Koronavirüs salgınında can kaybı 5025'e yükseldi!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, korona virüs salgınında bugün 24 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Koronavirüs salgınında can kaybı 5025'e yükseldi!

Sağlık Bakanı Koca'dan açıklamalar:

"Haziran ayının üç haftasını geride bıraktık. 1 Haziran'da başlayan normalleşme süreci yakında 1 ayını dolduracak. Koronavirüs salgını konusunda hak edilmiş, dayanağı sağlam bir iyimserlik içindeyiz.

Kontrol dışı olayları hariç tutarsak, bugünkü hayatımız tedbirlere bağlı kalarak planlarımızı uygulayacağımız bir hayattır. Kontrollü sosyal hayatla hayat kalitemiz daha da artacaktır.

Çok yakın zamana kadar sokağa kısıt olmaksızın çıkabileceğimiz günler konusunda endişelerimiz vardı. Her zaman gittiğimiz mekanlar bir daha ne zaman gideceğimizi bilemediğimiz mekanlardı.

Berberimiz, kuaförümüz, pastanemiz, kitapçımız kapalıydı. Hayatın en canlı tarafını gösterdiği alışveriş ortamları eski halinden uzaktı. Hastaneye bile tedavisi ertelenemeyecek durumunda gitmeyi tercih ediyorduk. Geldiğimiz nokta çok şükür ileri bir noktadır.

Durağanlaşan hayat hız kazandı. Bu başarı muhkemleştikçe özlediğimiz ne varsa tek tek geri döneceğiz. Her işin başı sağlık prensibiyle kaldığımız yerdeki yaşama temposuna yaklaşacağız.

Koronavirüsün hayatımızın sevk ve idaresini elimizden alan bir güç olarak çıkmasını sağlamalıyız. Bunun için de hastalık riskine karşı bazı kontrol mekanizmalarını bir süre daha sıkı tutmaya mecburuz. Ağız ve burun yoluyla bulaşan bu virüs başka insanlarla birarada bulunduğumuz ortamlarda koruyucu maskeyi zorunlu kılıyor. Maske virüsün yayılmasına karşı elzemdir, ihtiyatlılık değildir mecburiyettir.

Bu tedbir aynı sosyal ortamda birbiriyle etkileşim halinde olan kişilerin tamamı tarafından alınmalıdır. Bir ortamda üçümüz takıyor, birimiz takmıyorsak hepimiz az çok risk alıyoruz demektir. Maske kullanmayan kişinin ister yakın mesafede ister ortak mekan ve işyerinde maske kullananlara karşı sorumluluğu vardır. Maske kullanmamak kişisel hukukun ihlalidir.

Herkesi bu kurala uymaya davet ediyorum. Tedbir alanların üzerimizdeki hakkına riayet edelim. Bu medeni davranışa aynı medeni davranışla karşılık verelim. Bulaşma riskinin sözkonusu olamayacağı durumlarda, örneğin bankta denize karşı oturuyorsak maske elbette gerekli değildir. Gerekli durumlarda uygulanalım ki zamanla bıkkınlığa yol açmasın.

Sonbaharda risk beklentisi DSÖ'nün 2 gün önce yaptığı Güney Amerika için yaptığı vaka sayısı bizi uyarıyor. Bıkkınlığa düşmek, rehavete kapılmak riske açılmak anlamına gelir. Bugüne kadar 62 il merkezinde maske mecburiyeti getirilmitir. Maske tüm Türkiye'de ortak sorumluluğumuzdur.

Bu mecburiyet vakaların arttığı, riskin bariz olduğu, zincirleme bulaşmanın uç verme ihtimali olan yerler için getirilmiştir. Sokağa çıkma kısıtının önemi neyse bugün aynı önemi maske ve mesafe önleminin taşıdığını unutmamalıyız. Bu tedbiri unutmazsak dostça tokalaşacağımız günler elbette yakınlaşır.

Sıcak yaz günlerindeyiz. Bu havada maske kullanmak geçen aylardaki gibi kolay değil. Hepimiz zorluk yaşıyoruz, lütfen sıcaklara yenilmeyelim. Eğer yenilirsek vaka sayısının artışa geçeceğini, yoğun bakıma gideceğini unutmayalım.

İkinci uyarımız salgının ilk günündeki bilgi belirsizliğinden kaynaklanan açıklığa kavuşturmak istiyorum. Koronavirüsün daha çok kış mevsiminde etkili olacağı ileri sürülüyordu. Virüsün yayılma hızında azalma olmamıştır, virüsün hasta etme gücünde azalma olduğu yönünde bilimsel kanı yoktur. Bu iki yanlış kanıyı günlük hayatımıza dayanak yapmamanızı istirham ediyorum.

