskin Kalem sordu: "TV yöneticileri uyuyor mu?"

"... Bir spiker, bir yayın kuruluşunda çalışırken, başka bir yerden de gelir elde edebilir mi? Spikerlerin ya da habercilerin sözleşmeleri buna izin veriyor mu?"

Keskin Kalem sordu: "TV yöneticileri uyuyor mu?"

Spiker borsası ve televizyon haberciliğinin kavrulan helvası

Televizyon haberciliğinin ruhu mevta olalı çok zaman geçti.

Geçti de ölüye de biraz saygı olmaz mı kardeşim?! Bizim millet vur deyince öldürmeyi çok seviyor.

Nasılsa ortada dirlik düzen kalmadı diye herkes bir arsızlık tutturmuş ki görmeyin sevgili dostlarım.

Kumandanın tuşuna basıp haberci diye izlediğimiz daha doğrusu öyle zannettiğimiz meslektaşlarımız mesleğin yüz karası oldular. Günde iki saat çalışıyorlar o da hepi topu bir saatlik bülten için... Sonra da kalan mesailerinde de para pul peşinde koşuyorlar.

Hem de nasıl koşmak!.. Her biri Usain Bold mübarek... Bu ne hız, bu ne ihtiras!...

Diye düşünürken..

Sebebini anlamam uzun sürmedi..

Küçük bir araştırma yetti bana.

Eskiden gazeteci ama şimdi Ankara siyasetinin tam göbeğinde olan kadim dostum sağ olsun ve var olsun!.. Bana öyle şeyler anlattı ki; spikerlerin hızının sebebini de anladım.

Meğer asgari ücretle çalışan ve dahi asgari ücret sularında maaş alan basın emekçileri neredeyse bir ekmeğe muhtaçken, ekranların güvenilir yüzleri bir ailenin 1 ay geçindiği parayı bir saatte kazanıyormuş.

Piyasada öyle paralar dönüyor ki dudağınız uçuklar. Ekran yüzünün popülaritesine göre 10 binle 50 bin arasında değişen rakamlar uçuşuyor havada…

Makyajını yapan, takımını çeken alıyor soluğu o konferansta, bu söyleşide.

Mesai saatinde sunuma giden, para karşılığı konferanslarda ahkam kesenler var.

Bir de gidip oralarda "Nasıl etik gazeteci olunur" diye vızıldıyorlarmış.

Edep be kardeşim! Bu kadar da olmaz.

'Siz önce mesleğinizin etiğini bir kendiniz öğrenin sonra gidip anlatın' diyeceğim ama bildikleriniz de işinize gelmiyor.

O yüzden sahte bu havalarınız...

Hele ki ekranlardan ahkam kesenler var ki onların yaptıkları iyice işin cılkının çıktığını gösteriyor.

Herkese her gün ahlak dersi veren bir spikerin bu işlerin içine herkesten daha hızlı girdiğini görünce, ‘işini ahlakıyla yapanın suçu ne’ diye düşündüm.

İnsanın tecrübelerini paylaşması karşılığında para alması "normal" diyebilirsiniz.

Ancak medyada kuraldır. Eğer milyonların izlediği ekranlarda ana haber ya da bültenlerin birini bile sunuyorsanız, başka bir yerden para karşılığı iş almanız etik karşılanmaz. Yani en azından eskiden böyle idi.

Bir spiker, bir yayın kuruluşunda çalışırken, başka bir yerden de gelir elde edebilir mi?

Spikerlerin ya da habercilerin sözleşmeleri buna izin veriyor mu?

Bir habercinin yüzünün ‘çekiliş var’ yazısının üzerinde görünmesini varın siz yorumlayın vefakar okurlarım.

Haaaaa bir de o TV'lerin yöneticileri yorumlasın tabi....

Aslında isim isim sayardım kimler olduklarını nerelere gittiklerini.. Her birinin kaç para aldığını... Yeri gelirse onu da yazarız.

Yaaaaa bir de duyunca çok utandım. O paralı seminerlere gitmek ve iş kapmak için birbirinize çamur, atmak da nedir?

"Bu seminere şu ismi çağırmışsınız O bucu" diye birbirinizi fişlemekten utanmıyor musunuz?

Para için değiyor mu bütün bunlara...

Neyse, bakalım görelim...

Spiker Borsası Çarkı daha ne kadar dönecek?

Ne günlere, kaldık. Burada asıl mesele başıbozukluk. Medya yöneticileri neden göz yumuyor anlayan beri gelsin.

MEDYARADAR'DAN KESKİN KALEM'İN YAZISININ TAMAMINI BURAYA TIKLAYARAK OKUYABİLİRSİNİZ...