Levent Can 'Son' dizisinin anlattı
Levent Can: "'Son' alıştığımız dizi mantığında ilerlemiyor. Her bölümde farklı ipuçları veriyoruz. İzleyicinin bu diziden keyif alması için bulmaca çözmeye meraklı olması lazım!"
'Ezel'den sonra yine ezber bozan bir dizide rol almak
nasıl?
'Son'u, Türk dizi izleyicisinin alışık olduğu formatların çok
dışına çıkmış bir iş olarak görüyorum. Bu proje bana 'Ezel'deki
işim bittikten sonra geldi. Bir an evvel vakit geçse de başlasak
diye bekliyordum açıkçası.
ALIŞILMIŞIN DIŞINDA
'Son'un izlemesi zor bir dizi olduğunu kabul ediyorsunuz, değil
mi?
Evet. Alıştığımız dizi mantığında ilerlemiyor.
Yalın, basit, düz anlatımı olan bir dizi değil. Bölümler
ilerledikçe daha keyifli olacak. İzleyici diziyi sıkı takip etmeli
ki, verilen işaretlerini bir yere oturtabilsin. O soru
işaretlerinin cevapları ilerleyen bölümlerde bizim tarafımızdan
verildiğinde; karşılaştırmasını yapıp "Ben de böyle düşünmüştüm" ya
da "Ben bunu nasıl düşünemedim" dedirtecek bir hal alacak.
Bu anlamda, bulmaca çözmeyi sevmeyen seyirciler için
risk öğesi barındırmıyor mu sizce?
Elbette barındırıyor ama bu riski almak istedik hepimiz. Bunun çok
kolay anlaşılır dizi olmayacağını biliyorduk ve bunu bilerek
başladık işe ama birilerinin de artık alışıldık, hep bilinen türde
işler yapmaktan çıkıp, bu tarz radikal işler yapıp öncülük etmesi
gerekiyordu.
'Son' oyunculuk kariyerinizde nasıl bir yere oturuyor?
Yeni bir başlangıç mı sizin için?
Evet, Twitter'a da öyle yazmıştım. 'Son' benim çıta yükselttiğim
bir iştir. Bir sonra yapacağım işte, hep bir öncekinin daha üstüne
çıkmak isterim. Ezel'den sonra yapacağım iş o yüzden çok önemliydi.
Çünkü 'Ezel' çıtası çok yüksek bir işti. 'Ne olacak, bundan sonra
ne yapacağım?' diye bir korku vardı. 'Son' beni o korkudan
kurtardı.
POLİTİKACI OLDUM
Kaos-Örümcek Ağı' filminde de rol aldınız. Orada nasıl bir rolde
izleyeceğiz sizi?
Başbakan olacak kadar büyük hırsları olan bir politikacıyı
canlandırdım. Film, 9 Mart'ta vizyona girecek.
BASMAKALIPLIK BENİ KORKUTUR
Palyaçoluk yaptığınızı biliyoruz. Bunun yanı sıra jonglörlük ve
kukla oynatıcılığı ile de ilgilisiniz. Bunlara nasıl merak
sardınız?
Sahne sanatlarına hep çok ilgi duydum. Sürekli yeni beceriler
edinmek yeni bilgiler toplamak gibi bir huyum var. Basmakalıp
olmaktan korkuyorum. Uzun süredir kukla, sirk, dans ve illüzyonu
harmanladığım bir gösteri hazırlığı içindeyim. Bu arada Beyoğlu Off
Pera'da perşembe günleri DJ'lik yapıyorum.
TV'DE VARSAN POPÜLERSİN!
Oyunculuk kariyerinizin 26'ncı yılındasınız. Ama 'Ezel'le tanınır
oldunuz. Bu sizi hiç rahatsız etti mi?
Bu piyasaya yeni girmiş biri olsaydım, belki rahatsız olurdum. Ama
şimdi umurumda değil. 20 sene önce 'Kim Bunlar' diye komedi
programı yapıyordum. O zaman da popülerdim. O iş bittikten sonra o
popülerliğin azaldığını gördüm ve anladım ki televizyona yaptığın
iş yayında olduğu sürece popülersin. O yayından kalktığı zaman,
başka bir iş geliyor ve o işin oyuncuları popüler oluyor.
NANKÖRLÜK YAPAMAM
Oyunculuk için nankör bir meslek diyebilir
miyiz?
Ne yapacağına iyi karar vermeni gerektiren bir meslek. Eğer ne
yapacağını bilmez bir haldeysen, o zaman mesleğe b.k atıp bu işin
nankör olduğunu söyleyebilirsin. Ben; kendi açımdan yaptığım işler,
geldiğim nokta itibariyle gayet memnunum.