Üzerinde durmak istediğim diğer nokta büyüklerimizle ilgilidir. Mevcut şartlarda büyüklerimiz, kronik hasta olanlar halen risk grubundadır. Risk grubundakilerin veya onların yakın çevresindekilerin konunun ciddiyetini unutup tedbiri aksatmamalıdır. Lütfen aynı hassasiyeti koruyalım.

Değerli gençler ülkemin tüm yaz günlerinden aydınlık yüzleri. Bilmenizi isterim ki, dünyada iyilik, özgürlük, güzellik adına ne yapılmışsa insanlık için hangi büyük ve ileri adım atılmışsa bunların hepsi sizin yaşınızda kalmayı başarabilenler tarafından yapılmıtır. Bilim,sanat, buluş, icat sizin yaşınızın heyecanlarını, tutkularını ebediyete taşıma işidir. Gençlik bir kez gelir, onu hayatı boyunca sürdürebilenler toplumları, ülkelerini dünyaları değiştirir.

Düşünülenin aksine gelecek bizi ileride beklemiyor, geleceği bize gençler getiriyor. Önümüzde hepimizin heyecanla beklediği iki sınav günü var. Birkaç ay boyunca sizden bazı fedakarlıklar isteyen doktor ağabeyiniz olarak iki günün hayat boyu kutlamaya değer bulacağınız başarı günü olmasını yürekten değer buluyorum.

Günümüzde meslekler kişilerle değer kazanıyor. Zekaya, hayal gücüne, çalışkanlığa tüm meslekler aynı derecede ihtiyaç duyuyor. Pandemi boyunca toplumsal sorumluluğunun yerine getirmekle kalmadınız, örnek oldunuz. Sizlerin de bizlerden beklentileri oldu. Sınava uygun şartların hazırlanması konusunda elimizden geleni yaptık. Bilim Kurulumuz Sınav Tedbir Rehberi hazırladı. Milli Eğitim Bakanlığımız ve ilgili kurumlar hazırlıklarını tamamlayıp sizlerle paylaştı.

Yakın günlerde yapılan diğer sınavları dikkate almalıyız. Okul girişlerindeki yığılmalarda ailelerin etkili olduğunu biliyorsunuz. Bu sınavda yığılmanın daha az olacağını umuyoruz. Gençlere iştirak edecek aileler olursa kendilerinden sınav merkezinin biraz uzağında beklemelerini, gruplar oluşturmamalarını rica ediyoruz.

Sınav tarihi üzerinde bazı gündemler oluştu. Tarihin belirlenmesi tek başına bakanlığımızın yetkisi dışında olmakla birlikte ana düşünceyi arz etmek istiyorum. Hepimiz sizlerin yaşadığı sınavları yaşamış kişiler olarak duygularınızı çok iyi anlıyor, içtenlikle saygı duyuyoruz.

Salgın hastalığı sözkonusu olduğunda 1 ay 2 ay sonrasını öngörmek çok zordur. Sınavın ertelenmesi durumunda risk bugünden çok daha büyük olabilirdi. Bugünkü gerekçeler yarın da büyüyebilir. DSÖ'nün Eylül ayı için risk öngörüsünde bulunduğunu konuşmamın başında belirtmiştim. Sınavın meçhul bir zamandansa şimdi yapılmasına ilgili kurullar tarafından öngörülmesi doğru görülmektedir.

Koronavirüse karşı alınacak önlemlerin sağlığımız için alınmış önlemlerin yanısıra ekonomi, ticaret, üretim hayatın her alanında yeniden ivme kazanmak için alınan önlemler olduğudur. Tüm hayatın eski temposuna yaklaşması, vaka sayıların kontrol altında tutulmasına bağlıdır.

Tedbir birbirimize karşı borcumuzdur. Tüm toplumu etkileyen hastalığın kendisini, etkilerini el birliği ile yenmeliyiz. Hepinize saygı ve selamlarımı sunuyorum.

Bugünkü vaka sayılarını vermek istiyorum.

Koronavirüs salgınında can kaybı 5025'e yükseldi!

Özellikle yurt dışından gelen hem turistlerin hem de vatandaşlarımızın hangi tedbirlerle gelişini sağlamak üzerine bir görüşme yaptık bakan arkadaşlarımızla. Özellikle 7 merkezde Antalya, Dalaman, İzmir, İstanbul'da iki merkez, Bodrum ve Trabzon olmak üzere test merkezlerini oluşturacağız. Kapıkule ve Sarp gibi sınır kapılarında test merkezini oluşturmuş oluyoruz. Semptomu olan kişilerin hem testlerini yapmak, hem de tedavilerini yapmak suretiyle bir hazırlık yaptık. Ayrıca Türkiye'de 135 merkezde de özellikle bu anlamda uygunluğunu verdiğimiz testler ayrıca zaten yapılmakta."